BİR IŞIK YOLCUSU: RENÉ GUÉNON
Evrensellik, bütün medeniyetlerin biricik amacı olmuştur; zira bu, genel kabule mazhar olmanın en güçlü bir göstergesi ve ifadesidir. Bunu başarabilmiş, daha doğrusu, bu gayeyi gerçekleştirdiğine tarihin şehadette bulunduğu bir medeniyet ise ancak, kapsayıcılık, kendine cezbetme, gerçeğe ulaşma yolundaki katıksız arayış ve sevda dolu hamlelerle, çırpınışlara münbit bir zemin, en nihayet de, "hakikat" e doğru uzanan bir vadi olabilmek gibi bir meziyete sahiptir. Bu noktadan bakıldığında, İslam kültürü ve medeniyeti, dünyanın geniş coğrafyasını kendi alanı içine aldığı gibi, büyük bir fonksiyonu icra etmiş ve daima edecektir de.. Bu satırlarda işte biz, sonsuz İslam Okyanusuna akan, bereket yüklü ve hakikatin çileli bir araştırıcısı;"haç"ın kavurucu ve yok eden çöllerinden "hilal"in cennetî evrenine kayan bir yıldızdan, son nefeslerini, "Allah ! Allah !" diyerek Rabbine teslim eden (7 Ocak 1951, Kahire) René Guénon'dan, ya da gerçek kul