Arkımın Boz Rengi
gün ipimi çeken gecem doğarken tanın kızıllığına aç ölüm… bir yanımı yiyor… sevincim vardı…söz vardı hüznünde bitişin… bilmiyorum… çığlığına koşan… tutuldum sevdalarına ruhumda kalan kokun tamam… anlamsız varlığım ağır gecelerde… bedelini kalbim…gözümle ödüyor gittiğin yerde… sen kal… çünkü… sensiz geçmiş… hayal açılmayan harfin içinde bir kırılsaydı… yeni kelimeler yine kısalır… sözüm kalırdı noktanın içinde ve kararmış nefsim hiçsizliğinde … sonsuzluğun hüznüne… batık gidiyor… kapılar ardında parçalanmış…ben sen yanan ateşin serseri oynunda tükenmiş hayat perdeler kapalı veya açıkken isteğim tek bir ölümdü kaç sabah üstüme geldi… bu arzular ağırlığıyla içimdeki renkleri akıtıyor arzularım kırmızılar… yorgun bedenim ruhumu taşımakta kırmızıya karışırken renklerim… doğarken ölüyor resimlerim… çıldırdığım an içimde mavilerim mor’a doğru kayboluyor örtsün üzerimi karam… acınası sevdam…hazlarım sırlansın düşlerken senli yolları kalsam yine tek başıma terk edemeden hayalini ve gecem