Gönlümü Sen Aldın Da Ben Mahsustan Başkalarında Arıyorum
XCI Bütün halkın başını yarmış da sonra tutmuş, hastayım, başım ağrıyor diye başını çatmış. Feleğin hırkasını bile çekip almış da sonra tutmuş, çıplağım, giyecek bir elbisem bile yok demeye kalkışmış. Vay o taş yüreğinden, eyvah o çeşitli nazlarından, işvelerinden; fakat taş gibi olan o değil, asıl benim ki bu fitneyi durmadan uyandırıyorum, âlemi birbirine katıyorum. Kan deryasının ta dibindeyim, kan içe içe sarhoş olmuşum; fakat öyle de hoşum, öyle de neşeliyim ki sanki kan içinde değilim de üzüm şırasına gark olmuşum. * A aşk, öylesine büyüksün, yücesin ki göklere bile sığmıyorsun, yalnız ne haldir bu, şu benim görünmeyen gönlüme nasıl sığmadasın? * Sıçradın, gönül evine girdin, kimsecikler gelmesin diye kapıyı da örttün, kilitledin; artık ben kandil konan yerim, sırça kandilim, yahut da nur mu nur kesilmişim, ışık mı ışık. Beden, gebe bir Zenci kadın, gönülse onun rahminde bir Rum dilberi; şu halde benim yarım misk, yarım kâfur. Gönlüm