Kayıtlar

Seni Seven Rabbin Varken Ararken Başkasına Aşık Olmak

  عن عمر بن الخطاب رضي الله عنه قال:  قَدِمَ رسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم بِسَبْيٍ فإذا امرأةٌ مِنَ السَّبْيِ تَسْعَى، إِذْ وَجَدَتْ صَبِيَّا في السَّبْيِ أَخَذَتْهُ فَأَلْزَقَتْهُ بِبَطْنِهَا فَأَرْضَعَتْهُ، فقال رسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : «أَتَرَوْنَ هَذِهِ المرأةَ طَارِحَةً وَلَدَهَا في النَّارِ؟» قلنا: لا واللهِ. فقال: «للهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا».   [صحيح] - [متفق عليه] Ömer İbnü’l-Hattâb  radıyallahu anh  şöyle dedi: “(Bir keresinde) Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem ’e (ayrı düştüğü) çocuğuna duyduğu özlemden dolayı rastladığı her çocuğu kucaklayan, göğsüne bastırıp emziren bir kadının da aralarında bulunduğu bir esir grubunu getirdiler. Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem  çevresindekilere (o kadını işaretle): - “ Bu kadının çocuğunu ateşe atacağına ihtimal verir misiniz ?”diye sordu. - Aslâ, atmaz! dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber: - “ İşte Allah Teâlâ kullarına, bu kadının yavrusuna olan şefkatinden daha merhametlidir ” buyurdu. Buhâ

Yağmur Yüreklim

Resim
  Son vapur da ayrıldı limandan  Son tren içimi çizipte geçti  Bir bir ışıkları söndü odaların  Kapılar gözlerini uykulara kapadı Yarim, yağmur yüreklim  Uyuyor musun... İçimde kırılıp kalır ağlayan sesin  Susar yüreğimde yüzün, soluğun susar Sarınıp yarama gitsem, çare değil ki  Yüreğimde yangın çıkar, bu şehir yanar Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim  Oy çiçek bakışlı yarim, rüzgarım benim Sensiz yaralıdır zaman, yıllar yaralı Sararır içimde hüznün, ömrüm sararır Belki kavuşamam sana, ölüm de gelir  Bulutlara yazdım seni, yağmur yüreklim

Ey Efendim

  Leyla Hanım (ö.1848) Gönül bir dünya güzeline bağlandı. Onun eşi, benzeri cihana bir daha gelmeyecek yegâne sevgilidir. Tavrı, duruşu çok kibar ve nezaketlidir. Onun eşi, benzeri cihana bir daha asla gelmez.   ** Ey güzel, latif gül, feryat ettiğimi gördüğün halde beni bir dinleseydin. Ey uzun boylu güzel! Bu aklını yitirmiş âşık senin yolunun toprağına düşse ne olur, Bunda şaşılacak ne var ki? Efendim, bu gece seninle gizlice huzur meclisinde bulunduk Ben böylelikle pek sevindim. Ey sevgilim, beni yaktığın için halimi sana anlatmak, Arz etme konusunda kudret sahibi değilim.   **   Yârimin insanlar ile görüşmesi, dostluk kurması çok güçtür.   O alımlı güzel, yakınlaşılması pek güç bir vahşidir, bu yüzden yanımıza yanaşmaz.   Gönül, yârin verdiği kavuşma sözüne sakın aldanma.   Eğer aldanırsan dert, elem ve kederini çekmek sonra senin için çok zordur.   ** Ateşle doluyum, sakın ha ağzımı açtırma. Yürek yanığım, bana gönlümde neler olduğunu s

"Ve seninle doluydum"

  Lamia… “Dün yine bir sürü misafir üşüştü. Harp Akademisi’nde Fransızca hocalığı yapan bir yarbay, bir yazar eskisi, bir iktisat doktoru, bir kaptan…  Hepsinin başı haşin bir rüzgâr karşısında eğilen başaklar gibi, bilgimin, cerbezemin ve zekamın karşısında eğiliverdi.  Her zamanki gibi yalnız ben vardım odada. Ve seninle doluydum.” Cemil Meriç   Jurnal II, 8. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2002. s.51.

