Kayıtlar

Allah herkesledir, ancak Muhammed (salla’llâhü aleyhi ve sellem), önlerde, kendi özel haremindedir

  Hz. Bâyezîd'in Miracnâmesi Şeyh şöyle dedi: Yüce Allah beni varlıklardan ihtiyaçsız olma makamına ulaştırdıktan, kendi nuruyla aydınlattıktan ve garip sırları bana açık edip yüceliğini gösterdikten sonra yakîn gözüyle O'nu seyrettim. Ardından O'ndan kendime baktım, kendi sırlarım ve sıfatla­rım üzerinde düşündüm. Benim nurum Hakk'ın nuru karşısında karan­lıktan başka bir şey değildi. Benim yüceliğim Hakk'ın yüceliği karşısın­da değersizliğin ta kendisiydi. Benim itibarım Hakk'ın itibarı yanında zandan ibaretti. Orası baştan sona safa ve aydınlıktı, burasıysa baştan sona keder ve bulanıklık. Tekrar bakınca kendi varlığımı O'nun nuruy­la gördüm, izzetimi O'nun izzet ve azametinde bildim. Her ne yaptımsa, O'nun kudretiyle yapabildim. O'nun nuru kalbimde parladı. Beden gözüm ne bulduysa, O'ndan buldu. İnsaf ve hakikat gözüyle baktım; bütün ibadetlerim benden değil, Hak'tandı. Oysa ben O'na ibadet ettiğimi sanıyordum.   "Yarab

Ah Şu Üçüncü

Resim
    Hep söylerim biz olmalıyız Aslında  her insanda  zaten biz Biri dünyanın gördüğü Diğeri içimizdeki sakladığımız gizlimiz Hangisi...daha sevimli olmalı İçteki tatlıysa Dışındaki uyumsuz ve ürkek Sanki kanun gibi  Hep gizli olanın gerçeğidir Tutkulu, heyecanlıdır nedense Ve hep saklarız onu Sakınırız her şeyden Bizimize vefasız kaldık Yaşatmalıydık… nefes aldırmalıydık Birazda o hükmetliydi  hayatımıza … Aslında, doğru olan bu...yapmalı İçi dışa vurmalıydık korkmadan Biraz da cesaretle İçin sesini duyurmalıydık…hiç olmazsa şarkılarda Yoksa hayat koca bir yalan Çekilir mi yıllarca Bizim değil mi Üzülmek için gelmedik ya bu hayata Minnacık bir gülücüğe hasret kalmak ne kötü Geriye bırakmak mı yılları... Acımasız bile bile Bizimle yaşamadan tat almadan Tatlı yaşatmalıydık içimizi de Söylemeliydik hakkını Sevdiğimizi Dünya ölümün değdiği yer değil mi Neyi sağlam bıraktı ki  Rüzgara takılan bir tüy kadar Vurulup gideceksek sessizli

Sevdâmın Gözyaşları

Resim
    Hz.Muhammed salla’llâhu aleyhi ve sellem insanların en hayırlısıdır, uyulması gereken en güzel örnektir. O, en adaletli, asil, cömert idi. En cesur, güçlü, özverili ama aynı zamanda çok hassastı. Hayatında gözlerinin yaşla dolduğu pek çok vaka olmuştur... Ve bu vakalar gerçekten hayret vericidir, çünkü bizim gözyaşlarımızın sebebi bambaşkadır... Efendimiz salla’llâhu aleyhi ve sellem bambaşkadır. 1 . Peygamberimiz ( salla’llâhu aleyhi ve sellem ) Cenâb-ı Hakk'ın şu sözlerini nakletmiştir: -       Benim büyüklüğüm adına! İslam'da sakalı, saçı ağarana eziyet etmekten utanırım. Gerçekten yaşlılık benim ışığımdır ve onu ateşe atmayacağım. Bu sözlerden sonra Resûlullah ( salla’llâhu aleyhi ve sellem ) ağladı. Bunu gören Sahabe sordu: -       Ey Allah'ın Resulü! Neden ağlıyorsun? -       Ağlıyorum çünkü Cenâb-ı Hak k ceza vermekten hayâ ederken , kullar ise günah işlemekten utanmıyor. 2 . Peygamber ( salla’llâhu aleyhi ve sellem ) de oğlu İbrahim ö

Senden Umulan Budur

Resim
    Yâ rabbi! İşte sevgilin…huzurunda, bende   Nefsim   de bekliyor Bağışlasan Sevgilim de sevinirdi Katında yoktur diye bir şey olmamalı   Yâ Rabbi! Cömertliğini çok duydum O da benim gibi… bekliyordur Rahmetini   Yâ Rabbi! Sahibi gidince köleyi azat ederlermiş Onunla huzuruna geldim Ben deyim ki Onun Hakkı için Umulur ki… Azat edilirim Gelmişte…kalmışlar için

