Kayıtlar

Hasta Ruhum

  Sürekli, her yerde Benim anlayamadığım bir halde Her şeyin kalbi atıyor Seni konuşuyorlar Kar tanem.. Dünyanın en güzelini gördüm de İnleyen ruhuma sen girdin de Her gece sensizlikten çırpınan kalbimde Ahlar yerlerde sürünüyor Bir tanem Bir duyan var mı Derken hasta ruhumu En içten duyan Tükenmeyen coşkunluğum Aşkınla çırpınmakta   Neden erimeyişime Çok   üzülüyorum Nur tanem İnan ki ben sana çok düşkünüm Kendinden geçmeye değil Senin için ölmeye razı geldim Gül n’olur Can tanem İsmail Hakkı Altuntaş

En Büyük Hata

Resim
    “Aşk, kendine özgü boyutu olan bir dünyadır”   Kalp sahibi Güzellikleri olan nadir aşkı Sana değer vermez mi Kendini teslim ettiyse Nakışlarını derinden işler Sabır etmeye gerek bırakmaz Ne diler sen yapmalısın ona Acımasızca dahi değsen Hoşluk gelmelidir Aslında Göz ediyor olmalı…elinde kalmak Peşinen geleceğini bildiği acının arkasına İkilik bir oldu mu Pişmanlığa bırakmayacak sancılar Teslim olmalı Beyazına dökülecek ilk kanına   Ne vakit olur…bilinmez Canını alırsan bağrına bas Mutluluğudur inanıyor ki buna Sakinleştiğinde ben bile duyarım Bir öpücükle can verdiğin hayatına Gerekirse o pabucunu da öper Dudaklarına değen kupayı da Kalbi dururda Dişlerini kırmak pahasına… Özleyerek hasretle Günlerce inlemez mi Parça parça sinesinden koparsan Ruhundan da Tek bir düşüncesi olmuş yıllar yılı Sende kalsın aklı Kalbi zaten hiçbir zaman Kendinin olmadı   Sevgili… Darmadağın olmuş hayata sitem etme Sen de

Bunalmada

    N’oldum a iki gözüm Bunalmada Dünya yıkılmışta sanki altında kalmışım Başka ne olmalıydı… başka ne demeliydi Güzeldi geçmiş günler Gidince belli oldu değil mi Ateş düşer de Ucu bize değmez mi Pervane dahi Yanmayı bizde görse imrenirdi Bu yanmanın acısını o da bilmezdi Dünya nemize tat verdi ki Son nefesimize kadar Değişmez bir âh Ne bileyim…her gün Geliyor bir hicranla Bir sukut ve değişmeye inatla Yine canımda bir cansın Durgunsun yüreğimde ve sevdan Ama bilmediğimden içim bunalmada Bu da geçer inşaallah Diyelim Ya hu … İsmail Hakkı Altuntaş

Fleur sèche...Kuru Çiçek

Quand rencontrer le destin de la séparation Ça fait plus mal chaque jour Quand le désespoir murmure ton absence Mon coeur ne bat pas Tu me manques tellement Comme c'est sympa nos premiers moments Tempête à sensations fortes Maintenant comme une mer silencieuse sans vagues Comme les tempêtes couleront mon bateau J'attends dans la peur Ce qui est certain Que tu resteras dans mon coeur pour toujours N'oubliez pas ... c'est une situation impossible Je suis conscient de tout C'est toujours douloureux de patcher quelque chose Comme une fleur séchée que tu arroses tous les jours J'attends Si les larmes salées aident Je dis ne viens pas à toi Mais ça sèche plus, cette absence sans toi Même si je prends soin de moi Avec les larmes de mon coeur L'amour de ma vie Toujours Que ça ne mette pas fin à ma douleur je t'aime ** Ayrılık yazgısı olana buluşmak ne zaman Her geçen gün daha acı veriyor Umutsuzluk senin yokluğunu fısıldayınca Kalbim atmıyor Seni çok özlüyorum N

Gül Kokum

Resim
  Hayatıma giren o kadar insan ve tek güzel iz bırakan bir tanem.   Dayanılmaz kabuslar ve korkular içinde, deli dolu bir aşk   yaşadığım gül tanem. Dünya hali ayrılıklar olacak, gurbetler başa konacak. Bunlarla sen   özel bir insan. Ne güzel oldu günlerimiz, herşey iyi ve birdenbire yok ettin kötü yüzleri…yüreğin   çok şeyleri kabul etmede zorlansa bile,   sabırla çözdün kördüğümleri… Kıyamam sana. Canımsın, ciğerparem… Bizimki iki kalbe sıkışmış,   sessiz   ve gizli aşk.   Umudunu hiç kaybetmeden, her yeni bir gün yeniden ve   ellerimizi   tutacak kadar sıcacık ve inançla. Rüyalarda çağırdık defalarca,   görmek imkanı bulamazdık. Küsmedik yılmadık. Hasretin anlaşılacak bir tarafı yok. Halimizin de geleceğinde pusula yok, nereye gidiyoruz ki demedik.. Tek çaresi    var bu uzak bekleyişlerin…zamana   inat sevdaya bağlanmak. Anlamsızlıklar, anlamlar, yıllar, aylar yarım yarım kalsa devam etmeli.. Her sonumuz yeniden bir başlangıca gebe olmalı… En doğrusu seni anlam

