Kayıtlar

"Kur'ân, Bize Yeter Diyenler"in Şerrinden Allah'a Sığının...Onların Sonları Cehennem Olacaktır.

Resim
“Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse, (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik” (Nisa, 4/80)   “(Resulüm) De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder”  (Al-i İmrân, 3/31) “ Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir”   (Haşr, 59/7)  

Salatı Meşişiyye

Resim
The Poetry of Prayer- صلاة مشيشة  Hayatı hakkında kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Şa‘rânî ve Münâvî gibi sûfî tabakat müelliflerinin eserlerinde yer vermedikleri Kuzey Afrikalı bu büyük velîye dair bilgiler daha çok menkıbelere dayanmaktadır. Rivayete göre Hz. Hasan soyundan geldiği için Hasenî nisbesiyle anılan Abdüsselâm, yedi yaşlarında iken kendini ibadete vermiş, din ilimlerini öğrenmiş ve genç yaşta keşf mertebesine ulaşmıştır. Daha sonra on altı yıl süren bir seyahate çıkmış, Fas yöresinde dolaşarak tasavvufî bilgi ve tecrübesini arttırmıştır. Seyahatlerinden birinde konakladığı mağaraya gelen Abdurrahman b. Hüseyin ez-Zeyyât kendisini yedi yaşından beri mânen terbiye ettiğini söyleyince ona intisap etmiştir. Zeyyât’ın sohbetinde ne kadar bulunduğu ve ondan neler öğrendiği hakkında bilgi yoktur. Tasavvuf hırkasını Ebû Medyen et-Tilimsânî’den giydiği de söylenmektedir.   Kur’an ve hadise son derece bağlı olan, sünnetten uzaklaşan zümrelerle mücadele eden İbn Meşîş, peygamb

Sevgili yüzünden nasibimizi aç

Resim
 

Güzelime...Seni Özledik

كلمات حسني حجاج | انشودة الصلاه على رسول الله | المنشد إسلام صبحي الصلاة على رسول الله عطرها يملا الحياة ليها جوة القلب نور للسما يوصل مداه ربنا صلى عليه والملايكة عليه يصلوا واللي بيصلي عليه خطوته للخير تدله اروي قلبك كل يوم الهنا والخير يدوم بالصلاة على الرسول تتمحي كل الهموم كل شوق المشتاقين للنبي الهادي الامين لما بيصلوا عليه يوصل الشوق والحنين جيت مليت الدنيا رحمة كنت دعوة ولين وحكمة والحياة كتبت كلامك يا نبينا كلمة كلمة في الطريق ماشيين وراك بالقلوب شايفين خطاك سنتك هديك وسمتك مشتاقين لحظة لقاك  الصلاة على رسول الله – اسلام صبحي 

Salat-ı Taciyye

Resim
اَلصَّلَوَاتُ الشَّر۪يفَةُ الْفَارُوقِيَّةُ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا وَمَوْلَانَا مُحَمَّدٍ صَاحِبِ التَّاجِ وَالْمِعْرَاجِ وَالْبُرَاقِ وَالْعَلَمِ،  دَافِعِ الْبَلَاءِ وَالْوَبَاءِ وَالْقَحْطِ وَالْمَرَضِ وَالْاَلَمِ،  اِسْمُهُ مَكْتُوبٌ مَرْفُوعٌ مَشْفُوعٌ مَنْقُوشٌ فِى اللَّوْحِ وَالْقَلَمِ،  سَيِّدِ الْعَرَبِ وَالْعَجَمِ، جِسْمُهُ مُقَدَّسٌ مُعَطَّرٌ مُطَهَّرٌ مُنَوَّرٌ فِى الْبَيْتِ وَالْحَرَمِ، شَمْسِ الضُّحٰى بَدْرِ الدُّجٰى صَدْرِ الْعُلٰى نُورِ الْهُدٰى كَهْفِ الْوَرٰى مِصْبَاحِ الظُّلَمِ  جَم۪يلِ الشِّيَمِ شَف۪يعِ الْاُمَمِ صَاحِبِ الْجُودِ وَالْكَرَمِ،  وَاللّٰهُ عَاصِمُهُ وَجِبْر۪يلُ خَادِمُهُ وَالْبُرَاقُ مَرْكَبُهُ وَالْمِعْرَاجُ سَفَرُهُ وَسِدْرَةُ الْمُنْتَهٰى  مَقَامُهُ وَقَابَ قَوْسَيْنِ مَطْلُوبُهُ وَالْمَطْلُوبُ مَقْصُودُهُ وَالْمَقْصُودُ مَوْجُودُهُ، سَيِّدِ الْمُرْسَل۪ينَ خَاتَمِ النَّبِيّ۪ينَ شَف۪يعِ الْمُذْنِب۪ينَ اَن۪يسِ الْغَر۪يب۪ينَ رَحْمَةٍ لِلْعَالَم۪ينَ رَاحَةِ الْعَاشِق۪ينَ مُرَادِ الْمُشْتَاق۪ينَ شَمْسِ ال