Ancak beni kurtaracak bir ulu sultanım var

Resim
  Şahidim arz-u semadır bütün ecram ile Aşıkım sıdk ile ben Hazreti Şah-ı Rusüle Yaksa da ah-ü derunum beni bu hasret ile Takati yok dilimin halimi takrire bile **** Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne Selamımı arz eyle Rasülüs-sekaleyne **** Bu günahkâr gidişin son demi bilmem n’olacak Gelecek bir gün ecel kâse-i ömrün dolacak Yevme la yenfe’i de her kişi rahın bulacak Aman ey kân-ı Kerem yok elimden tutacak **** Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne Selamımı arz eyle Rasülus-sekaleyne **** Hâkine sürmek için ne yüzüm ne de imkânım var Tahsis-i şefaat kebair ehline imanım var Ancak beni kurtaracak bir ulu sultanım var Aman ey kan-ı şefaat pek büyük isyanım var **** Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne Selamımı arz eyle Rasülus-sekaleyne **** Canı dilden aşık oldum Muhammed'e Muhammed'e Canı dilden aşık oldum Muhammed'e Muhammed'e   Mevlam layık eyle bizi Muhammed'e Muhammed'e Mevlam layık eyle bizi Muhammed'e Muhammed'e   Salalla

Zikri Tevhidi Nebi

Resim

Cananımın Cananıyım

Maşukumun güldür teni ben gül ü zarı n’eylerem Aşkın çölü makber bana başka mezarı n’eylerem El çekmişem fanilere menzil olan viraneden Lâhut eli menzil bana hâki diyarı n’eylerem Mecnun gibi dağdan dağa gezmek ne layık aşıka Gönlümde buldum yârimi kest ü güzarı n’eylerem Bülbül niçin verdin gönül rengi solan bir goncaya Solmaz benim nazlı gülüm fani baharı n’eylerem Gündüzleri hasret çeker aşık şebi bayram sayar Her saatim vuslat demi leyli neharı n’eylerem Ağyar ile yok ülfetim bigânedir dünya bana Canan ile vahdet gerek kesrette yari n’eylerem Dil mutmain canan ile havf-ı reca bilmem nedir Cananımın cananıyım dilde gubarı n’eylerem Zahid bütün olsun senin Kevser behişt huri melek Cananımın cananıyım başka şikârı n’eylerem Tek hücreli evdir gönül sığmaz ona bin bir emel Tek dilbere verdim gönül başka nigârı n’eylerem Aşkınla inşa eyledim dostun köyüne hanemi Esmâ-i hüsnâ çevresi taştan cidarı n’eylerem Yandım tecelli nuruna Musa gibi hayretteyim Tur u dilim sat paredir artık şirarı

YAĞMUR...Sevdam

Resim
  Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır boz bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Hasretin alev alev içime bir an düştü Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla Evlerin anasına dikilir yeşil bayrak Yeryüzü avaredir, yapa yalnız ve kurak Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım Heyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımı Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü Düşmanlık içimizde, dostluklar yaban düştü Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi ta

Ah Sevgilim Meddâhın Allah Teâlâdır...

Resim
 

İmanım Gizli Aşkım

Resim

Sana âşık olanın hâkine kurban olurum

    NÂ’T-I ŞERİF Yâ Muhammed! O büyük ismine hayran olurum. Yaktığın nûr ile gönlümde hurûşân olurum. Yâ Muhammed! Ne büyüksün ki, senin nâmını ben, Ne zaman yâda getirsem hemen insan olurum. Yâ Muhammed! Seni sevmek, ne saadet beşere, Sana âşık olanın hâkine kurban olurum. Yâ Muhammed! O kadar çok ki, günahım, ancak Seni sevmek ile ben nail-i gufran olurum. Mazhar olmazsam eğer ben, o senin lûtfuna ah! Akıbet haşre kadar hüzn ile giryân olurum. Gel de ey bâd-i sabâ! Al, beni uç Yesribe dek Ki bu sevda ile ben, müktesib-i can olurum. «Ümmetimdir» deyiversen «şu Rıza-yı âsi», Yâ Muhammed! Ben o dem vâsıl-ı cânân olurum . Ali Rıza Sağman (1889 — 1965) NA’T Gösterdi bu şeb şanını ma’nâde Muhammed Kıldı hemen ihsânını bâlâda Muhammed   Feth oldu o dem kudret ile bâb-ı medîne Ta’lîm edüben ilmini esrâda Muhammed Sürdüm yüzümü, hasret ile bâb-ı Resûle   Bezl etti heman hûnunu me’vâda Muhammed Dostun gamı gaalib olucak âşıkı maglûb Bildirdi o

Hak ve Son Peygamberdir Efendimiz salla'llâhü aleyhi ve sellem

Resim
  KİŞİ İSİMLERİNİ ÇEVİRMEYE HAKKINIZ YOK  Hazırlayan: Abu'l Kerim El-Marakshy     Hz. Muhammed (salla'llâhü aleyhi ve sellem)'den İncil'de açıkça bahsedildiğini basit bir şekilde örnekleyen ve kanıtlayan ilginç bir afiştir. Afiş, bazılarının Müslümanların dinlerinin gerçekliğini kanıtlamak için yanlış bir yol denediğini söylememesi için bu teoriyi kanıtlamak için “Google Translate” adlı İnternet Hizmetini kullanıyor. Google Translate, gayrimüslim kişiler tarafından sunuldu ve web sitelerinde İslam propagandası yaptıklarını düşünmüyoruz. Hz. Muhammed'in adı Allah'ın selamı ve bereketi O'nun üzerine olsun (PBUH), Sekizinci yüzyılın eski İbranice İncil'inde, Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı'nda (Shir ha-Shirim, 5:16) geçmektedir. İbranice dilindeki çevirisi şöyledir: "Hikko Mamittakim we kullo Muhammed im Zehdoodeh wa Zehraee Bayna Jerusalem." İngilizceye şu şekilde çevrilmiştir: “Ağzı çok tatlı: evet, tamamen sevimli . Bu benim sevgilim ve