Aşkım...Sen Beni Affet

     بامن أنت نفس لكل الأقوياء ، ويا واهب العطايا لكل المحتاجين. لقد جعلت فعلى طيبا فى نفسى، فأنت أكثر حنانا على من نفسى.  ولينست هناك حدود لرحتك، وليس هناك وسط لنعمتك. فاعط العبد الدين من ضمن ما تعطيه إياه، واجعله قرينا لرضائك. وجمل قلبى بذكر قدس الدين، واضرم النار فى نسب ريحى وترابى. فا لهيبة والعطاء يكونان منك ومنى يكون السقوط والتعثر. ولست أنا يقظا فخذ سكرى، وأنا عاجز فخذ بيدى.  وأنا أعلم يقينا أننى مستور منك، وغطاء سترك جعلنى مغرورا. وأنا لا أعلم من هو المطرود فى سابق علمك، ولا أدرى أيضا من هوال مستدعى فى العاقبة. وأنا عاجز عن غضبك وعن رضاك، وشكواى هى الأخرى لا تجدى نفعا. وقد أصبح القلب الضال باحثا عن الانابة، وصار إنسان العين غاسلا للجنابة. فبين الطريق للقلب الضال، وافتح بابا أمام إنسان العين.  - ذلك أنه لا يكرم من ملكوتك، ذلك الذى يخاف من الاستغناء لديك. ويا أيها الراعى الرحيم هذا هو قطيعك، وأى حديث هذا يا من الكل أنت. ويا أيها الواحد الخلق كلها ( متوجهة ) لحظيرتك، والذئب ويوسف ( سواء ) لمنزل تصويرك. فتجاوز عن ( سيئات ) جسدى وقلبى، فقد قل حزن ا

Aşkın Kime ki Düştü

  S enin aşkın kime ki düştü ey Cân (Allah) Ne mezhep koydu ne dîn ü îman. Bu aşkın oynuna hiç kimse doymaz Kapılarda kul oldu nice sultan Bu aşk zincirine çünkim çekildi Koyundan dahi yavaş oldu arslan Şunun kim aşk alıptır cümle varın Oladır deyr (kilise) ü Kâbe ona yeksan (aynı) Bu aşk esrârın (sırlarını) Eşrefoğlu Rûmî Ko söyleme ki bilmez bunu insân.

Ne Olurdu

  Neredeyse hiç secdeden kalkmazken alnım, niçin bir kez bile sesi­ni duymam? Günler, geceler... asırlardır adı dudaklarımdan düşmediği halde neden bir defa da ben onun adımı andığını işitmem? Niçin bir tek kelime bile etmez, niçin daima susar? Niçin hep bu kadar uzakta durur da yakınıma gelmez? Niçin başımı okşamaz, niçin bir kez olsun konuğum olmayı kabul etmez? Niçin bir kez bile yüzüme bakmaz, bir kez bile yüzyüze konuşmaya razı olmaz? Küs müdür acaba bu yetimine? İyi ama niçin küssün bana? Kadir olan, Rahman olan o, ben deği­lim. Ben ki sade mahrum olanım. Ben ki bir tek yazgısı yalnızlık olanım. Ben ki ben diye işaret edecek bir benden bile mahrum olanım. Mer­hamete muhtaç olan o değil, benim. Rahmet ve şefkati, lütuf ve ihsanı isteyen benim, vaad edense o! Kulluğumda kusurlarım, ibadetlerimde eksiklerim var, o sebeple mi ses vermiyor acep? O nedenle mi benimle konuşmuyor? Bu yüzden mi hep uzakta duruyor, bu yüzden mi bir sabah bile kapımı tıklayıp merhaba demiyor? Se

VEDA

Resim
  Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni, Yüzüme bu türlü bakmayacaktın? Hani, ey gözlerim bu son vedada, Yolunu kaybeden yolcunun dağda, Birini çağırmak için imdada Yaktığı ateşi yakmayacaktın? Gelse de en acı sözler dilime, Uçacak sanırım bir kaç kelime... Bir alev halinde düştün elime, Hani, ey gözyaşım akmayacaktın?   Orhan Seyfi Orhon

