Kayıtlar

Medine-i Münevvere Ehlinin Borç Ödeme İmkânına Kavuşma Yolları

ALINTI- Ömer Faruk Hilmi Merhum Eyyub Sabri Paşa , Medine-i Münevvere daha Vehhâbîlerin eline geçmeden önce Osmanlılar döneminde şahid olduğu ve kendisininde katıldığı bir geleneklerinden söz ediyor. Mir’atü’l-Harameyn kitabında buyurdu:  Ödenmesi kolay ve karşılığı bulunan borçlar yiğidin kamçısıdır. Eğer borcun karşılığı yoksa; yiğidin felaketidir. Çoğu kere borç kişiye üzüntü, keder, maddî ve manevî bunalım ve stres verir. Bu da kişiyi çoğu kere kişiliğinden eder. Bundan dolayı İslâm âlmleri, borçlanmak kişiye unutkanlık verir, buyurdular. Borçluların, borçlarından kurtulmalarının manevî yollarından biri de, Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretlerinin ruhâniyetinden istimdâd etmeleridir. Bu güzel bir adettir. Ve hemde adetlerin en güzellerindendir. Tecrübe edilmiştir. Bunu tecrübe eden borçlular, borçlarından kurtulmuşlardır. Her sene, Zilkâde ayının on beşi olduğu zaman Medine-i Münevverede bulunan Müslümanlar büyük bir heyecan ile buğday tedarik etmeye çalışırlardı. Bor

Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi Ve Selleme Borcunu Arz Etme

  Tayyibetü'l-Ezkâr (Medine Hâtıraları) Derviş Ahmed Peşkârî [1] Bilinmeli ki, kamerî aylardan Zilkâde'nin on yedinci gecesi, akşam ile yatsı namazı arası cümle şehir halkı Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin saadetli huzuruna borcunu arz edip “Ya Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem şu miktar borcum var, ihsan eyle!” diye salât u selam ederek şebike' [2] den içeriye buğday bırakırlar. Oraya biriken buğdayı ağa­lar alıp ekmek yapar ve bazı kimselere hediye ederler... Tecrübe edilmiştir. [3] O sene hacılar gelip gittikten sonra bir kimsenin dünyada hiç bir bildiği, tanıdığı olmasa bile, borcu kadar bir para veya mal kendisine nasip olur. Hatta bu satırları yazan biçare din kardeşiniz o ge­ce şöyle düşündüm: “Borcum yok, bu şereften mahrum olmayayım, benim de Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin defterine ismim kayd olsun...” dedim ve bir miktar buğday alıp “Ya Resulallah bu biçare Derviş Ahmed'i ihsan hediyenle sevindir” de­yip salât u selam ederek bırakt