Lovely...
Thought I found a way – Bir yol bulduğumu düşündüm Thought I found a way, yeah (found) – Bir yol bulduğumu sanıyordum, evet (buldum) But you never go away (never go away) – Ama asla gitme(asla gitme) So I guess I gotta stay now – Sanırım şimdi kalmalıyım Oh, I hope some day I’ll make it out of here – Umarım bir gün buradan çıkarım Even if it takes all night or a hundred years – Bütün gece veya yüz yıl sürse bile Need a place to hide, but I can’t find one near – Saklanacak bir yere ihtiyacım var, ama yakınımda bir tane bulamıyorum Wanna feel alive, outside I can fight my fear – Hayatta hissetmek istiyorum, dışarıda korkumla savaşabilirim Isn’t it lovely, all alone? – Tek başına hoş değil mi? Heart made of glass, my mind of stone – Kalbim camdan, taş fikrim Tear me to pieces, skin to bone – Beni parçalara ayır, deriden kemiğe Hello, welcome home – Merhaba, evine hoş geldin. Walkin’ out of town – Walkin’ out of town Lookin’ for a better place (lookin’ for a better place) –