Kayıtlar

Belki Bir Gün Sözdür

Resim
 

Herkes Bilmiyor Ama

Sırrım, aşkım özledim seni. Gerçekten böyle ayrı kalmayı tercih etmiyorum. Ancak seni her an özlemek gözümün sende kalması…benin için bengisu. Benim hayat içkim! Şaraba karakter ve kalite veren zamandır. Zamanımı en iyi değerlendirmek istiyorum. Bu da seninle olduğum andır. Seni ellere bırakıp gittiğim için kendimi affedemiyorum. Hiçbir şeyi saklayamıyorum ama bu acımı üzüleceğini de bilerek senden saklamak istemiyorum. O zaman bunu bana neden söylüyorsun? Nasıl bu kadar saf olabiliyorsun? Söylemesen, gizlesen veya yalan söylesen olmaz mı? Sana her şeyi söylemek zorundayım. İçim biliyor…sen içimdeyken, kimi ve neyi senden saklayabilirim ki? Ne zaman içime baksam sen oradasın ve beni biliyorsun. Ümidimi yitirdiğim bir gece, Tanrı'ya yakardım: “Tanrım, beni ya öldür ya kurtar. ” Ben bu duruma dayanamıyorum diye… Her şeyin sonunun geldiğini ve seni sonsuza kadar kaybettiğimi sandığım bir andı. Sonra cesaretle Sana söyleyince tam tersi oldu. Tanrım bana bir

Arşivlerden Ağa Takılanlar

Resim
  Arşivlerden Ağa Takılanlar Sizce Neden? İsimsiz Melek http://blog.milliyet.com.tr/isimsizmelek 06 Kasım '10     taksim saldırı sonrası... İstanbul, Taksim'de bir canlı bomba patladı ve yine onlarca insan yaralandı. Allah'tan bu sefer ölen olmadı. Televizyonda bu haber okunurken ben odamda eski günlüğümü karıştırıyordum. Tam o sırada arka sayfalarda babamın bana 2005'te yazdığı bir hatıra ilişti gözüme. Aynen şunlar yazıyordu; Günaydın kızım, günaydın Ahmet, günaydın Şule, günaydın evim, günaydın gökyüzü, günaydın kedi, günaydın bahçedeki ağaç, günaydın bütün dünya. Yaşam bize bir gün daha hediye etti. Güneş ışığını, toprak nimetlerini, gökyüzü havayı, ırmaklar sularını sundu bize. Cömertce. Karşılıksız, ve zaman bize bir ömür verdi ama sınırlı. Yaşam tüketeceğimiz bir miras değil, çocuklardan aldığımız bir emanettir. Her emanet gibi buna da gözümüz gibi bakmalıyız. Ben bu emanete iyi bakamadım. Sana savaşsız, sınırsız, sömürüsüz temiz bir çev

Sesinden Ses Verdi

Resim
  Sevgilimin adını duymak kadar güzel bir duygu olur mu, ve de onu sevdiğim bir dostumun nedeniyle, duymak ise, bambaşka bir hal. Gizli aşkım, bende gizlisin ama ayan beyan her yerdesin. Ağlar mıyım, bu halime, bir şey diyemem, ama ne çok hüzün bastı şu anki halimle… O sesin fark edeni… Yüksek tepede duran bir taş benim için beklesin hep dursun. Bilmediğim yerde. Yaz kış demeden, sabırla ve hüzünle… Şimdi düşünüyorum da yanına kadar da gelmiş, sevdiğim elini sürmüştür, narin elleriyle okşamıştır onu…inanıyorum ki o taş taşlığından çıkıvermiştir. Ey sema, ey yer!! Sizin kadar şanslı bir şey var mıdır? Uzaklardan hasretle gelir gibi size değer verip ziyaret eden. Ah o sevgilin bastığı topraklarda…bir an bende olsaydım… İçim kanarsa da, susmayı sevenim için, susar dinlerdim sonsuzlukta sesini…dün gibi yarın da… İsmail Hakkı Altuntaş