Kayıtlar

İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi ve Turan Dursun

  BİR DÜŞÜNCENİN SİVAS’TA DEĞİŞİMİ (Yine Kitapları mütalaa ederken beklemediğim bir kitapta İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendiyi görünce şok oldum. Nerden nereye dememek elde değildi.. Bu nedenle bir Sivaslı biri olarak bir noktayı açıklamak istedim. Rahmetli Babam, Sivas’ta Turan Dursun Bey müftü iken, din görevlisi olarak emrinde çalışmıştır. Çok uzun zaman oldu. Fakat babam rahmetliden dinlediğim bir kısım hatıratta, Turan Dursun’u anlatırken şunlara değinmişti. “Biz o gelene kadar din görevlileri olarak kendimizi toplumun itilmiş bir kesimi olarak görüyorduk. Ceket-takım, kravat ve benzeri şeyleri giyemezdik. Öyle ki fakirlik ve aleladelik kisvesi üzerimize dikilmiş gibiydi. Din görevlisi olarak hafızlıktan başka bir şeyi düşünemezdik. Bize okulları dışardan bitirerek lise mezunu olabileceğimiz düşüncesini bize o aşıladı. Bizde okuma aşkını O, alevlendirdi.  Sivas'ta köyleri ağaçlandırmak için kampanya açmıştı: "Her imam 50 ağaç dikecek!" teşviki vardı. Ayrıca yen

Benim Devletim Gibi Devlet Yoktur...

Resim
İhramcızâde Hacı İsmail Hakkı Efendi Hazretleri  “Benim kasketimi getirin,  benim bayrağım gibi bayrak benim devletim gibi devlet yoktur”  buyurarak onlara cevap vermiştir. BU FOROĞRAFI KESEREK YAYINA SÜRENLER HATA YAPMIŞLAR FOTOĞRAFIN ASLI  AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE  İLK  GÖRDÜĞÜMDE BENDE BAŞKA  DÜŞÜNCELER DOĞURAN BU GÖRÜNTÜYÜ SOSYAL MEDYADA SERVİS EDEN CAHİLLERİN NİYETLERİNİ GÖRÜN... ASIL RESİMDE TURAN DURSUN SİVAS MÜFTÜSÜ VE KURAN KURSU AÇIYOR BU RESİM İSE  BAŞKA MANALAR İFADE EDİYOR. Zaman her şeyin ilacıdır. Zor dönemin büyük insanı devleti ve milletini uzun süre sırtında taşımış, birbirine ezdirmemiştir. Yenileyici (Müceddid) vasfını bidatler çerçevesinden azâde tutarak Ehl-i Sünneti ihya etmiştir. O’nun için “Anadolu’ya İslâmiyet’i getiren adam” denildiği gibi O’na “Kasketli Şeyh” de demişlerdir. [1]   İhramcızâde Hacı İsmail Hakkı Efendi Hazretleri “Benim kasketimi getirin,  benim bayrağım gibi bayrak benim devletim gibi devlet yoktur” buyurarak onlara cevap vermiştir. [2] H

Gavs’ül âzam İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendin Bir Mektubu

Resim
  Gavs’ül âzam İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak kuddise sırruhu'l-âlî Efendi Hazretlerinin, Şeyh-i Hacı Mustafa Hâki kuddise sırruhu’l-azîz Efendimizin mahdumu Bahâeddîn Efendi’ye yazdığı mektubdur.. به Seni sevmek benim dinîm imânım İlâhî din- ü imandan ayırma İşte öteden beri derd-i muhabbetinizle nâlân olan kalbîm, nâle-i efgânını baştan aşırmakla giryân u sûzan olarak kâlemi elime aldım.   Sultanım, ne buldum ise, sizden buldum ve bu fenâda ne gibi bir zevke erdimse, mutlaka sizinle erdim.   Bende-i peder-i büzürg-vârımız sırr-ı insanü’l ayn, aynü’l-insan min-haysül-kühliyye maksûd-u vücud iken Seyyidinâ Hâkî kuddise sirrıhü’l-âli Efendimiz sultanımızdır.    Onun derd-i rûhâniyetinin perver derdi bezminden bir an hâlî olamam.    Ne çare ki, her an tahtı gâh-ı saltanatlarına varamam.    Nâdiren varabilsem de, kendilerini bulamam.    Eğer görsem nîm-ü nazarla mazhar-ı iltifat olsam bir zevki huzur tuma’nînet bulurum ki, âdeta kendimi bu âlemden çıkmış ve cânâna dâhil o

Salavatı Şerifeler hakkında Gavsu'l Azam Karibullah İsmail Hakkı Toprak'ın sohbetinden

Resim
 

Sohbet-i Gavsu'l Azâm İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak

Resim
 

Gavsu'l Azam Karibullah İhramcızade İsmail Hakkı Toprak

Resim
Sohbetin Tam Metni Sohbetin Tümünü Dinle  Gavs’ül-âzam İhramcızâde Hacı İsmail Hakkı Toprak Sivasî kaddese’llâhü sırrahu’l-azizin (1967-1968 yıllarında olabilir) Ankara’da Hamamcı Şaban Aydın Efendinin evine teşrif buyurduklarında o zamanın şartlarına göre çekilmiş ses kasetini dinleyenler açısından daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kısımlarını imkânımız miktarınca yazıya aktarmaya çalıştık. Allah Teâlâ büyüklerimizden razı olsun. Amin. 1 Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındır. Sen yoksun o benlikler hep vehm-ü gümânındır. Birden bire bul aşkı bu tühfe bulanındır Devrân olalı devrân Erbâb-ı safânındır. Âşıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır.  2 Meyhâneyi seyrettim uşşâka mutâf olmuş Teklîfü tekellüften sükkân-ı muâf olmuş Pür neş-e olup meclis bî-havf-ı hilâf olmuş Gam sohbeti yâd olmaz, meşrepleri sâf olmuş Âşıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır. 3 Ey di