Kayıtlar

Beyazlarıma

engellerim… bazı beyaz… kar gibi aşmam gerekiyor… karalar belli, aşmak beyazları muhtaçken sevgiye … çok zor karalar bilirsin nefretin çeker, atarsın…fakat bu beyazlar bir boyun bağı üşüdüğünde bile atılmıyor. boynunda bir yük, sardıkça karaların yerde birini, sırtında can hangisi demekten, sus gitme öteye   gitmem… gitmem… en dar alandayım çeviremem sırtımı acım yerde,  sevgi  sırtta… bir tutanım. canım bir mum alevi, rüzgarlar dalgalanırken duruşundan sönmemeli… korkuyorum. karalar gitti beyazlarım… peşinen söylemeyin… çaresizliğim bana boyun… eğdirdiler… İsmail Hakkı Altuntaş

Kokarca

-kokuyorsun… duyduğum koku istenmesiz… koku değil mi… diyemem kokanı kim ister kokana arkadaş derler toprak ey koku…sen  nasılsın ki… o istiyor… koynundaysan toprağın … kokun gül oldu, menekşe ve karanfil nasıldı kokum… onlandı da ya atılmayaydım ey kokuma  sahip çıkan… toprağım … neden attılar bulunmak mıydı … senle kokulandım kokusuz olaydım…belki onlar tutardı… atmazlardı … sen kokuna kokuna buldun… toprakları…  kokartsın gülün yar boynuna … ol sürgün İsmail Hakkı Altuntaş

Başkaları

  alışveriş yok mu baş döner koku gölgelik gökleri yığar ciğer kızıl altın   kapı zindan baş kor   melekler inanman…ne dediysem   kızma kendime söyledim silgim gözyaşı dünya alt-üst… tek aşk ebedî tertemiz bir ruh…başka gizlenmek istiyorum…bir yol girsem gözüne koşup duracaksın yine gölge başkalarına hayat acı da içimin dolgusu İsmail Hakkı Altuntaş

Selma

Resim
Selma, iki zülfiyle gönlümü esir etti. Ruhumsa ona her gün şikâyet edip durmada! Tanrı için olsun sevgili, bu âşıkın suçunu bağışla, düşmanlara rağmen beni kendine ulaştır! Sen, Selma’ya olan aşkımı inkâr ediyor, hoş görmüyorsun ha! Sen de evvel emirde bir sevgiliye kapılsaydın, Benim gibi gönlün sevgi denizinde aşka gark olsaydı o vakit halimi anlardın! Sevgili, yüzünün sevdasına düştük. Derdinden kulların Rabbine dayandık! Hâfız’ın gönlü, zülfünün büklümlerinde kayboldu gitti. Karanlık gecede kılavuz ancak Tanrı’dır! Eğer bizden edebe uygun olmayan bir hareket gördüysen karşılık olarak canımızı ayağına feda edelim sevgili! Hâfız-ı Şirâzi

Sızanım

  "Onlar sabah akşam Tanrıyı zikrederler".   güzellik bir… her zamanki gibi ancak seninle mutlu olmak yerden göğe kadar çok anıma ayrılık işaretleri gelen korkularıma göğüs gere gere yolunu gözlüyorum. kördüğüm gibi...ölüm kesene haram uykular... geceler gündüzler, ayrılıklı böyleyse eğer… bilindik ayrılıklar, bilmediklerim bitsin mumlarıma tırnağının ucunu bile görmek gün sayısını unutturuyorsa zindanda kalana ışık gibi müjde sızan kurtuluş, acının ciğerine tuz dökmek kanayan bir yaraya toprak...yar elinden   yarsız yârim… söz vermek içime sabır çiçekleri…kuru kuyuya ip bile yok gözyaşıyla dolsun yükselmek için hep ağlıyorum duyuyor mu bilmem. belki...bir hastam var hatırına gelir mi çok uzaklarda   bekliyor gel deseydi dün bir yıl oldu, yarın bir ömür bugünse hasretinden nefessiz olacak...olacaktı.. olmasın.. ah, çok zor geldi bu günler bana. ayrılık kadar ne yaparım bildiğim halde, birde bilmeseydim sevi

Şiir-Anton

يطفو صوتكِ كنرجس ة نعسانة فوقَ ماءِ الليلِ فأصيرُ ساحلا يفكرُ بالغرقِ Sesin süzülüyor Uyuklayan bir nergis gibi Geceleyin suyun üzerinde Ben bir sahil oluyorum Boğulmayı düşünen. فمُكِ فراشةٌ وردية  تطير من كلم ة إلى أخرى وأنا وراءَها أركضُ في حدائقِ الصمتِ Senin ağzın pembe bir kelebektir Uçuyor Bir kelimeden diğerine Ve ben onun arkasındayım Koşuyorum Sessizliğin bahçelerinde أحبُ الخريفَ قالت لي ومن ي ومِها وأنا أتساقطُ “Son baharı seviyorum” Dedi bana Onun günleri Ve ben yavaş yavaş çöküyorum. Sinan ANTON

