Kayıtlar

Bilgiden...Döküntüler

İçindekiler [ kapat ] Hüzün ve Melâl “Hüzün” kelimesi Arapça kökenli olup ‘üzülme’, “iç sıkıntısı, kalb üzüntüsü, keder, tasa, gam” , “Gönül üzgünlüğü, gönül kırgınlığı, iç kapanıklığı” olarak karşılamaktadır. Bu bağlamda Hazreti Peygamber’in, “Kur’an hüzünle indi. Siz de onu okuduğunuzda ağlayınız, ağlayamıyorsanız ağlar gibi yapınız.” hadisi kanıt olarak kullanılmaktadır. “Melâl” Lugatlerde şu şekillerde tanımlanmıştır: “ Usanç, usanma, bıkma... sıkılma, sıkıntı” , “Can sıkıntısı, usanç, bıkkınlık; ruhu kaplayan sıkıntı, üzüntü, keder” Gamlılık. Zaaf ve fütûr” Bu tanımlara baktığımız zaman “hüzün” ve “melâl” arasında bazı farklar var gibi gözükse de, esasında aynı denilebilecek derecede yakın anlamlarda olduğu görülmektedir. Ancak “melâl”, ‘hüznün biraz daha koyusu, daha ağırı, daha ağırlaşmış, kronikleşmiş, âdeta hayat tarzı hâline gelmiş bir hâli’ olarak karşımıza çıkmaktadır. “Hüzün”, insanoğlunun insanlık vasfını gösteren ve onun en hassas duygularının başında gelmektedir