Kayıtlar

Sevdim Seni Efendim Sen sevdin de

Resim
  Erenlerin diyarından selamın aleyküm erenlere gönül verenler. Özbekistan'ın Tacikistan sınırına 50 km kadar mesafedeki Denau bölgesinde Hâce Alâeddin Attâr'ın   huzurundan size sesleniyoruz. Merhaba efendim, hoş geldiniz. Bir gün Hâce Alâeddin Attâr   Şah-ı Nakşibend Efendimizin huzurunda otururlarken (Alâ dermiş Şah-ı Nakşibend Hazretleri, Alâeddin Attâr Hazretlerine) Alâ demiş, gel. Oturmuş dizinin dibine, gözlerini dikmiş gözlerine... Muhabbet bizden size midir, sizden bize midir? diye sormuş. Ben mi seni seviyorum da sen beni sevebiliyorsun yoksa sen mi beni sevdiğin için bende seni seviyorum minvalinde bir soru. Alâeddin Attâr Efendimiz   belki şöyle düşünmüş olacak ki; onların bizi sevmeye ihtiyaçları yok, bizde onlar tarafından sevilecek bir hal yok. O benim neyimi niye sevsin ki?... Bu düşünce içerisinde gerçi Evliya-i Kiram Hazeratı da bir an kalbi boşluğa düşürürler ve oradan öğretmek istedikleri bir şey var, belki Şah-ı Nakşibend Efendimizin orada bir cilvesi de va

Kim-sin Gibi

Resim
    birden karşıma çıktığında soluğum kesilir ve derin bir nefes alırdım boğulmuşun ilk defa çektiği soluk gibi dilim tutulur…ince bir alev dolanırdı tenimin altında yalnızlığın uğultusunu kulaklarım duyar gözlerim kararır ter dökerim…sarsılır ürpertiyle her yanım kurumuş ot gibi rengim solar neredeyse yüzyüze gelmiş gibi… hayalinle sağım ve solum diyemeyecek kadar şaşkın öteki yakadasın …katlanmaktan başka… elimden bir şey gelmiyor   son çare günüm ışığı gölgenle örtebilir misin gözlerimi götürebilir misin beni… günün beyazından ruhumun zincirlerini çözerek beni esir alan tutkundan kurtarırcasına mahkum ruhumu… boğulmadan titrek ateşimi yüzdürebilir misin seni düşünmekle alevlenen damarlarım bu bedenimi bırakıp sonsuz biçimlerle toza dönüşmeden dudaklarının öpüşünü ve ürpertisini hem diri hem ölü hisseden bu bedenimden ruhuma serp aşkın gizemlerini sızılarımla bakıyorum hep sana ama çok zor bir bilsen…kimsin gibi İsmail Hakkı

İNSAN KULAĞIYLA BESLENİR

Kulakla ilgili söyleyeceğim şu birkaç cümleye daha lütfen kulak veriniz: Bâzı İslâmî eserlerden edindiğim bilgiye göre kulak, gözden bile önemlidir. Bunun böyle olduğunu daha iyi anlamak için muhtelif mesnevi şerhlerinin dıbâcelerini okumak gerekiyor. Çünkü Hazret-i Pir, Mesnevi sine ”Dinle neyden.. diye başlıyor. İşte Mesnevinin bu ilk beytini açıklarken şârihler konuyla ilgili bilgiler veriyorlar, tatmin edici îzâhatta bulunuyorlar. Yıllar önce Eyüpsultan’da bir toplantıya davet edilmiştim. Başka konuşmacılar da vardı ama ilk söz hakkı bana verilmişti. Ben de hakkımı kullanmak üzere sohbete başladım . Kulağın gözden daha önemli olduğunu isbat sadedinde birkaç cümle söylemiştim ki orada bulunan arkadaşlardan biri densizlik etti. Herkesin içinde ve yüksek sesle “Yok öyle bir şey” diye bağırdı. Fena hâlde rahatsız oldum. Konuşmayı keserek ayrılmak istediysem de, dinleyicilerin isteklerine bir kere daha kulak vererek sohbeti tamamladım. Bir büyük zat, “İnsan kulağıyla besleni