Kayıtlar

Bizim Sınırımız

  Bir kardeşimiz bana yazdığı mektubunda … Hocam selef ulemanın kabul ettiği rivayetlerde ravileri şia mensubu olduğu ve bidat ehli kabul edildiği için ehli beytten gelen rivayetlerin azlığı/neredeyse yokluğu vakidir. Selefin geçmişteki bu davranışına binaen tasavvuf uleması tarafından bahsedilen ricalullah, kutub, gavs gibi olguların daha sonra İbn Teymiyye, el-Cezviyye hatta İbn Haldun tarafından dahi rafizi kaynaklı olduğu iddia edildiği olmuştur. Gerçekten de önemli ve mücerrep kasideler, celcelutiyye cennet'ül esma gibi, hem müellifler tarafından ehli beyt kaynaklı gösterilirken hem de ilk elden şia kaynakları içerisinde yer alıyor.  Benim şahsi kanaatim tamamen şiiliğe karışmadan evvel Kübrevilik-Nurbahşilik tarikinde bu yönden itidalin yakalanmış olduğu, Halvetiler aracılığı ile Sinaniyye'de de benzer temayüllerin bulunduğunu zannediyorum. İlmi Cifr, Mele-i Ala, Hz. Ali ve Hz. Resul'un aynı nurdan yaratılmış olması gibi garib kabul edilecek mefhumların teferruatıyl...