Kayıtlar

Ne Güzelsin İsmailim

  Arapça bir kelime olmayan   İsmâîl ’in aslının   İşmavil   olduğu,   İsmâîn   şeklinin de bulunduğu (Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī, s. 7, 13, 14; Horovitz, s. 91-92; Jeffery, s. 63-64), Süryânîce olup “Allah’a itaatkâr” anlamına geldiği nakledilmekle birlikte ( Tâcü’l-ʿarûs , “İsmâʿîl” md.; Fîrûzâbâdî, VI, 39) kelimenin aslı İbrânîce   Yişmâ’êl ’dir ve “Tanrı işitir” mânasındadır. Tevrat’ta Yişmael kelimesi meleğin, “İşte sen gebesin ve bir oğul doğuracaksın ve onun adını İsmâil koyacaksın, çünkü Rab sana olan cefayı işitti” (Tekvîn, 16/11) sözünden hareketle İbrânîce’de “işitmek, bir dilek veya isteği kabul etmek” anlamına gelen şâma fiiline bağlanmaktadır. Bu fiil, Hâcer’e yapılan cefanın Rab tarafından duyulması (Tekvîn, 16/11) veya İbrâhim’in, oğlu İsmâil’le ilgili temennisinin (Tekvîn, 17/20), ayrıca çölde çocuğun susuzluktan ağlamasının Allah tarafından işitilmesi olaylarıyla da bağlantılı kılınmaktadır (Tekvîn, 21/17). Kelime Kitâb-ı Mukaddes’in eski nüshalarında Hismael, Ismahe

Ben İsmail

Resim
  Ben, İsmail ve Rüstem Ben, İsmail ve Rüstem Yılbaşını kutluyoruz bu gece Ve üçümüz üç kadehten İstanbulu yudumluyoruz İstanbul zehir zemberek İstanbul buruk,İstanbul acı Susuz içilmiyor İstanbul Mezesiz gitmiyor Suyumuz halis taşdelen Mezemiz sakız leblebisi Sonra kahır,hüzün ve elem Şerefe İsmail Şerefe Rüstem Rüstemin aklında bir kız Ondokuzunda civelek Hey gidi baba Rüstem Hey gidi kahpe felek Kızın adı müjgan Kolej mezunu Saçları sarı mı sarı Gözleri yeşil mi yeşil Rüstem'miş, şiirmiş, aşkmış Kızın umurunda değil Kızın babası tüccar Yani kızın herşeyi var Rüstem'se fukaramı fukara Beş on kitap bütün varlığı Bir kendi bir anacığı Kasımpaşa'da otururlar İki odalı bir evde babadan kalma Hadi Rüstem hadi kararıp durma Çek bir fırt daha İçkiler benden bu gece mezeler dahil Şerefe Rüstem şerefe İsmail İsmail'i tanır tekmil adem babalar Fukara İsmail, garip İsmail Onun da başka derdi var Geçen ay işinden çıkardılar İsmail'i İçmesinde ne yapsın Olacak şey değil Karısı