Peygamberimiz Bize Şahit Olsun
"Peygamber'in
(sallallahü aleyhi ve sellem) özelliklerinden biri de, yüce Allah'ın O'nun
ümmetini adaletli hâkimler makamında kılması ve ümmetinin hesâb gününde,
insanlar üzerinde şahitlik yaparak onlara gönderilen Peygamberlerin, teblîğ vazifelerini tastamam
yaptıklarına dâir hüküm vermeleridir. Halbuki böyle bir özellik, diğer
Peygamberler de bile bulunmamaktadır."
Bilindiği
gibi, Yüce Allah bir âyetinde şöyle buyurmaktadır: "
وَكَذٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ اُمَّةً وَسَطاً لِتَكُونُوا شُهَدَٓاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهٖيداًؕ وَمَا جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ الَّتٖي كُنْتَ عَلَيْهَٓا اِلَّا لِنَعْلَمَ مَنْ يَتَّبِـعُ الرَّسُولَ مِمَّنْ يَنْقَلِبُ عَلٰى عَقِبَيْهِؕ وَاِنْ كَانَتْ لَكَبٖيرَةً اِلَّا عَلَى الَّذٖينَ هَدَى اللّٰهُؕ وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُضٖيعَ اٖيمَانَكُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُ۫فٌ رَحٖيمٌ
....١٤٣...
İşte
böylece, siz insanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye sizi
aşırılıklardan uzak bir ümmet yaptık. Biz bu yöneldiğin kıbleyi özellikle
resule uyanlarla sırt çevirenleri açıkça ayırt edelim diye belirledik. Bu,
Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelecektir. Allah
imanınızı asla zayi edecek değildir. Çünkü Allah insanlara karşı çok şefkatli,
çok merhametlidir.
[Bakara suresi, 143]
Buhârî,
Tirmizİ ve Nesâî Ebû Saîd el-Hudrî'den rivayet eder. O şöyle demiştir: "Rasûlüllah
salla'llâhü aleyhi ve sellembuyurdu:
"Nûh (aleyhisselâm) kıyamet günü çağrılır
ve: "Tebliğ ettin mi?" denilir, O da: "Evet" der. Ümmeti
çağırılıp: "Nûh size tebliğ etti mi?" diye sorulur. Onlar da:
"Bize kimse gelmedi, kimse birşey tebliğ etmedi!" derler. Bunun
üzerine Nuh'a denilir ki: "Sana şahitlik yapacak var mı?" O da: "Bana, Muhammed ve O'nun
ümmeti şahitlik yapacaktır!" der. İşte bu, yukarıda mealini
gördüğümüz âyetin, haber verdiği şeydir. Siz de bunun üzerine çağırılır ve Nûh
(aleyhisselâm)'ın, Allah'ın risâletini kavmine tebliğ ettiğine dâir şahitlik
edersiniz..."
Ahmed,
Nesâî ve Beyhekî'nin Ebû Saîd el-Hudrî'den rivayetleri ise şöyledir:
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu:
"Kıyamet
günü bir peygamber getirilir, yanında bir kişi bulunur. Peygamber gelir;
yanında iki kişi bulunur. Bâzılarının ise daha çok... O Peygamberlere:
"Tebliğ ettin mi?" diye sorulur. Onlar da cevaplarında:
"Evet" derler. Kavimleri çağrılıp sorulur: "Bu size tebliğ etti
mi?" diye. Onlar: "Hayır tebliğ etmedi" derler. Peygamberlere:
"Peki size şahitlik yapacak kimdir?" denilir. Onlar da: "Ümmet-i Muhammed"
derler. Bunun üzerine Ümmet-i Muhammed çağırılır, onların
tebliğ ettiklerine şahitlik ederler. Sonra onlara hitaben: "Siz, bu Peygamberin tebliğ
ettiğini nereden biliyorsunuz?" diye sorulur. Onlar da derler ki: "Bizim Peygamberimiz bize bir
kitap getirdi. Bu kitab da sizlere, çeşitli âyetleriyle bu peygamberlerin
tebliğ ettiklerini haber verdi. Biz de hiç tereddüt etmeden bu kitâb'ın
(Kur'ân'ın) bu haberini dahî aynen inanıp tasdik ettik." Onların
bu cevâbı üzerine de kendilerine denilir ki:
"Evet, sizler gerçekten doğru
söylüyorsunuz!"
İşte
bu: "Böylece biz sizi bir orta ümmet kıldık" mealindeki âyet-i
celîlenin haber verdiği hakikattir. Bu âyetin söylediği Ümmet-i Vasat'ın mânâsı
da, adaletli, faziletli ümmet demektir."
"O'nun
cenaze namazını kılarken, hiç biriniz insanlara imam olamaz! O, sağken de,
vefatı halinde de sizin imamınızdır! Grub grub içeri giriniz, saf saf durunuz
ve O'nun namazını kılınız." Onlar da grub grub gelip böyle yaptılar. Bilinen cenaze duasını da
okumadılar. Tekbir aldıktan sonra sâdece: "Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve
rahmetüllahi ve berekâtühü." "Ey Allah'ın Peygamberi, Allah'ın
selâmı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun!" diyerek selamladılar ve
sonra da:
"Allah'ım
bizler şahitlik ederiz ki, senin Peygamberin senin O'na indirdiğin kitabını
tebliğ etmiştir! Ümmetine hakkıyla yol gösterip nasîhatta bulunmuştur, senin
yolunda hakkıyla cihâd etmiştir! Tâ senin dînin izzet ve kuvvet bulup yerleşinceye
kadar, nasihat ve cihâdında devam etmiştir. Allah'ım, sen bizleri O'na
indirdiğin Kitâb'a hakkıyla uyanlardan eyle ve bizlere dînimizde sebat ver!
Bizi yarın âhirette O'na kavuştur!" İşte bâzıları böyle dua ediyor, bâzıları
da bu duaya amîn diyordu. Erkekler bu şekildeki cenaze namazlarını bitirdikten
sonra kadınlar, sonra da sabiler edâ ettiler."
İmâm Celâlüddîn
Abdurrahmân Suyûtî/ El-Hasaısu'l-Kübrâ/Peygamber Efendimiz Ve Mu'cizeleri
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar