Kayıtlar

Ah.... Leylam

Resim
Ey Leylam…Ey Gecem Beni kınamayın Herkes gibi bende Leylayı anıyorum Kim anmaz ki onu Aşk meltemleri tatlı olabilir mi Leyla'yı anmadıkça Gezdiğim yollar bana Leylayı soruyor Bende içimdeki acıları bir sorsana diyorum Onun hasreti beni gözlerime her gece taşıyor Ah Leylam Ay dahi Leyla incinmesin diye yavaş yavaş süzülüyor Gözlerinde bir kez gezmek için neler vermezdim Ah Leylam Günler fısıltı fısıltı içinde gidiyorlar Pişmanlık duymadığım mı var Düşlerimin acısına karşılık verirse Leylam adın anmayacağım...nasıl Gündüzde yok gecede Esinleme: İsmail Hakkı Altuntaş **************  وديع الصافي - الليل يا ليلى يعاتبني الليل ياليلى يعاتبني ويقول لي سلم على ليلى الليل يا ليلى يعاتبني ويقول لي سلم على ليلى الحب لاتحلو نسائمه إلا إذا غنى الهوى ليلى الليل يا ليلى يعاتبني ويقول لي سلم على ليلى الحب لاتحلو نسائمه الا اذا غنى الهوى ليلى الا اذا غنا الهوى ليلى دروب الحي تسألني تره هل سافرت ليلى درب الحي تسالني تره هل سافرت ليلى وطيب الشوق يحملن

Ah Leyla...

Resim
   Mecnun, Leylâ’yı öylesine bir aşkla severmiş ki, sevgilisinin köyüne vardığında, o köyde bulunan köpeklerin gözlerini ve ayaklarını öper ve bu hareketine engel olmak isteyenlere: — Dokunmayın bana, bu gözler Leylâ’yı görmüştür. Bu ayaklar, Leylâ’nın bastığı yerlere basmıştır. Onu gören gözler ve onun bastığı yerlere basan ayaklar benim için kutsaldır ve öpülmeğe lâyıktır, dermiş. Kendisine: — Leylâ kara kuru ve çok çirkin bir kız!.. Biz, sana daha güzelini, âhu gözlü ve servi boylu bir Leylâ bulalım, diyenlere de şöyle cevap verirmiş.- — Siz, benim gözlerimle Leylâ’mı görseniz, bana böyle bir teklifte bulunmazdınız.

Bütün Zaman Hatırlansın

Resim
  Ey aşk Seni çok sevdim Sonsuza dek kaybetmek istemem Fakat ayrılık kokan sözlerden Bizârım Nasıl hissettiğimi söyleyecek cesaretim Yoktu Ancak âşıklar geveze olur Geçte olsa söyledim Şükürler olsun   Kelimenin tam anlamıyla Seni sevdim Mecnun gibi Her şeyi sensin sandım Şu ansızın gelen üzüntünün dışında Hatırlıyorum ama Dert değil   Sana olan sevgim kaybolmaz   Kendime dahi  ispatladım bunu Benim ulaşılmaz rüyam Sana tek vermediğim bir can Onu da kaç kez al sana dedim   Düşünemem Senin bir insan olduğunu Düşünemem Seni arzulayan başkalarının olduğunu   Aşkın kendisi sensin Adın anıldığı zaman Seni hep görüyorsam   Bütün zaman hatırlansın İkimizin aşkı Sadece tek başına Bir ikincisi olmadan İsmail Hakkı Altuntaş

Onu Sevdim

her şey… olmuş ve oldu onun emriyle… alnıma… kalem yazdı … sevmekliği can bedende durdukça dokuz sema ve ötesi mümkün değil… dönemem sevdim ben ezeli aşkıma şahit olun… vaktin çılgın âşığını görün ferhat ve mecnun… ruhuna rahmet okurlar…. el fâtiha… âlem bir yana … ben bir yana gitsem…yine de yüz çeviremem… pervaneyim…aydınlığa… bilen bilmeyen, dost düşman ben onu sevdim… sevap ve günah yalnızlık…adımsız yol… izi görünmez…  tozlu ağlayın dostlar, perişan gönlüme akan derya…çağlar… yazısız destanlar benim İsmail Hakkı Altuntaş

Kara Köpeği Unuttular

    Mecnûn çölde dolaşıyordu… Bir inilti duydu uzaktan. Yorgun da olsa, kendi hali değil mi, iniltiye meyletti ve   o tarafa gitti. Bir uyuz köpek… ” Ah” , halime benzeyen yok zannederdim, sende benim gibiymişsin” diyerek ona yaklaştı. Bir de ne görsün… Kara köpek değil mi… Leylânın kapısında dolaşan, gördüğünde eteğine dolanan… Dertlendiğinde üzülme der gibi havlayarak gönlünü alan… Nerden nereye… nasıl düştün bu hale diyerek, içi cız etti. Mecnûn’da   bir ah….sanki alevler çıkıyordu. Ciğeri yandı kavruldu. Olmaz böyle şey… “Karam seni bu halde görecek miydim? Ne oldu” dedi. Hali kalmamış kara köpek, sadece, başını hafifçe kımıldattı. Bu kadar… Kara köpeğin gözlerinden akan kanlı yaşlar iz yapmış… Bitkin bedeninde, tüyler yer yer dökülmüş, üstad elinden çıkmış…sevgilisinin lâ hattı … “Senden başkası yok” diyordu… Mecnûn durdu, düşündü. Sevgilisi Leylâ bu kadar acımasız olamazdı. O âşktan anlar ve merhamet sulardı… “Karam, bu işte bir y

Kaderinden Çıkamayan Hayatlar

Resim
  Zamanın içinde bakılmaz çirkin yüzü ve güzel sesiyle bir köle vardı. Aydınlıkta itilir, karanlıkta biraz sevilirdi. Efendisi gece onunla sohbet eder, ancak aydınlıkta, sözü dahi ağzından çıkamadan boğazında bırakırdı. Gözüm görmeye dayanamıyor, derdi. Öylede olsa, sahibi köle pazarında satışa çıkarırdı, bu inanılmaz dertten. Kim aydınlıkta çirkin köleyi alırdı ki?   Almadıkları gibi, duyduğu aşağılık sözler yüzünden, sürekli üzülerek evine dönerdi. Evi de   ev olsa, ahırdan dönme bir yer,   soğuktan korumaz, yazın sıcaktan   yatılmazdı. Köle bu şekilde dünyaya geldiğine mi, yoksa değişmeyecek kaderine mi, sorgusuz neye üzüleceğini bir türlü bilmezdi. Köle, geceyi çok severdi. Gecelerim, vefalı gecelerim…derdimi unutturan kara gecelerim… der gecenin karasına gönlünü katardı. Zifiri o kadar aşka şevke gelirdi ki, Mecnun onun söylediklerini hiç söylememişti. İçi deşilir, harflerini, kelimelere okur kendinden geçerdi. Bilir miydi, bilmez miydi, ayakları onu taşlı tepenin başına çıkar

Uçar

Resim
    hakkı arayan   dolarsa aşkın gamı güzel sözleri kimi söyleyecek kimi işitecek insan başını yola koyarsa bir saman çöpü gibi aşkın ateşine uçar viranelerde durma ona bağlan özlem ateşinin şerhini dinleyecek sevgilidir İsmail Hakkı Altuntaş

Unutur mu Bir An

Resim
  Sa’di Şirazi derki: Kabileye artık gelmeyen Mecnun’a Leyla’yı unutup unutmadığı sorulunca Mecnun efkârlanmıştır ve Leyla’ya karşı bitmek bilmeyen aşkını şu şekilde dile getirmiştir:   بگفتا مبر نام من پيش دوست كه حيف است نام من آذجا كه اوست Sevgilinin yanında benim adımı anma dedi. Onun olduğu yerde adımın anılması hoş olmaz.  

Kanım Aksında Aşkıma Değmesin

Resim
  “Cerrah kan almak niyetiyle neşterini Mecnûna saplamak için acele etti. Mecnûn ağladı ve dedi ki: “Kalbimden kan yerine Leylânın gamının gitmesinden korkuyorum.”   Câmî, Rübâî, Çelebi,a.g.e, s.76.

Güzellik Senindir

Resim
  Âşıkların canları seni anmakla tazelenen Allah!   Seni sevenlerin dilleri lutfunun suyu ile ıslanmış, neşelenmiştir. Âleme senden bir gölge düşmüş, bütün güzellere güzellik sermayesi olmuştur. Âşıklar o gölgeye sığınmışlar, o sermaye ile sevdaya dalıp kalmışlardır. Güzelliğin sırrı Leylâ’dan baş göstermedikce, Leylâ’nın aşkı Mecnûn’u yakmamıştır Câmî, Salaman’la Absal, s. 1.

Leyla ve Mecnun...Qais ibn al-Malouh

Resim
  بصوت د.علي بن تميم   هذه واحدة من أفضل قصائد قيس بن الملوح الملقب بمجنون ليلى، شاعر أموي متيم، لقب بذلك لهيامه في حب ليلى العامرية التي نشأ معها وعشقها فرفض أهلها أن يزوجوها به، فهام على وجهه ينشد الأشعار ويأنس بالوحوش ويتغنى بحبه العذري، فيرى حيناً في الشام وحيناً في نجد وحيناً في الحجاز، وهو أحد القيسين الشاعرين المتيمين. توفي سنة 68 هـ الموافق 688م، وقد وجد ملقى بين أحجار وهو ميت، فحُمل إلى أهله، يقول في قصيدته:   ما بال قلبك يا مجنون قد هلعا  في حبِّ من لا تَرى في وصلها طَمَعَا الحبُّ والودُّ نِيطا بالفؤادِ لها  فأصبحَا في فؤادِي ثابِتَيْنِ مَعا طُوبَى لمن أنتِ في الدنيا قرينتُه  لقد نفى الله عنه الهم والجزعا بل ما قرأت كتاباً منك يبلغني  إلاَّ ترقرقَ ماءُ العَيْن أو دمعَا أدعو إلى هجرها قلبي فيتبعني  حتى إذا قلت هذا صادق نزعا لا أستطيع نزوعاً عن مودتها  أو يصنع الحب بي فوق الذي صنعا كَمْ من دَنِيٍّ لها قد كنتُ أتبَعُهُ  ولو صحا القلب عنها كان لي تبعا وزادني كَلَفاً في الحبِّ أن مُنِعَتْ  أحبُّ شيءٍ إلى الإِنسان ما مُنِعا إِقْرَ السلامَ على لِيْلَى وحقَّ لها  مني التحية إن الموت

Beni Mecnun Edenin İsmine....

 Gözünün rengini sordum kara sevdâ dediler Beni mecnûn edenin ismine Leylâ dediler Zûlfüne bağlı kalan dîllere şeydâ dediler Beni mecnûn edenin ismine  Leylâ dediler. Sevda Sonsuz Bir Çiledir...

Sen Çöle Yüz Tut, Çöl Kurtulmuştur Ondan

Resim
  X XXV Zihî mey k’onderon destest heyhât Ki akl-ı köll bedo mestest heyhât Eyvahlar olsun, elindeki şarap nasıl bir şarap; Akl-ı Küll bile onunla sarhoş olmuş gitmiş. Gönlü öyle yücelere çekip götürüyor ki, orda Zühal’in mızrağının ucu bile pek aşağı kalıyor, eyvahlar olsun. Eyvahlar olsun; bu mecliste kendinden geçen, y akından da geçer, eşinden dostundan da. Zümrüdüanka gibi Kafdağı’nın yücesinde uçar; dağ bile huzurunda kemer bağlar, hizmetine koşar. Eyvahlar olsun, kırılmamış şişe binlerce eli,ayağı yaralamış. Bana sabret, daha yavaş davran diyorsun; sabrın, yavaşlığın da yeri mi? O pîre bir kadeh şarap sun da dik şuraya; eyvahlar olsun, buraya bir de pîr gerek; Hele bütün pîrliklerin, bütün tecrübelerin canı olan akıl olursa... Hani, özü de pek hoştur, buraya da pek lâyıktır o. Bütün dünya, o sonsuz bağdan, o uçsuz bucaksız bahçeden koparılmış bir gül demetidir. Bir gül demeti, eyvahlar olsun, tezce solar; sen çöle yüz tut, çöl kurtulmuştur ondan. Çek

