Kayıtlar
Kendini Bir Şey Oldum Sanan Saflar İçin Varidat, Rüya vb. İlhamlar Hakkında
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Tasavvuf ilminde, Peygamber Efendimiz (salla'llâhü aleyhi ve sellem) den gelen mânevî ilim ve terbiye günümüze kadar çeşitli yollarla devam etmektedir. Nasıl ki; Rasûlullah (salla'llâhü aleyhi ve sellem), Allah’dan gelen ilmi, vahiy, rüyâ yoluyla alıyorsa; tasavvuf erbâbı da, mânevî bilgiyi ilham yoluyla alırlar. İlham da; Allâh’ın tecelligâhı olan sağlam kalb ile elde edilir. Peygamber Efendimizin (salla'llâhü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şeriflerinde “Sâdık rüyâ, vahyin kırk altıda biridir.” [1] buyurmuşlardır. Peygamberimizin mânevî otoritesinin günümüzde de devâm ettiğini düşünecek olursak, sâdık rüyâ ile bir kimse mânevî yolunu çizebilir. İşte mânevî işâret ile kalbe gelen bilgilere “vâridât” diyoruz. Vârid kelimesinin çoğulu vâridâf tır. Vâridât, kişinin kalbine herhangi bir gayret sonucu gelmeyip, gayb cihetinden gelen hâtırlardır. [2] İnsan kalbini titreten, hareketlendiren, yönlendiren dört mertebe vardır. Birinci mertebe de kalbe gelen bilgi çarçabuk g
Fusus al-Hikam ...İngilizce
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
• • • tajalliyat-i arais un-nusus fi minas-sat-i hikam iil-fusus Printed in Great Britain at the University Printing House, Oxford by David Stanford, Printer to the University FOREWORD First of all, all thanks and gratitude be to Him who is the most Superlatively Praised from all Eternity and ever. It is one of the manifestations of one of His boundless benefactions to mankind and hence to us that He has given into the hands of one of His chosen few, to whom He has shown the special favour, this book known as the Fusus al- Hikam, the Bezels of Wisdom, and made of him His Meaning. For Muhyiddin Ibn 'Arabi is not only a man of Wisdom, the greatest Shaykh, Doctor Maximus, but a Meaning. This is what makes any attempt at translating his writings a task which Dr Austin of Durham University, who has himself translated the Fusus, referred to, during the Ibn 'Arabi Symposium in 1984, as almost an insurmountable task even for an Arabic scholar like hims