Kayıtlar

TASAVVUFUN İNCELİKLERİ / Mehmed Sâdık KEHRİBAR

Resim
  بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ   الحمد لله رب العالمين والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى اله وصحبه وسلم اجمعين   M U K A D D İ M E Kâ’inatın hakikat ve mahiyyeti, İNSAN-I  KÂMİL  ve HAKİKAT-İ-MUHAMMEDİYYE’dir. Bu sırrı keşfetmek isteyenler. evvelâ kendi nefislerini idrake çalışmalıdırlar. An­cak bu sayede VAHDET-İ-VÜCUD ve VAHDET-İ-ZÂT’a va­sıl olmak müyesser olur. Vücud birdir, iki değildir. Şu kadar ki, ZÂHİR’i ve BÂTIN’ı vardır. Eşyadan Hakka, Haktan nefse intikal etmek; afakî bir nazardır ve dolaşıklıdır .  Nefisten Hakka intikal, daha kestirme bir yol olduğundan, Peygamber-i-zişân aley­hi ve âlihi salâvatullah-ül-Mennân Efendimiz, ümmetine tâlim için şu Hadis-i-şerifi irâd buyurmuşlardır: Nefsini bilen, Rabbini de bilir ve anlar Bundan çıkan bir hakikat vardır ki: (AFAKÎ DOLAŞMA, NEFSİNİ BİL) demektir. Bu düstur ve gaye ile çalışan­lar, İNSAN-l-HÂKİKİ’nin ne olduğunu anlarlar. Alâ’ikten ir­sen intikal eden evsafı hayvaniyyeyi vücutlarından Tard ederler, sıfatı insaniy