Kayıtlar

Kasımı Seviyorum

Resim
“Ben seni sevdim,Sen de beni sevdin mi?” “Ahmed Amîş Efendi” hatalıyım … sevmekle yolunda olduğumu bildiğin halde akşam güneşi gitmekle… batmakla korku verme içime doğacaksın bilirim beklemekle… olsun… her gün batmak niye bir gece değil…  bitmeyen yıllarım gece o gün… sevindiğim taksimdir, kasım, sevinmiştim çok kavuştuğum güneşim neden kararıyor…. gideceğimle, gel benle demesi … yok gibi niye ayrılık … değil kırgın, sever… her şeyi …yok, yok, ağaçlarım ağlar ve dökülür son an gibi… batanım… ve kaybolmak gecenin korkusu geldi, doğacakta …ne vakte kadar gün, saat … bir an olsaydı, yine de kasımı severim, taksimdir… beni buluşturan   ah bu ayrılış .. yüce dağdan, bir bulut yükselse … ve semamda… neden hep yağmur olur… şimdi gidiyorsun … hiç sarılmadın …bulunmaz yere … meyhane, tekke değil   başka bir yer mi  var hangisi… öylesine sordum, ….. her zaman ki gibi neden … ayrılmak istemiyorum, yine kasım gelse, taksim parçalanmış kalbimi… bulayım başka bir ay yok mu… a...

Aşk Budur

Resim
  birleşmeli sonsuzlukta sözlerin büyülü gücüyle üzülmeden yanılmadan zamanın zincirlerinden kopmuş gibi gözlerimiz açılsın aldatıcı işlerden bağışlamasını öğrenen yürekler aşkla geçirsinler…ölüm gecesini kavuşmak hasretiyle bu gizi çözmelerine hiçbir şey engel olmamalı gün ışığı da yalnızca özlemlerini anlatmalı hayal dünyasında son ışık sönmeden ilahi sırların sarhoş edici ezgisiyle kurtulmalıydık biz bu ayrılıktan   aşk ölür mü senin ve benim aşkımsa bir hiç o kutsal bir sırdır saklanmalı bütün yabancı gözlerden genişlettikçe tutkusu içimizi başlamalı düğüm düğüm burmaya n’olur yüreğine soğuk vurmasın çiçek gibi dallarıyla ve köklerin birlikte ölmeli   … hasta çocuğuna bakan titreyen bir anne gibi ürpere ürpere aşkımızın üstüne korkuyla titremeli geçmeyen gecelerde çok ağlayıp tanrıya yalvardım acı içinde kıvranarak yüzen kuğu gibi çok istedim öpüşüp birbirimize dokunmayı bedeninin ağırlığı altında ezilm...

Şebüsteri

Resim
  Shabistari The Rose Garden of Mystery  (verses 122-130) Reason’s light applied to the Essence of Lights is like the eye of the head looking at the brilliance of the Sun when the object seen is very close to the eye The eye is darkened so that it cannot see it This blackness, if you know it, is the very light of Being in the land of darkness is the fountain of life Since the darkness destroys the light of vision Give up loooking, for this is no place for looking What connection has dust with the pure world? Its perception is the inability to perceive perception … What shall I say? since this saying is fine, “A bright night in the midst of a dark day” In this place of witnessing, which is the light of manifestation  I have much to say, but silence is best. بود نور خرد در ذات انور              به سان چشم سر در چشمه خور چو مبصر با بصر نزدیک گردد              بصر ز ادراک آن تاریک گردد س...

Yeniden Doğdum Seninle

Bir zamanlar düşümde görsem inanmazdım Bana bir gelişle geldin Ki gerçekten gerçek oldu Sahi geldin... nedenli veya nedensiz Çokta önemli değil aslında...aramak Eriyen buzlar gibi denizinde Kayboldum Soruyorum kendime Beni sevindirmeye mi. yoksa kaybettiğim Güzelliğin farkına varmamı mı istedin Acı tatlı bir arada...seçemez oldum Bilmezmişim meğer aşkı Şimdi ibadetim duam da sen Hakkıyla ve heyecanla...kulun oldum Çok bakamazdım etrafıma Birine dahi sarılamaz Karanlıklar ülkesinde kaybolmuş Korkak biriydim Şimdi beni verdin. sendekini de Sırrım...ilacım oldun Bilinmeyenlerime.yarınlarıma Gizli sevdamın gizli kahramanı Hiçlik denizinde Var olmak heyecanı ile beni uyandırdın Ateşli aşkımızın hatırası olsun diye bir öpüştük ki İçilmek için İçmek için mi Dudaklarım kanıyor Beni kandırdın Susuzluğumdan Sar beni. Divanen olmuşu Rüzgârında salınıyor Bırakma bir daha geçmişin ayrılık günlerine Beni düşürme Evet dedim ...