Seyre Dal Aynada O Güzelliği

Aşk, özünde bulduğunu, karşında görmektir! Aşk, bilincin kendi süretini karşısında görüp, ikilikten kurtulmak uğruna Tekliğin cazibesine kapılmasıdır! Aşkın alâmeti, güzelliğine hayran olanın yüzünde görünür, ama onu da âşıklardan başkası tanımaz! Çünkü âşıklar, her dem aynada kendi seyrine dalanlardır! Seyrine ermeyen, aşkı bilemez, anlayamaz! “Aşk”, Allah bahşidir, karşılıksız lütûftur, dilediği kuluna yüzünü göstermesidir! Ve aşk “Hakikat” saadetine götüren “sevgi” yoluna davettir. Aşk, hem de sevginin “kıvılcımıdır”, onunla tutuşursa eğer gönül, ışıl ışıl bir “meşale” olur, yanar, yandıkça yolu aydınlatır! Aşkın amacı, gören ve görülen ikiliğinden kurtarıp, sevginin bütünlüğüne erdirmektir, hazmedebileni! Aşk meşalesinin tutuşmasından gaye, sevgi yolunu göstermesidir yolcuya! Aşk kapısından girmekten gaye, “sevgi” yolunu adımlayarak Birlik sarayına erebilmektir. “Aşk”ı söndüren, havasız bırakan köpük “gururdur’! Gurur, benliği tutan kaptır, benliğin muhafazasıdır, b

İşte Bu Aşk…Tıpkı sevdiğim gibi

  Sevmek Ben sessizce ağlarken Narin ellerin dağınık saçlarımı dağıtsın Üzülme ... bırak dudakların yavaşça söylesin ben seni çok özledim Kaderim ... ne yapacaksın... Bu dünyanın bir kanunu Bir araya geleceğini sanmıyorum Ne büyük bir yara Ama ben varım ... hayır? Ya olmasaydım Büyük bir arzunun can sıkıntısında Yalnız çocuklar gibi Sakin olacağım Yaram kabuk tutsun Daha iyi olacağını sanmıyorum Hatırlamaya çalışacağım Eski günleri İçinde ebedi birlik Ayrılığı bildiğimden beri Bu durum beni incitmiyor mu? Belki birkaç kelimenin uyumunda Seni seviyorum diyorum ... Tüm boşluklar kapandı Hastanın iyileşme sevgisi Acı tatlı demeden içilecek ilaçlar Ah ... arzumun ebedi dileği Yalnızlık içimde saklanıyor Kimseyle paylaşamam Ruhumun parçalarını topla Ve tüm hislerim ve dileklerim Sende daha iyisini yap Bu eşsiz güzellik sadece sende Nasıl  özlemem Dumanlı gözlerin Karanlıktaki gülen yüzün Beni benden al Kimse anlamıy

Hadi

Resim
  Ey kalmış hayallerim Ey umut arındır İmkansızı ruhumda .. Kalbimi   senin gözlerinde katletmek Acı değil Sessizliğin çok uzun sürdü Gördüğüm binlerce uçan rüya Bulutlar   uçan bir kuş misali Süzülürken Özlemler denizinde Şaşkın dolaşan bir kalbim Kim kimdir Sevdam ne yapar Acı mı çeker Kim, o ve ben Hala yalnız Kırıklık içinde Gecelerin hüznü   Günün yarası Gözlerimin derinliklerinde Hayal yetmez oldu Bu derin aşka Kırılmak kalıntıları Öl der Ama seni vermeyecekler Yine bu yapacağım Her şey Hadi… İsmail Hakkı Altuntaş

Santurama

Resim
Sonsuz sevdam… Nasılsın? Uzun zamandır sana yazamadım. Şu an hatırımda değil ama bir şey olmuştu..”benim için böyle hiçbir şarkı yazmadın ve bestelemedin” “hani” demiştin. Bende çok üzüldüm…elim kolum varmıyordu ki…kaleme ve santurama. Öyle donmuş camid gibi, taşlaşmış kalp mi bile diyemediğim bir halde suskunluğa düşmüştüm. Dün senden bir mektup geldi. Çölde kuruyan çiçek gibi suya hasret kalmış can gibi, sana hemen yazmak istedim. Yaşıyorum derler, bende yaşıyorum…ama hayat nasıl bir şey unuttum galiba…dün ayıkınca anladım. Ne çok özlemişim seni…ben sana sorayım “nerelerde idin der” gibi. Sabah kalktım, cennet çalgısı santuramın önüne diz çöktüm, biraz çaldım…nameleriyle içim yoğruldu eridi yumuşacık oldu. İnan ki sevginin lezzetini seninle duydum, diyebilirim. Sevgiyi bilmez biri değilim. Ama sen olunca bambaşka. Dün dedin ya izin sana küsmedim. Santurama elimi dahi süremiyordum…bir teline elim değmedi kaç zamandır. Çünkü sen yok dedin, ben yokum dedin. Gerçekten