Print Friendly and PDF

Peygamberimiz Bize Şahit Olsun

 



Şeyh İzzüddin bin Abdüsselâm der ki:

"Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) özelliklerinden biri de, yüce Allah'ın O'nun ümmetini adaletli hâkimler makamında kılması ve ümmetinin hesâb gününde, insanlar üzerinde şahitlik yaparak onlara gönderilen Peygamberlerin, teblîğ vazifelerini tastamam yaptıklarına dâir hüküm vermeleridir. Halbuki böyle bir özellik, diğer Peygamberler de bile bulunmamaktadır."

Bilindiği gibi, Yüce Allah bir âyetinde şöyle buyurmaktadır: "


وَكَذٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ اُمَّةً وَسَطاً لِتَكُونُوا شُهَدَٓاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهٖيداًؕ وَمَا جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ الَّتٖي كُنْتَ عَلَيْهَٓا اِلَّا لِنَعْلَمَ مَنْ يَتَّبِـعُ الرَّسُولَ مِمَّنْ يَنْقَلِبُ عَلٰى عَقِبَيْهِؕ وَاِنْ كَانَتْ لَكَبٖيرَةً اِلَّا عَلَى الَّذٖينَ هَدَى اللّٰهُؕ وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُضٖيعَ اٖيمَانَكُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُ۫فٌ رَحٖيمٌ 

....١٤٣...


İşte böylece, siz insanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye sizi aşırılıklardan uzak bir ümmet yaptık. Biz bu yöneldiğin kıbleyi özellikle resule uyanlarla sırt çevirenleri açıkça ayırt edelim diye belirledik. Bu, Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelecektir. Allah imanınızı asla zayi edecek değildir. Çünkü Allah insanlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir. [Bakara suresi, 143]

Buhârî, Tirmizİ ve Nesâî Ebû Saîd el-Hudrî'den rivayet eder. O şöyle demiştir: "Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve sellembuyurdu:

 "Nûh (aleyhisselâm) kıyamet günü çağrılır ve: "Tebliğ ettin mi?" denilir, O da: "Evet" der. Ümmeti çağırılıp: "Nûh size tebliğ etti mi?" diye sorulur. Onlar da: "Bize kimse gelmedi, kimse birşey tebliğ etmedi!" derler. Bunun üzerine Nuh'a denilir ki: "Sana şahitlik yapacak var mı?" O da: "Bana, Muhammed ve O'nun ümmeti şahitlik yapacaktır!" der. İşte bu, yukarıda mealini gördüğümüz âyetin, haber verdiği şeydir. Siz de bunun üzerine çağırılır ve Nûh (aleyhisselâm)'ın, Allah'ın risâletini kavmine tebliğ ettiğine dâir şahitlik edersiniz..."

Ahmed, Nesâî ve Beyhekî'nin Ebû Saîd el-Hudrî'den rivayetleri ise şöyledir: Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu:

"Kıyamet günü bir peygamber getirilir, yanında bir kişi bulunur. Peygamber gelir; yanında iki kişi bulunur. Bâzılarının ise daha çok... O Peygamberlere: "Tebliğ ettin mi?" diye sorulur. Onlar da cevaplarında: "Evet" derler. Kavimleri çağrılıp sorulur: "Bu size tebliğ etti mi?" diye. Onlar: "Hayır tebliğ etmedi" derler. Peygamberlere: "Peki size şahitlik yapacak kimdir?" denilir. Onlar da: "Ümmet-i Muhammed" derler.   Bunun   üzerine Ümmet-i Muhammed çağırılır, onların tebliğ ettiklerine şahitlik ederler. Sonra onlara hitaben: "Siz, bu Peygamberin tebliğ ettiğini nereden biliyorsunuz?" diye sorulur. Onlar da derler ki: "Bizim Peygamberimiz bize bir kitap getirdi. Bu kitab da sizlere, çeşitli âyetleriyle bu peygamberlerin tebliğ ettiklerini haber verdi. Biz de hiç tereddüt etmeden bu kitâb'ın (Kur'ân'ın) bu haberini dahî aynen inanıp tasdik ettik." Onların bu cevâbı üzerine de kendilerine denilir ki:

"Evet, sizler gerçekten doğru söylüyorsunuz!"

İşte bu: "Böylece biz sizi bir orta ümmet kıldık" mealindeki âyet-i celîlenin haber verdiği hakikattir. Bu âyetin söylediği Ümmet-i Vasat'ın mânâsı da, adaletli, faziletli ümmet demektir."



İbn-i Sa'd'ın Ali'den rivayeti de şöyledir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) seriri [Tahta karyola]  üzerine konulduğu zaman ben insanlara dedim ki:

"O'nun cenaze namazını kılarken, hiç biriniz insanlara imam olamaz! O, sağken de, vefatı halinde de sizin imamınızdır! Grub grub içeri giriniz, saf saf durunuz ve O'nun namazını kılınız." Onlar da grub grub gelip böyle yaptılar. Bilinen cenaze duasını da okumadılar. Tekbir aldıktan sonra sâdece: "Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetüllahi ve berekâtühü." "Ey Allah'ın Peygamberi, Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun!" diyerek selamladılar ve sonra da:

"Allah'ım bizler şahitlik ederiz ki, senin Peygamberin senin O'na indirdiğin kitabını tebliğ etmiştir! Ümmetine hakkıyla yol gösterip nasîhatta bulunmuştur, senin yolunda hakkıyla cihâd etmiştir! Tâ senin dînin izzet ve kuvvet bulup yerleşinceye kadar, nasihat ve cihâdında devam etmiştir. Allah'ım, sen bizleri O'na indirdiğin Kitâb'a hakkıyla uyanlardan eyle ve bizlere dînimizde sebat ver! Bizi yarın âhirette O'na kavuştur!" İşte bâzıları böyle dua ediyor, bâzıları da bu duaya amîn diyordu. Erkekler bu şekildeki cenaze namazlarını bitirdikten sonra kadınlar, sonra da sabiler edâ ettiler."

İmâm Celâlüddîn Abdurrahmân Suyûtî/ El-Hasaısu'l-Kübrâ/Peygamber Efendimiz Ve Mu'cizeleri

 

 




Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar