Kayıtlar

TASAVVUF GELENEĞİNDE HIRKA GİYMEK VE GİYDİRMEK

Resim
  Hazırlayan:  Tahir ULUÇ İnsanı güzel ahlaklı bir hale getirmeyi amaçlayan İslam dini, bu amaç doğrultusunda insanın ruh ve mana boyutuna gereken önemi vermiştir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm, geçmiş ümmetlerin başına gelen İlahî musibetlerin sebeplerinden biri olarak ahlakî yozlaşmayı zikretmekte [1] ; Hz. Peygamber (salla'llâhü aleyhi ve sellem) de gönderiliş sebebini güzel ahlakı tamamlamak [2] olarak beyan etmektedir. Dünyaya bakış açılan ve bu bakış açısına muvafik hayat tarzlan ile tasavvuf terbiyesinin nüvesini oluşturan ve sonraki dönem sûfîleri için ikinci derecede örneklik teşkil eden zahidlerin ve daha sonra sûfîlerin, “tasavvuf; kâl ilmi değil, hâl ilmidir” [3] ifadesi, İslamın yukanda dile getirilen hedefi ile birlikte değerlendirilmedi gereken bir noktadır. Şu kadan var ki, sûfîlerin bu ifadesi, “akıl ile anlaşılamayan, sözle ifade edilemeyen ve bu yüzden de yazıya geçirilemeyen bir muamma” olarak anlaşıldığı zamanlarda bir hayli tenkide uğramıştır. Aslında sûfîl