Kayıtlar

Kader Değişmiyor

Resim
    Bir Zâhid, hanımının akrabalarından birinin çocuğu doğmuştu, doğumunu kutlamaya gitti ve beşiğin yanına oturdu ve uykusu ağır bastı nihayet uyudu, rüyasında bir kişi ona dedi ki: Ey Hakk ’a tapan Zâhid! Bu kız çocuk doksan kişiyle zina edecek ve seninle nikâhlanacak ve çok güzel bir yüzü olacak, sen de onu çok seveceksin ve bu kızcağızın ölümü akrep sokması olacak. Zâhid uykudan uyandı ve kendi kendine dedi ki: Ben bu kadını kabul edince doksan kişiyle zina eder ve benimle nikâhlanır. Eğer Zeliha kadar güzel de olsa ben onu kabul etmemeliyim. Bu olayların vücuda gelmemesi için benim için en güzel olan kızı beşikte kesmektir. Sonunda öldürmeye niyet etti. Annesi bir şey için dışarı çıktı. O da fırsat buldu çabucak boğazını satırla kesti ve öldürdüğünü zannetti, evden çıktı ve kızın anne ve babasından korktuğundan dolayı oradan, şehirden kaçtı. Annesi geri döndü beşiğe baktı ve çocuğun öldüğünü görüp kan ciğerine hücum edince bağırarak dışarı fırladı, komşularına haber verd

Sen İstediğin İçin İnsan Oldum

Resim
  "Hallac Divânı"ndan  دَخَلتُ بِناسوتي لَدَيكَ الخَلقِ وَلَولاكَ لاهوتي خَرَجتُ مِنَ الصِدقِ فَإِنَّ لِسانَ العِلمِ لِلنُطقِ وَالهُدى وَإِنَّ لِسانَ الغَيبِ جَلَّ عَنِ النُطقِ ظَهَرتَ لِخَلقٍ وَالتَبَستَ لِفِتيَةٍ فَتاهوا وَضَلّوا وَاِحتَجَبتَ عَنَ الخَلقِ فَتَظهَرُ لِلأَلبابِ في الغَربِ تارَةً وَطَوراً عَنِ الأَبصارِ ] الالباب [ تَغرُبُ في الشَرقِ Farsça به ناسوتم «طبيعت انسانى» نزد تو بر خلق وارد شدم و اگر اى لاهوتم «طبيعت الهى» تو نبودى از راستى خارج مى شدم زيان علم از براى نطق و هدايت است و زبان غيب برتر از نطق است نزد مردمى ظاهر شدى و نزد قومى ديگر پنهان پس گم وگمراه شدند و تو از خلق پنهان شدى گاهى در غرب بر دلها ظاهر مى شوى وگاهى در شرق از ديدگان پنهان مى شوى Türkçe Senin yaratış [isteğinle] insanlığıma girdim Ve eğer senin "ilahi doğan/lahuti" olmasaydın, bu gerçeği bırakırdım. Kesinlikle ilmin dili ifade ve rehberlik edebilir Gaybın dili ise konuşmanın üstündedir. Bir halka göründün ve başka insanlardan saklan

Kurtar Beni

Resim
  "Hallac Divânı"ndan  حَوَيتَ بكُلّي كُلَّ كُلِّكَ يا قُدسي تُكاشِفُني حَتى كَأَنَّكَ في نَفسي أَقلِبُ قَلبي في سِواكَ ولاأَرى سِوى وَحشَتي مِنهُ وَأَنتَ بِهِ أُنسي فَها أَنا في حَبسِ الحَياةِ مُمَنَّعٌ مِنَ الأُنسِ فَاِقبِضني إِلَيكَ مِنَ الحَبسِ Farsça اى قدس من، همه وجودم را، با همه وجودت جمع كردم « اى قدس من، تمام عشقت را در وجودم جمعكردم » آن چنان بر من نمايان شدهاى؛گويى در درونم هستى قلبم را در هر جه غير توست بگردايدم اما جز وحشتم از آن چيزى ندي دم در حالى كه تو به واسطة همان، مايه آرامش من هستى اينك من در زندان زندگى كه از هر مؤنسى محرومگشته ام، محبوسم پس مرا از زندان نجات ده Türkçe Ey Kudüs, varlığımı bütün varlığınla topladım Sen nefsimdeymişsin gibi keşfediyorum Kalbimi senden başka birine çeviriyorum ve  [senden başka] bir şey göremiyorum. Ama bu kadar yakınken bile bana korkudan başka bir şey vermiyorsun Sen benim rahatımın yakınlığın kaynağıyken Şimdi herhangi bir anlamdan mahrum bir hayatın hapishanesine hapsettin

HİKEM-İ ATÂİYYE ŞERHİ EL-MUHKEM Fİ ŞERHİ’L-HİKEM 3

68.     Hikmet Ey talip, halka güvenmeyesin diye Cenab-ı Hak halkın eliyle sana eziyet verdi. Kendisinden başkasıyla uğraşmayasın diye mâsivayı rahatsız edici kıldı. Vüsuk u itimadın olmasın diye nâsa deyu ancak Azâbı ellerinden etti icra anların Mevlâ Murad etti dahi her şeyden iz'ac etmeyi tâ kim Seni kendinden işgal etmesin bir mâsiva asla Öteden beri insanların eziyetlerine uğramak salihler için büyük bir nimettir. Özellikle kendisine iltifat ve ikramda bulunagelen dostlar ve yakınlarından bir haksızlık görürse, bundan da büyük faydalar elde eder. Çünkü iyiliklerine alıştığı insanların haksız davranışlarıyla karşılaşınca onların değişebileceğini ve kendilerine güvenilemeyeceğini, Cenab-ı Hak’tan başkasına itimat edip dayanmanın doğru olmayacağını anlar. Halktan soğuyup ürkerek kulluk görevlerini yapmaya ve rablik haklarını yerine getirmeye, böylece ebedî saadetin gereklerine uymaya başlar. Ebu’l-Hasan Şazelî Hazretleri şöyle buyurdu: “Bana birisi fazlaca eziyet et