Kayıtlar

Sefîne-i Evliyâ Evliyâ-yı Ebrâr Şerh-i Esmâr-ı Esrâr 5

SÜNBÜLÎLER FASLI /242/ CENÂB-I PÎR-İ DEST-GÎR YÛSUF SÜNBÜL SİNÂN Ey mahrem-i esrâr-ı Hudâ Hazret-i Sünbül Ey bülbül-i gülzâr-ı bakâ Hazret-i Sünbül Ey mahzen-i irfân u vefâ Hazret-i Sünbül Ey derd-i mürîdâna devâ Hazret-i Sünbül Hz. Sünbül nâm-ı latîfi yâd olundukça kalb-i fakîrânem ihtizâza gelir. Ezelî bir muhabbetin ebedî bir âşinâlığın mahsûlü olmak lâzım gelen bu hâlin lisân-i kâl ile tasvîre sığmaz. A'mâk-ı rûhumdan kopup gelen sürûşân-ı aşk ile onu medh edebilmek için bahse nereden başlayacağımı ta'yînde ızhâr-ı âsâr-ı hayret ederim. İsmi gibi kendi de güzel, cismi gibi râyiha-i ma’neviyyesi bî-bedel olan o sultân-ı urefânın bâb-ı ihsânında boynunu bükmüş bir gedâyım. Nesîm-i feyzi her dakîka dil ü cânımı okşar. Onun şefkat ve kerem ve merhameti öz babanın şefkat ve kerem ve merhametinden kıyas kabûl etmeyecek derecede bâlâ-terdir. Ounun türbe-i latîfesini henüz kundakta iken başlayan ziyâretim sinnimin terakkîsi  nisbetinde kalb-i dervîşânemde ne derin