Aşktan Önce Sekiz Var
İnsân-ı kâmil eserinin müellifi Cîlî, aşk makamından önce sekiz makam sayar ve yalnız bunları saydıktan sonra aşk makamının başladığını söyler: “Aşk ilk zuhûru anında âşıkı yok kabul eder, ne ismini, ne vasfını, ne de kendisini bırakır. Bu mertebe kurbiyet ve vusul makamlarının sonudur. Ârif bu makamda mârûfunu inkar eder. Arada ne ârif, ne mâruf, ne âşık, ne de mâşuk kalır, tek başına sadece aşk bulunur. İşte böyle aşk resim, isim, naat ve vasıf altına girmeyen sırf ve sadece zâttan ibarettir. Âşık aşkta tamamıyla mahvolursa aşk mâşukla âşıkı fâniliğe götürmeye başlar. Fenâ – gaflet hükmünün istilâsıyla insanda meydana gelen şuursuzluktan ibarettir. Aşık’ın kendisinden fâni olması, kendine şuursuzluğu, mahbûbundan fânî olması ise, varlığının mahbûbunun varlığında mahıv ve yok olması demektir.” Cîlî, İnsân-i Kâmil, s.292 – 293.