SİMİTÇİ DEDE
03.07.2024 Bir simitçi dedem vardı. Görsen, görmezden gelirsin, gariptir. Eskiden geleceğe uzanan bir melamet yolu, dedelerinden akan feyzi hala devam eder gelir. Hakk perdesini ona açmış, o da dostu İsmail’ine haber verir. Ey sabahın erkeninde, sıcak simit başında, şehitlerin kucağında, kalbi Hakk’ıya dayanmış halinle bakan duruşunu, seyredenlere sırrını bildirmeden geçip gidersin. Somuncubaba Bursa’da ekmek satarken, bir garib derviş, birazda itilmiş haliyle devrana hükmederdi. Soğuk fırında pişirdiği ekmeklerini halk yedi. Fakat sırlı kalbini epeyce incittiler. Emir Sultan sırrını ifşa ettiğinde, olan olmuş pişmanlık başa gelmişti. Bursalının Dua Ağacını unutmaları mümkün müdür? Dönmeseydi, bakmasaydı geriye, etmeseydi dua, Keşiş dağı kararır diye korkudan titrerlerdi. Ey Simitçi Dede! simitlerin bir bir, senin elinden halka halka dağılır, Bilselerdi, geçmişten bugüne getirdiğin zinciri. Söylemez dilin, yazmaz ki kalemin, halini kim bilir. Hafız Meyhaneden çıkar gelir,