Kalemin Kâğıda Aşkı

  Sevgili dünyam benim! Acılar içinde kıvranan sensizliğimle bedenlerimizin birleşmesi ve ayrılması içinde duygularımı, kelimeler yurdundan gelen yardımla, sana, bu kaçıncı kez anlatışım. Ben yine de tekrar tekrar sana yazmalıyım. Kalemin, ten kağıdıyla sevişmesi nasıl olur biliyorum…insan da aşk doruğa çıkınca ve kavuşamadığında, yazdıkları ile sevişir. Bende kelimelerimde öylesine senin tenine dökülüyorum, gizlemeye de uğraşmıyorum. Seviyorum sonsuzca seni. Ne var ki, kalemden coşkunlukla arada bir damlayan gözyaşları, kağıtta yer bırakmıyor, kurumasını bekliyorum. Başka renkler bulup yazmaya gayret ediyorum. Bazende yazacak birazcık yer bıraktığı yer kalırsa, duramıyorum bir şeyler yazmalısın, diyen içime sus payı veriyorum. İçimde gizli kalmış söylenmemiş büyük büyük hislerime, değer değmez kıymetsiz şiirlerde, ifadeler buluyor, seni söylensinler. Canım! O bembeyaz bedenin güzelliğinde yittim galiba. Bugün kalemden kelimeler birer birer kan akıtıyor. Seni üzenler olmuş. Zaten

Benim Güzel Yarım Yarim

Resim
  Bir hançer mi önümde gördüğüm? Sapı elimden yana çevrik . . . Gel, sarsın elim seni: Yoksun elimde; ama görüyorum seni. Uğursuz görüntü, göze var ele yok musun sen? Kafamdaki bir hançer misin yoksa? Ateşli beynim mi yarattı seni? William Shakespeare   Benim güzel yarım yârim Yârim...benim güzel yarım Serinlet   içimi suyundan  Yıkandır gözlerinin ırmağında Sarındır  Sıcaklığında gövdenin Kurusun soluğunda bedenim  Yayıl yaylalarına içimin  Beni koru  gün ve gece Ayırma hiçbir an gözünün önünden Olur da kaybolursam Bırakma takip et Sen ve ben, ikimiz biriz Çıkarma tozlu hayallerden  Zaten Ayrılamayız biz Kanım, Damarlarımın kıvrımlarında Taşkın bir sel gibi dolaşan Öyle fazla inilti ve fısıltı var ki, Damarlarımda  Söylenen senin adınmış Kanım Benim İsmail Hakkı Altuntaş

Söylemek Üzerine

Resim
Sevgilime sevgilim bile laf söylemesin Benim güzelime Mecnun bakamazken Leyla   kim olur… gözüm onda bile değil Mecnun dahi erişemediyse kim erişecek ki. İsmail Hakkı Altuntaş

O Kim Bu Kim Dedirtmeden

Resim
    İyi bir güzellik neyle alakalıdır İçle mi…dışla mı Benim anladığım şey sendekiler Sadelik olmalı özün de… Ona ne iç erişsin ve ne de dış Seni görmekten mahrumlar Bilemezler ki     Yıllarımı aramakla yordum Ne çok şeye güzelsin demişim Düşündüm ki Ben bile bir zamanlar körlükteymişim Sanırım değişen ben Sana yeni hayatı borçluyum İkinci kez doğmak dedikleri bu olmalı Yahut uykudan yalnız beni uyandırdın Çünkü başkaları için değişen Bir şeyler olmadığını görünce Şükür etmeli buna Varlığına muhtaç huzurumla İşte bu Seni bulan daha ne istemeli Yüzümdeki gülümseme neden İçimdeki huzurum Çalsın şarkılar Ne tatlıymış sevdiğim benim Eli değdi gözü değdi sevgisi değdi Ne güzel hayaller İçmeden sarhoşlar gibi Al beni…götür beni ötelere Senden başka kimse İnan ki böyle sevemez   Bilmesinler de Çok korkarım Olur ya kopartır mı acaba bilmeler Ferah içim sus diyor Böyle hissedecek gönül kimsede yok O da sadece senin