Aşk Bu Olsa Gerek

Resim
  İlk gözlerin beni benden aldı. Öyle anlamlar yüklüydü ki; bazen dondurma yiyen çocuk sevincinde, bazen hain, bazen saf, bazen ürkütücü, bazen de bir kız rüyasında gözlerin. Bazen de öyle bir bakardın ki, hem bir şeyler anlatmak istermiş gibi telaşlı, hem de uyku sersemi gibi suskun. Çok defa gözlerindeki anlamı kağıtlara dökmek istedim; tükenen kurşun kalemler tanığımdır inan. Bir yapabilsem, bir başarabilsem; seni sana bir anlatabilsem... Bazen düşünüyorum da, kim bakarsa baksın gözlerinin içine; göremeyecekler benim gördüğümü. Öyle bir bakıyorsun ki bana, önce ürperiyorum; sonra korkuyorum. Yavaş yavaş başımı öne eğiyor ve bakamıyorum gözlerine. Kısa bir süre düş denizlerde barınaksız bir tekne gibi ordan oraya savruluyorum. Tekrar başımı kaldırıp gözlerine baktığımda görüyorum ki, hafiften hafife sıyırıyor serseri kurşunun hedefi. Öyle yerlere gidiyorum ki, renklerin adını unutuyorum... Ve artık hayatımda sadece gözlerin var. Bir türlü aşamıyorum şu yalnızlığı. Boşuna değil

Bir Ah'tan Gayri

ayrılma benden ey göz bebeğim gönlüme neler ettin  pişman ol, gayri!   başkasının yüzüyle içmeye koyuldum utanıyorum şaraptan iş işten geçmeden gayri!   aşka dair duyduğum her haberin kapısı açılmakta hayrete takatim kalmadı gayri   mademki hiç bir şeyden haberin olmayacak vurayım da sarhoşluğa divane olayım gayri   aman yarabbi nazenin söyletmeye mecal koymadı bu makamdan habersizim şimdi söz kimin gayri   derdim ve ilâcım oysa çaresiz garip gönlümde gönlüme ışığı vursun tatlım, kim olsun gayri   şekerler gibi kıtladılar dostum yüz parçayım ne varsam hep yok oldu herşey senden gayri   sevenin çok biliyorum kapıyı kapar mısın ne diyebilirim ki bir ah’tan gayri İsmail Hakkı Altuntaş

Elif-İm

Resim
  “Ne zaman bir kitap yazmak istesek, önümüze Elif geldi” İhramcızâde İsmail Hakkı TOPRAK kesrenim eşiğinde elifim hiç üstünün olamam açarsan kalemi olmaz deme kullanırsın demim niyetine mürekkebbim İsmail Hakkı Altuntaş

Uzaklara Savrulalım

Resim
  Dudaklarımı seviyorum Ondan çıkan kelimelerin   Ulaştığında yüzünün aldığı tebessümü Titreten heyecanını  Hep biliyorum Kelimelerin seninle beni kavuşturuşunu Harfler ve kelimeler   çok güçlü şeyler Gözlerim dolmadan kalbim yanmadan Hasretim dağlar kadar büyüyor Sende toz olsun    Seninle uzaklara savrulalım Beraber herkesten uzağa Acıların olmadığı...bize ait bir yer Sen ve ben ile  Sonsuz dileğim İsmail Hakkı Altuntaş

Gözlerim Gözlerinde Kalsın

Resim
    Kalbini benim için kırma Kimin yok ki deliliği Göremesem de Sığındığım Sıcak kucağım olan ... Üzgünlüğümü   Korkudan titrediğim anlarımı Unutmama izin veren Hep hayalini istiyorum Sarıldığım..... Nefes aldığım..... Çünkü sen Benim tek ruhumsun ... Sebebini bilmiyorum Cevabı olmaz bunun Ta ki ben ...tamam diyene kadar Gözlerim gözlerinde kalsın Kalbim belki susar Dilim duramasa da İsmail Hakkı Altuntaş

Toujours..Daima

  Le temps fait tout fondre Le problème n'est pas ce qu'il faut Ce qu'il nous a laissé Que vous et moi Jusqu'à la fin Lui et moi Plus que vous pouvez imaginer Ma lune dans ma nuit. Je m'abrite dans mes senteurs Quand je suis gelé Il m'a ouvert un regard Cela fait encore trembler mon cœur. Sa miséricorde et sa compassion sont éternelles Il possède mon amour Même l'esprit ne peut pas comprendre grand-chose au-delà Chéri Elle est tout et plus Toutes les choses que je ne peux pas oublier Je ne l'appellerais pas car il y en a partout Il y a permanent. À chaque instant et pour toujours. Mon monde éternel et éternel ** Daima Zaman her şeyi eritir Sorun ne gerektirdiği değil Bize ne bıraktı Sen ve ben Sonuna kadar O benim. Hayal edebileceğinden daha fazla Gecemdeki ayım. Kokularıma sığınırım Ben donmuşken Bana bir bakış açtı Hala kalbimi titretiyor. Merhameti ve merhameti sonsuzdur Aşkım