Kayıtlar

KASİDE-İ HAMRİYYE İbnul Farid

İbnu'l Fârıd [z] , yaşadığı dönemde Mısır'da, tasavvufî düşünceyi şiirlerinde en güzel işleyen şâir olarak anılmaktadır. O şiirleriyle hem doğuda hem de batıda meşhur olmuş bir kimsedir. Şiirleri arasında en fazla ilgi görenlerden birisi Kasîde-i Hamriyye' dir. Bu kasidenin pek çok şerhinin yapılmış olması bu gerçeğin bir ifadesi olsa gerektir. Siyaset ve düşünce tarihimizin Önemli şahsiyetlerinden biri olan Kemâl Paşazâde de, Kasîde'yi şerhedenler arasında yer almaktadır. Kasîde-i Hamriyye شَرِبْنَا على ذكْرِ الحبيبِ مُدامَةً سكِرْنَا بها من قبل أن يُخلق الكَرْمُ لها البدرُ كأسٌ وهيَ شمسٌ يُدِيرُهَا هلالٌ وكم يبدو إذا مُزِجَتْ نَجم ولولا شذَاها ما اهتدَيتُ لِحانِها ولولا سَناها ما تصَوّرها الوَهْمُ ولم يُبْقِ منها الدّهْرُ غيرَ حُشاشَةٍ كأنّ خَفاها في صُدور النُّهى كتْم فإن ذُكرَتْ في الحَيّ أصبحَ أهلُهُ نَشاوى ولا عارٌ عليهمْ ولا إثم ومِنْ بينِ أحشاء الدّنانِ تصاعدتْ ولم يَبْقَ منها في الحقيقة إلاّ اسمُ وإن خَطَرَتْ يوماً على خاطرِ امرىء

Aşk Birini Seçerse

Resim
  "Divan'ül Fârid"   هو الحُبّ فاسلم بالحشا ما الهَوى سهلَ فما اختارَهُ مُضْنى به وله عقْلُ وعِشْ خالياً فالحُبّ راحتُهُ عَناً وأَوّلُهُ سُقْمٌ وآخرُهُ قَتْلُ ولكنْ لديّ الموتُ فيه صَبابةً حياةٌ لمَن أهوى عليّ بها الفضل فإن شئتَ أن تحيا سعيداً فمُتْ بِهِ شهيداً وإلاّ فالغرامُ لهُ أهْل تَمَسّكْ بأذْيالِ الهَوَى واخْلَعِ الحيا وخَلّ سَبيلَ الناسكينَ وإن جَلّوا وقُلْ لقتيلِ الحبّ وَفّيتَ حقّه وللمدعي هيهاتِ ما الكَحَلُ الكَحْل أحِبّايَ أَنتُم أَحسَنَ الدّهرُ أم أسا فكونوا كما شئتمْ أنا ذلك الخِلّ وتعذيبُكُمْ عذبٌ لدَيّ وجَورُكم عليّ بما يقضي الهوى لكُمُ عدل أَخَذتُمْ فؤادي وهوَ بَعضي فما الذي يضُرّكُمُ لو كان عندكُمُ الكُلّ نَأَيْتُمُ فغيرَ الدَّمعِ لم أرَ وافياً سوى زَفْرَةٍ من حرّ نار الجوى تغلو وقد صَدِئَتْ عيني برُؤية غيرها ولَثمُ جفوني تُرْبَها للصَّدا يجلو وقد عَلِمُوا انّي قتيلُ لِحاظِها فإنّ لها في كلّ جارحةٍ نصْل وإن ذُكرَتْ يوماً فخُرّوا لذِكرها سجوداً وإن لاحت الى وجهها صَلّوا وفي حُبّها بِعْتُ السعادةَ بالشّقا

Kasidei Taiyye ve Türkçesi 2. Kısım

  "Divan'ül Fârid" 251.      وتَظْهَرُ للعُشَّاقِ في كلّ مَظْهَرٍ             من اللَّبْسِ في أشْكالِ حُسنٍ بديعة Sevgilim her bir şeyde elbise ve perdenin arkasından güzellik ve cemâlin zâtı olan fevkalâde şekillerde hoş ve güzel sûretlerde âşıkların gözüne görünür. Sevilen ve âşık olunan her güzel şekil ve hoş sûret, hakîkatte kendi mükemmel güzelliğinin parıltısıdır ki, âşıkların gözünden yine onu temâşâ eder. 252.      ففي مَرَّةٍ لُبْنَى وأخْرى بُثَيْنَة             وآوِنَةً تُدْعَى بعَزَّةَ عَزَّتِ Sevgilim bâzen Lübnâ şeklinde Kays'a görünür, başka bir zaman Büseyne şeklinde, bâzen de Küseyyir'in gözünde büyük değer taşıyan Azzete ismiyle anılır. [Muhtelif sûret ve şekillerde görünen yine biricik kendisidir.] 253.      وَلَسنَ سِواها لا ولا كَنَّ غَيرَها             وما إن لها في حُسنها من شَريكةِ İsimleri zikredilenler hakîkî sevgilimden başka değillerdir. Onların güzellikleri onun güzelliğinden ayrı değildir. [Belki de bunların hepsi on