Sevelim Sevilelim

Resim
  sensin taptığım güzelim sâhibinden ayrılamayan ben kimlere ne desem ki… aşkımı her bedende her yüzde ve her bir bakışta hayâlimin gizli ve karışık yollarında ruhum… şuurum gördüğümdün yeminle bin âlemimde yoktu anlayanım bir sen bildin… gizli mâbedimi dinimi imanımı tesellimdir… bu bana yetmez mi içtenlikle dîvânem bîçârem diye andığında feryatla haykırıp inledim ıztırâbımın rüzgârında bilinmezliğe sürüklenenirken kalbim ateşlerinle yandı şimdi gözlerim kupkuru ve yaşsız ne yapabilirim bana aşk lisanını sen öğrettin ölmeyi de…canımı sana versem korkum olmaz ki ya da günahtır yaptıklarınla cehenneme gidersin dersen bağrımdaki dertleri görünce cehennemin ateşi söner acırda beni yakamaz cenneti zaten istemem sen cennetimsin rabbimden… tek bir dileğim var beni ayağının tozu etsin bir de dudaklarını öpmek en büyük özlemim ona da çözüm buldum bedenime sıcaklığın dağılsın diye ateşe tapıyorum… güneşe secde ediyorum hava kararınca vey

Düş Kapanım

Resim
Günümün Işığı! Bir yanım, eşim,  hoş geldin, Seninle olan beraberliğimizden sonra hayatım değil rüyalarım bile değişti. Aşkımızın kanatları kızgın  çöllerde yahut kutup ayazlarında hiçbir kabusa takılmadılar. Bu çok güzel bence. Aşkı kazandık.  Solmuş hayallerimize göz yaşlarımızı akıtıyoruz. Dahası çocukluğumuzun asla geri gelmez dediklerini beraber tekrar getirdik ve yıldızlara uçurduk.   Hayatın kuralı sadece insanlar için değil, hatıralar içinde aynı…ölürken biz bize can içre can olduk. Bu da eşsiz bir güzellik.  Nedenim! Gençliğimiz  gitti, diyerek üzülmüyoruz, geri kalan çocukluğumuz  bile cana geldi. İlk vurulduğumuz kişi kimdi, hiç düşünüyor musun? Kaybolanımız neydi, kazanılan da… Dün gibi, kapına  astığın gülü öperken kendimi nasıl hissettiğimi…kapıyı açtığında teninin enfes  kokusunun  burun deliklerimden içeriye dalışını ve ben o an, saniyelerle kaybettiğimiz yılları gördüm.   İnsanı mest olmaz mı ilk yaratıldığı toprağını ve kendisini ezelden ebede taşıyanı. Sarısını tarif

Takılmışım

Resim
  Sende beni görüyorum ve uzaklardan çağırıyorum kendimi kaynaklandığım göğe yaklaşmak için, sana geliyorum, güzelliğin büyülemiş halde beni, tıpkı iğneye takılmış ve sana çekilen bir balık gibi Michelangelo Buonarroti

Sevgili Gelince Şaşar Kalırsın

Resim
  LI Sevgili yalancıktan uyumuştu, aman dedim, bahçesinden çabucak bir şeftali çalayım, zaten uyumuyordu; Güldü de dedi ki: Hani tilki de kurnazlıkla arslanın avını aşırmayı kurmuştu; fakat öyle kolayca nerden aşıracak, nerde o bolluk? Kim göğe erişir de bulutu sağar? Amma bulut cömertlik eder de lûtufta bulunursa o başka. Yok olanın, bir şey icat etmeye nerden eli, ayağı olacak? Tanrı’nın lûtfu, yoka varlık verir ancak. *               Yok gibi otur, çünkü namazda da selâm ancak otururken verilir. Su ateşin üstünde kendini koyuverir de şaşırır gider; çünkü ateş kıyamdadır, suysa secdede. Dudak sustu mu gönül yüzlerce dil elde eder; sus, niceye bir onu deneyip duracaksın, niceye bir?   Kaynak: Cilt 2 Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Sen Oku Kelimeleri Gözlerimden

