Kayıtlar

Yıkılmış Çatılar

    çatı yıkıldı…nem kaldı beden düşkün perde altına birleşince çarpılar ilkbaharı bekleyen sararmış yaprak  kolsuz-kanatsız uçar kandil  sönmüyor yağ koyanı var saklanın… yok yok olmaz kimse bulmasın… baş yarık kendinizi çalın durduk yere çatılar gökyüzünde işaretler ne arar dururlar resimli ağaçlar dalları olsa kuşlar mı konar kalmış bir anda buluşmalar yıkılmış çatılar İsmail Hakkı Altuntaş

Duydu mu…duymadı mı?

Resim
    Hâfız, senin vazîfen, sadece duâ etmek, Sana ne, duydu mu duymadı mı demek?   başka bildiği yokmuş gibi…mescidde vaiz korku dağıtıyordu korkudan gözlerime mil çektim… boynumu kırdım vay halime… dedim… dedirtti desem daha iyi.. gözlerim kapandı açmak mı bir daha…dedim sonra biri mi değdi, el mi dokundu… açtım açtım yaşlı gözlerimi. ah içimin madeni yârimin hayali..değil mi akıl bir tarafa söz başka tarafa gitti karanlığı silen zülfüydü vaizi kim dinlerdi ki hayali geldi ya…zülfünün kıvrımlarından bir düğüm açtım dünyalar dolusu bir misk ü anber yayıldı vaiz söylen dur artık… günah benim kime ne sen ey gonca ağızlı, gül yüzlüm işve, cilve ederek, örtme yüzünü bir daha güldürsün… güldür yüzümü değil mi… delicesine seviyorum seni ben yeminler olsun benzetemedim seni dünya güzellerine ve hangisine bakmışsam, dedim ki, bu da değil… ah ederek… nerdesin Sevdiğim içimde ayrılığın gamı var da böyle de mutluyum…şikayetsizim geceme ay, günd