Kayıtlar

Küçük Çocuk Kalbinden Öperim

Resim
  benimsin… küçük çocuk kalbinden öperim … büyüdüğünü sanıyordum ama sen…bil kendimden de saklı kalmış çocuk kalbin tutmuşsun yangınlarına su, bazen toprak bazen rüzgar ve hava büyümüş dediler ama için çocuk kalmış hala şarkıyı unutmamak mıydı   büyümesin diye kalbin tebessümlerden dökülen ucu bucağı görünmeyen gökkuşağı bağlarken her yanı tutundun benimsin diye yerim seni bırakmasın kalbim çocuk kalsın daldığı   rüyanın o zarif öpücüğü büyütmesin ve kurutmasın iki gözlerimden kaynayan sular canıma aksın olsun ya sarhoşum ayılmaktan korkarım cennetinle kalsın ey rüzgar çok esme o büyümedi…kalbi   çocuk dayanamaz da sende bir bahane vurup savurma gün eş   kalmalı düşlüyor… hep tanrımı sadece seninim…ölene dek şimdi az sus duymasınlar… ben sen… kalbi öp…bırakma küçük çocuk kalbim incinmeden bir su gibi daima şarkısını söyler çekinmeden İsmail Hakkı Altuntaş

Bu Gece Allah ile Sohbet Ettim

Resim
  "İyi ki beni seviyorsun Onlara razı olmasalar dahi..."     Ebü’l-Hüseyin Ahmed b. Muhammed Nûrî  “ Ben Allah’a aşıkım, o da bana ” sözü ve “ Ben dün gece evimde Allah ile beraberdim ”  Ebü’l-Hüseyin Ahmed b. Muhammed Nûrî hakkında şöyle bir rivayette yer almaktadır. Ebü’l-Hüseyin Ahmed b. Muhammed Nûrî bir müezzinin ezanını duymuş  “ Lanet olsun, Allah kahretsin! ” demiş, köpeğin ulumasını duyunca da  “ Buyur işte geldim ”   demiştir. Yine... “ Ebu’l- Hüseyin Nûrî’ye sattığı bir tarlanın bedeli olarak 300 dinar getirdiler. O onları alıp köprünün üstüne çıktı ve tek tek suya atmaya başladı. Bir yandan da şunları söylüyordu: ‘Sevgilim, böyle şeylerle beni tuzağa mı düşürmek istiyorsun?’”   Serrâc, el-Lüma’, ss. 471-473.

Seni Tanrım Gibi Neden Severim

Gel de şu donmuş gönlümüze aşk ateşini koy ve şu güzel yüzünle sönmüş meş'alemizi  yeniden yak, ateşle. B'eşi Birime Nerde bir beş rakamı ile bir söz veya bağıntılı durum gelse ruhum hoş olur. Bugünde, binlerce yıl öncesinde. Anı hissettiğimden beri beşe aşığım, sonsuza kadar vurgunum. Beş ruhun sayısalıdır. Aklımızın kalbimizin razılık verdiği biz olmanın çaresizliğidir. İşitme, hissetme, görme, tatma ve koklama, ruh ve akıl ile birlikte ayırdedilmez eşsiz bir zevktir. Sevişmek, sevmek ne güzel bir eylem, dilimizden düşmemeli, onun metaforunda nihai aydınlığa ulaşmak, sunduğu hazza kavuşmak hedefimiz olmalıdır. Fiziki birleşme, açık bir şekilde imkansıza dayanmışsa, beşimizle ruhi birleşmeyi başarırsak farklılığa kavuşmuşuz demektir. Bu, yaratanla bir hale gelmeyi bulmanın en kısa yoludur. Dualiteyi fizikten aşırdı mı insan, “erkek” ve “dişi” ya da “pozitif” ve “negatif” imgelerden kurtulur. Bunu da tasavvur etmek yahut kolay olanını uygun bir şekilde tamamla

Aşk Sonsuz

Resim