Kayıtlar

Gençler intihar düşüncelerinin üstesinden nasıl gelebilir…5 Örnek

    UNICEF, ergen intiharıyla mücadele etme ve ülkedeki ergenlerin ruh sağlığını iyileştirme çabalarını hızlandırmıştır. Ergenlik döneminde, özellikle kızlarda depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunları, 15 yaşında zirve yapma eğilimindedir.   Büyük ölçekli bir pilot UNICEF şu anda okullarda ruh sağlığı bilincini artırmak, yüksek riskli vakaları belirlemek için personeli eğitmek ve hassas durumdaki ergenlerin sağlık uzmanlarına sevk edilmesini sağlamak için çalışıyor. Programa katılan gençlerden beşi, dünyanın dört bir yanındaki gençlere acı çekiyorsanız yardım aramanın sorun olmadığını iletmek için hikayelerini paylaşmayı kabul etti. Ölüm tek çıkış yolu gibi görünüyordu (15 yaşında) Bir deyişimiz var: "Kavgasız ev olmaz." Benim durumumda çok fazla kavga vardı. Ailem arasındaki sürekli kavgalar hayatımı perişan etti. Ailemden ayrılmak istiyordum. Ölüm tek çıkış yolu gibi görünüyordu. Okulda bir psikoloğa danıştıktan sonra kendimi çok daha iyi hissediy

Göçtü

bir evden göçtük diğerine değişen sadece neydi üflenen aynı dertlerim  göçtük yeniden ağladığım ve güldüğüm şeyler hangi elemin işareti yıkılmayan değilken yıkılan bitmeyenken biten unutmak istemediğimi unutturan içinde… her şeye yeniden değişirken mekân dört köşe bir tanrı evi severim kâbe gibi gün doğmuş gün batmış çölünde kavrulsa sözlerim kelimeler yatsın kumun üstüne rüzgarla silinsin gökle birleşmez  ama divane gibi   bir ayrılık olsa da   bilsem bilmesem hepsi benim dört köşe tanrıdır misafiri evim İsmail Hakkı Altuntaş

Usta

    söylenecek söz bitince insan ne yapar sormalı   kaç   kez silinip tekrar yazılan bir cümle   cevabı yok mu bunun değersiz kulp takılmaya çalışırsa   bir tasa tutunamaz ustası olmadan İsmail Hakkı Altuntaş

Gözlerim

Soluksuz seversen… Sevdim mi Âşıklar anlatır da… sevdam başka gibi Gerekir mi böyle bir hayat Sensiz günleri tüketmek Sevaptan ötesi bu…günah mı demek Yüreğim delik deşik Küçücük bir şüpheye yer veremez ki   Sözüm var yalnızca Sade ve renksiz…sana taptım Kimseye benzemez aşkım Kuldan ötesin ve ziyade Sonsuz dileksiz kaldı Görmesem de akibetim   Bedenim işgal altında Ruhum firar eylemede Seni çok seviyorum… Demek ne zaman günah oldu İçim gizli gizli her an inlemede Sancılı kabusum Çökmekteyken yüreğime Çaresizliği Bir doğdu bir bitti… Alamaz benden seni günler Umudum buza kesse de Çıplak hayalinle ısıt Hayat ver baygın gölgeli bakışlarınla Yak beni Kerem misali Ellerini göğsüme sok avuçla Kar… Külümden uyandır can ver cılız ateşe Kifayetsizliğine aldanma Gir kanıma…kopar kalbimi Zaman erisin…huzur ver Seni senle sevebildim Aşk bile boşuna konuşur Dolduramaz ki yerini   Kırılmış köhneliğine aldanma Kalbi

Gecemiz

    Dün gece uzanmış seni düşünürken Geçte olsa geldin, sarıldık hasretle Güneş gibi yaktık bedenimizi Göğsüme değdikçe yumuşak tenin Kalbimizle seviştik Çıplaklığımızı ellerimizle okşadık Saatlerce ateşli öpüşlerle dudaklarımızı kanattık Ve sarmaş dolaş bağlandık Dünya…umurumuzda nasıl olsun ki Kavuştuk ya ikimiz   Aşkımız içimizde kaynarken… geceler harika Bitmesin dediğim unutamadığım gecelerimden biriydi Hatırlasana ilk sırtının kavsine Sarıldığım andan beri Taparcasına seviyorum seni Bana izin verdiğin ilk cesaretimdi Sınır tanımayı unutturdun Dünde yaşadığımız hatıra Tekrarlattı eski günleri Zamansız dünyaların hayalcisiyim Göğsüm birkaç gündür sensizlikten ağrıyordu Bedenim sızlıyor Acılar bana meydan okuyor olsa da Beklemiştim sabırla seni Ey fırsat günleri Elde iken tuttuğun dünya güzelini Sakın bırakma Kader buluşağımızı çok vaadetmiyor ama Yaptıklarımız yapacaklarımız Tek bildiğim   beklemek   Yahut ölmemiz gerekt

HIRSIZLARIN ELLERİ KESİLMELİ

"O'nun ardından" Gösterdiler, ruhunu; " Ey Melek, seni de anlamadılar, değil mi" dedim. -Onlar yüksek kelimelerini yere indirdiler, fakat beni ezdiler. Derdimin üstüne kül değil ateşler attılar. Bense serkeş atlar gibi, onlarsa çivili sopalarıyla, dürttüler.   Suçlu olmam, onlarla, olmamak mı? "Beş sayfalık şiir yazmıştım. Silgi attılar." "Nedir dediğimde, açılmayan anlaşılmayan cevaplar, hoyrat nefislerine yenik düşmem, mutlu olmaları, şaraplarına meze yapılmak mıydı?" "Doyulmaz sevgim var, ancak düşman gibi beni yerlere serdiler." "Huzur vermeyen sözcükleri dizmek mi maharettir?" "Yıkıldığım yer, üstüne yıkılan değerlerimi, bana vermediler." "Yalnızlık benim, üzülmem." "Şimdi gidiyorum, sizde geleceksiniz" "Gitme, dememeleri yok mu, vefasız oluşları" "Öldü derlerse çok mu?   İltifat mı, yoksa zehrini kusmuş çıyanın elemini çekmek mi?"