Kayıtlar

Ulusların Kaderini Etkileyen Olaylar, Nedenler ve Bu Sonuçların Getirisi

  I. Kaderi Etkileyen Olayların Temel Mahiyeti ve İlahi Takdir Kutsal Kitap kehanetleri , olayların gerçekleştirilme amacına odaklanır; bu metinler, insanlığın merakını tatmin etmek amacıyla geleceği önceden haber vermek için değil, olaylar gerçekleştikten sonra (after they were fulfilled) Tanrı’nın hikmetinin ve takdirinin (Providence) dünyaya ilan edilmesi amacıyla verilmiştir. Bu metinler, evrenin ilahi bir yönetim altında olduğuna dair sürekli bir tanıklık sunar. Newton , kehanetleri yorumlayanların geleceği tahmin etme çabasını " ahmaklık " / folly olarak nitelendirmiş ve bu aceleciliğin kehanetin saygınlığını zedelediğini vurgulamıştır. II. Ulusların Kaderini Etkileyen Nedenler Ulusların kaderindeki büyük değişimler ve yıkımlar, kaynaklarda hem ilahi yargının bir sonucu olarak ahlaki çöküşe hem de insanın kendi dünyevi eylemlerine dayandırılmaktadır. A. Ahlaki ve Dini Çöküş (Newton Perspektifi) Daniel ve Yuhanna’nın Mahşer / Apocalypse kitapları, Mesih...

Dini Gıda Yasaklarının Kimlik ve Biyoloji Üzerindeki Etkisi

Dini gıda yasakları ve beslenme kısıtlamaları, biyolojik süreçlerden toplumsal kimlik inşasına kadar uzanan çok katmanlı bir yapıyı güçlendirmektedir. Elimizdeki kaynaklar, özellikle Tarikat Lideri Nasıl Olunur? belgeseli ve nörobilimsel yaklaşımlar üzerinden bu yasakların sadece bir diyet tercihi olmadığını, inancın bireysel ve kolektif düzeyde nasıl kökleştiğini ortaya koymaktadır. 1. Grup Kimliği ve Sosyal Bağların Güçlendirilmesi Dini gıda yasaklarının en temel işlevi, grup kimliğini pekiştirmek ve topluluk içi bağları kuvvetlendirmektir. Belirli yiyecekleri tüketmemek veya belirli kurallara göre beslenmek, "biz" ve "diğerleri" (" Us vs. Them ") ayrımını netleştiren güçlü bir kültürel işaret fişeği işlevi görür. Kültürel Sınırlar : Yahudilikteki " Koşer " yasaları (domuz eti ve kabuklu deniz ürünleri yasağı, et ile sütün karıştırılmaması) veya İslam'daki " Helal " beslenme kuralları (domuz eti ve alkol...

Gaslighting / Sanrıya Zorlama

  "Gaslighting / Sanrıya Zorlama", bireyin kendi hafızasını, algısını ve akıl sağlığını sorgulamasına neden olmayı amaçlayan, son derece sinsi ve yıkıcı bir psikolojik manipülasyon biçimidir. Bu teknik, kurbanın gerçeklik algısını aşındırarak manipülatöre tam bir bağımlılık geliştirmesini hedefler. Temelinde, bir kişinin diğerine karşı uyguladığı sistematik bir "zihin karıştırma" ve "gerçekliği inkar etme" stratejisi yatar. Kökeni ve Tanımı Kavramın kökeni, Patrick Hamilton tarafından 1938'de yazılan ve daha sonra 1944'te filme uyarlanan " Gas Light " (Gaz Lambası) oyununa dayanır. "Gas Light Hikayesi ve Çıkarılacak Dersler": Hikayede, manipülatif bir koca (Jack), eşini ( Bella ) delirdiğine inandırmaya çalışır. Jack, evin tavan arasındaki gaz lambalarını yakarak gizlice mücevher ararken, evin diğer kısımlarındaki ışıklar kısılır. Eşi ışıkların kısıldığını fark ettiğinde ve tavan arasından sesler duyduğunu söylediğinde,...

Parapsikoloji - Psişik Araştırmalar 8

Helena Petrovna Blavatsky (1831–1891) Helena Petrovna Blavatsky (1831–1891), modern okültizmin ve ezoterizmin en önemli figürlerinden biri olup, Batı dünyasına Doğu bilgeliğini tanıtan ve Teosofi Cemiyeti 'nin kurucusu olan Rus asıllı bir medyum ve yazardır. Kaynaklarda genellikle "HPB" veya "Madam Blavatsky" olarak anılan bu şahsiyet, hem hayranlık uyandıran psişik yetenekleri hem de hakkında çıkan sahtekarlık iddialarıyla tarihe geçmiştir. Hayatı ve Kökeni 1831 yılında Rusya'da doğan Blavatsky, soylu bir aileden gelmektedir. Fiziksel özelliklerinde Tatar kanı taşıdığına dair izler bulunduğu ve bu durumun onun Asya mistisizmine olan eğilimini açıkladığı belirtilmektedir [Fortune, 1384]. Genç yaşta kendisinden çok daha yaşlı olan General Blavatsky ile evlenmiş, ancak kısa süre sonra dünyayı gezmek üzere onu terk etmiştir. Bu seyahatleri sırasında Tibet 'te iki yıl kaldığını ve burada lamalardan eğitim aldığını iddia etmiştir [Facts on File, 154...