الصلاة المطلسمة...Salât-ı Tılsımiyye

Resim
  Ah Sevdam...Ah... Sen gerçekten çok güzelsin Uhud bir kırılma noktasıydı... ve Sen onlara acıdın ve merhamet ettin. Bize de edeceğini bilmez miyim... فَبِمَا رَحْمَةٍ مِّنَ اللّهِ لِنتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لاَنفَضُّواْ مِنْ حَوْلِكَ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الأَمْرِ فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ Fe bima rahmetin minallahi linte lehum, ve lev kunte fazzan galizal kalbi lenfaddu min havlik, fa'fu anhum vestagfir lehum ve şavirhum fil emr, fe iza azamte fe tevekkel alallah, innallahe yuhibbul mutevekkilin. [Uhud savaşında sen,] Allah'dan gelen bir merhamet sayesindedir ki, onlara (Ashaba) yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, muhakkak onlar etrafından dağılıp gitmişlerdi. Artık onları bağışla ve kendilerine Allah'dan mağfiret dile. İş hususunda fikirlerini al (müşavere et). Müşavereden sonra da bir şeyi yapmağa karar verdin mi, artık Allah'a güven ve

Şerh-i Salavat-ı Meşiş

 

SALÂT-I MEŞÎŞ- Şeyh İsmail Hakkı Bursavi (kaddesellâhü sırrahu’l âlî)

بســـم الله الرحمن الرحيم الحمد لله رب العالمين والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى اله وصحبه وسلم اجمعين ABDÜSSELÂM BİN MEŞİŞ HASENÎ (Kaddesellâhü sırrahu’l âlî) Fas evliyâsından. Ebû´l-Hasan Şâzelî´nin hocası. Künyesi, Ebû Muhammed´dir. Hz. Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem)  Efendimizin mübârek soyundandı ‎ r. Hazret-i Hasan´ ‎ ın soyundan olduğu için Hasenî denmiştir. Doğum tarihi bilinmemektedir. 1228 (H. 625) senesinde şehît olmuştur. Hayat ‎ ı hakkında bilgi azdı ‎ r. Yedi yaşında mânevî hâller görülmesinden sonra kendini ilme ve ibâdete verdi. On altı ‎ yıl dolaştı ‎ . Bu s ‎ ırada bir mağarada kalır iken, yanına, evliyâdan Abdurrahmân bin Zeyyât geldi. Yedi yaşından beri mânevî terbiyesi ile meşgul olduğunu, kavuştuğu halleri tek, tek söyleyince ona intisâp etti, bağlanıp talebe oldu. Evliyâlıkta yüksek derecelere kavuştu. Talebelerinin büyüklerinden olan Ebü´l-Hasan eş-Şazelî (kaddesellâhü sırrahu’l âlî)  şöyle anlatır: Irak´a vardığı ‎ m zaman,