APOSTAZ, “DÜNYANIN KUTSAL İNTİHARI” INDA PARAZİTİMİZ
İnsanın zihninde oluşturduğu ve “etki edilebilir” her türlü ortama çevre denir. Bu tanımı, dikkatle ve yıllarca (yalan) uğraşarak hazırladım. Başlangıçta itici geldiğini ben de biliyorum. Anlamak zormuş gibi, ama aslında o kadar karmaşık değil. Bir kere tanım, insan kelimesiyle başlamaktadır ve doğrudur, çünkü çevre her ne ise, insan için geçerli bir açıklama bulmalıdır. Düzenleyici olan sonuçta insandır. Siz hiç, bir maymun ya da timsahın böyle bir tanıma ihtiyaç duyduğunu gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü maymun ve timsah için çevre anlatımı yoktur. Sizin çevre dediğinizin birer parçasıdır onlar. Dolayısıyla insan dışındaki bütün varlıkları, insanın yapacağı bir çevre tanımının öğeleri olarak kabul etmek gerekir. Ve düzenlenmiş çevre, zihinle ilgilidir. Doğanın kendi başına bırakılmışlığı bile zihinde oluşan bir ortamdır. Ancak gidip görürseniz veya bir şekilde haberdar olursanız, zihninizde yer bulur ve bu yer bulum çok rica ederim inkâr edilmesindir ki biraz “duygusal”d