MECMA’UL ÂDÂB SÛFİ-ZÂDE SEYYİD HULUSİ
Sadeleştiren: YASİN ALTINTAŞ ÖNSÖZ Bizleri İslâm ahlâkıyla bezeyen Allah’a hamd olsun, salât ve selâm, Allah’ın güzel ahlâkla süslediği Nebi’ye olsun. Ayrıca onun güzel ahlâkı ile ahlâklanan ashabına ve ailesine de olsun. Cenabı vacibul vücûd hazretleri Cin ve insanları yani tüm ölümlüleri kendisine ibadet etmeleri için yaratmıştır. “Ben insanları ve cinleri sadece ve sadece bana ibadet etmeleri için yarattım.” (Zariat suresi-58) bu ayetle de pekiştirilmiştir. Ubudiyetin zirvesinin Allah’ın ululuğunu bilmeye ve buna vakıf olmaya bağlı olduğu, hakikat sahipleri (ulema) katında sabit ve görülür bir gerçektir. Bunun gibi Hz. Hakk’a ibadet ve kulluk gibi bir sermaye ve saadet Allah’ı bilmeye denk bir şeref ya da meziyet olmadığı, bir çok ayet-i kerime ve hadis-i şerifle bildirilmiş, sabitleşmiştir. Yani marifetullah’ın ortaya çıkması, âdâblar ve onların erkanına riayetle doğru ve halis niyetle ibadet ve kulluk vazifesini yapmaya bağlıdır. Ehl-i İman’ın görevi ibadetin kıyam