BİR RÜYA VE BİR HÂDİSE
Hasan Basri Çantay kadınların açık-sâçık gezmelerine üzülmekte ve dinî hislere dayalı bir öfke duymaktaymış. Bu üzüntü ve gadap, onu son derece tedirgin etmekteymiş. Bir gece rüyasında, yeşilli camiin köşe kısmına gelen taraftaki üç yolun birleştiği noktada Resûl-i Ekrem (salla'llâhü aleyhi ve sellem)’i görme bahtiyarlığına ermiş. Alemlere ve âdemlere rahmet olan Efendimiz, "Sen kadınların açık gezmesine çok üzülüyorsun, bu kadar üzülme. Onların arasında da benim hâs ümmetlerimden olanlar var" buyurmuş. Bu konuşmanın bahtiyarlığı ve manevî hazzı içinde kalan üstad, Resûlüllah (salla’llâhü aleyhi ve sellem)'e "Bu konuşmanız da hadis sayılır mı?" diye sormuş, Resûl-i Âlişân Efendimiz, başını sallayarak, Türkçe konuşmalarının da hadis sayılacağına işaret etmiş. Merhum üstadın bu sorusu, Resûl-i Ekrem (salla’llâhü aleyhi ve sellem)'in Türk diliyle kendisine hitap etmesinin hadis sayılacağını tesbit edebilirse kendisinin ilk râvi olma mazhariyetine