Resim
  Bir istiridyenin kıymetli incisini Sakladığı gibi saklarım seni Bir bahar dalının narin tomurcuklarını Sakındığı gibi korurum seni Çok derin derin derin derin Derinlerimde ellerin Bir armağan gibi Tanrı'dan bana Kış güneşinde altın kirpiklerin Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Belki zordur anlaması sessizliğimden Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Sen oku kelimeleri gözlerimden Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Belki zordur anlaması sessizliğimden Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Sen oku kelimeleri gözlerimden Ben seni çok sevdim Belki zordur anlaması sessizliğimden Ben seni çok sevdim Çok sevdim Çok derin derin derin derin Derinlerimde ellerin Bir armağan gibi Tanrı'dan bana Kış güneşinde altın kirpiklerin Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Belki zordur anlaması sessizliğimden Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Sen oku kelimeleri gözlerimden Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Belki zordur anlaması sessizliğimden Ben seni çok sevdim Ben

Bazıları Kızsa da O Beni Tümden Sever

Resim
  "Hallac Divânı"ndan  عليك يا نفس بالتسلى فالعز بالزهد و التخلى عليك بالطلعة التى مشكاتها الكشف و التجلى قد قام بغضى ببعض بعضى وهام   كلی بکلی کلی Farsça اى نفس، براى تو آرا مش لازم است چون سربلندى به خويشتن دارى و دورى گزيدن است تو را رخساره اى است كه مشكاتش«چراغ» كشف وتجلى است پاره اى از من عليه يارة ديگرم برخاسته است همه وجود من به كل وجودم عشق مى ورزد Türkçe Ey   nefs senin için teselli gerekli Çünkü izzet kendini kontrol etmek ve kaçınmaktır Yaşadığın sorunları, keşif ve tezahür "lambası"nda ortaya çıkarmak için Bazılarım diğer bazılarıma   karşı ayaklanıp razı olmasa da Önemli olan bütün ruhum her şeyimi sever.

Sonsuzluğum

Resim
Ey sonsuzluğun sahibi olan Rabbim…!  Arşına yakışır bir sevda ile mühürle yüreğimizi…

Gözlerim

Soluksuz seversen… Sevdim mi Âşıklar anlatır da… sevdam başka gibi Gerekir mi böyle bir hayat Sensiz günleri tüketmek Sevaptan ötesi bu…günah mı demek Yüreğim delik deşik Küçücük bir şüpheye yer veremez ki   Sözüm var yalnızca Sade ve renksiz…sana taptım Kimseye benzemez aşkım Kuldan ötesin ve ziyade Sonsuz dileksiz kaldı Görmesem de akibetim   Bedenim işgal altında Ruhum firar eylemede Seni çok seviyorum… Demek ne zaman günah oldu İçim gizli gizli her an inlemede Sancılı kabusum Çökmekteyken yüreğime Çaresizliği Bir doğdu bir bitti… Alamaz benden seni günler Umudum buza kesse de Çıplak hayalinle ısıt Hayat ver baygın gölgeli bakışlarınla Yak beni Kerem misali Ellerini göğsüme sok avuçla Kar… Külümden uyandır can ver cılız ateşe Kifayetsizliğine aldanma Gir kanıma…kopar kalbimi Zaman erisin…huzur ver Seni senle sevebildim Aşk bile boşuna konuşur Dolduramaz ki yerini   Kırılmış köhneliğine aldanma Kalbi

Maviler Giyinen Sofiler

Resim
    Ebu Sa'īd Ebu'l Hayr (10-11. C)  Tercüme: Sen ve ben, aşkım, bir çift pusulayız İkiye bölünmüş olsa da, biz biriz Pusulalar gibi bir noktayı çevreliyoruz sonunda kafalarımızı bir araya getiriyoruz.   Tercüme: Reza Ourdoubadian.  Abu Sa'id Abu'l Kheyr'in Şiirleri.  Dağ Keçisi, 2010 Orijinal: جانا من و تو نمونه پرگريم سر گر چه دو كردهايم يك تن داريم بر نقطه روانيم كنون خون پرگار در آخر كار سر بهم باز آريم     Hafız 138. Yıllardır defterimiz şaraba rehin edilmişti; yıllardır meyhanenin parlaklığı bizim dersimizin, duamızın sebebiyleydi. Pîr-i Mugânın iyiliğine bak ki bizim gibi kötü sarhoşlar, ne yaptıysa kerem gözüyle hepsini iyi, hepsini hoş görmekteydi. Bilgi defterimizi tamamıyle şarapla yıkayın; çünkü feleği gördüm, bilgi sahibinin gönlüne kastediyor. * Gönül, güzellik nedir biliyor, anlıyorsan güzellerden alım iste. Bunu nazar bilgisinde basiret sahibi birisi söyledi. . Gönül, pergel gibi her tarafa dönüp dolaşmaktaydı ama sevgiliyi sevme daires