Kayıtlar

‘Türklük öyle yüce bir değerdir ki; biz ondan vazgeçsek de, o bizden vazgeçmiyordu.’

Oy ..! Men Ölmüşem Gavim Gardaş, Nerdesen?  Kerkük’te yapılan ilk iş, Atatürk ve Enver Paşa’nın fotoğraflarının indirilmesi olmuştu. Binbaşı Ata Hayrullah, ters yönde giden iki cipe bağlanmıştı. Ayaklarından sürüdüler yetmedi. Öldürdüler…  Yetmedi. Sonunda bir ağaca astılar. İhtiyar demediler… Suçsuz demediler… Oydular gözlerini… Oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen? ..’ Celal Talabani, kardeşi Nuri Talabani ile birlikte elinde silah, Kerkük cadde ve sokaklarında Türkmen avına çıkmıştı. Molla Mustafa Barzani’nin Bağdat’a varmasıyla, orası da karıştı. Ata Hayrullah’ın cesedini, baltayla kesip köpeklerin önüne atmaya başladılar. Köpekler yemeyince ‘ Türk’ün cesedini, köpekler bile yemiyor.’ dediler.  Yurdum Türkmen eli, can özüm sen … Bütün bu yaşanan acılardan yıllar sonra, Sayın Süleyman Demirel Kerkük’ü ziyaret etmişti. Bunun üzerine Sadun Köprülü ve arkadaşları;  Asılmıştı bayrağı, ömrüm Süleyman Hanı be yıldızı ayı, paşam Süleyman Ağam Süleyman, Paşam Süleyman Men sana hayran Diyer

Geçminizi Merak Ediyorsanız Kaynak Bir Kitap

Kürtler Hep Oyunda Piyon Oldu

XX. yüzyılın başlarında, Osmanlı İmparatorluğunun Kürdistan Eyaletini gezebilmek için Müslüman Şii bir hacı derviş kılığında yolculuklar yapan İngiliz casus Ely Bannister Soane -iyi bir Türk düşmanı olarak yetiştirilmiş- bu şahsın Osmanlı'nın başkentine bakışı açısından önem arz etmektedir. Hayatı Ely Bannister Soane, 16 Ağustos 1881 yılında İngiltere'de doğdu. Babası iyi bir dil bilimci olduğundan olsa gerek kendisinde müthiş bir dil öğrenme yeteneği mevcuttu. Yabancı dil ve müsamere-tiyatro konusunda yeteneği casusluk yaptığı dönemde işine yarayacaktı. 1902'den sonraki hayatı genelde Doğu'da geçti. İran'a gönderildi, Yezd ve Şiraz'da kaldı. Ömer Hayyam'ın şiirlerini çevirmeye başladı. 1905'de İslam'ı kabul etmiş göründü. Halk arasında kılık değiştirerek dolaşıp tam bir casusluk görevini üstlendi. Farsça ve Kürtçeyi öğrendikten sonra 1907'de ayrıldı ve Mirza Gulam Hüseyin kılığında Irak ve İran bölgesinde yaşayan Kürtler arasına gitti

EZİDİLER

ÖTEKİ KÜRTLER/ Sömürge Irak'ında Ezidiler “Kürtlerin Yok Gösterilmeye Çalışılan Öteki Tarafı” Bu konu, özel tarihi bir çerçeve içinde toplumsal ve siyasal olarak inşa edilen Iraklı cemaat kimliklerinin incelenmesine bir katkıdır, özel olarak, ülkenin kuzeyinde yaşayan heterodoks bir Kürt cemaati olan Ezidiler arasındaki siyasal, sosyo-ekonomik ve kültürel dayanışmanın İngiltere mandası döneminde (1920-1932) nasıl geliştiğini incelemektedir. [Heterodoks sözcüğü, "farklı" anlamına gelen Yunanca heteros ve "öğreti, düşünce" anlamındaki doxa sözcüklerinden oluşur. Ana akımdan sapmış olan anlamına gelir. Bu kavram, dini gruplar arasında kendilerini kutsal metne ve din kurucusunun gösterdiği yola en uygun davranan gruplar tarafından azınlıkta kalan gruplar için kullanılmıştır. Ancak heterodoks kabul edilen gruplar kendilerini heterodoks değil aksine ortodoks (Sahih) görürler.] Aynı zamanda grup dinamiklerini belirleyen sosyo-ekonomik ve siyasal süreçle