Kayıtlar

‘Türklük öyle yüce bir değerdir ki; biz ondan vazgeçsek de, o bizden vazgeçmiyordu.’

Oy ..! Men Ölmüşem Gavim Gardaş, Nerdesen?  Kerkük’te yapılan ilk iş, Atatürk ve Enver Paşa’nın fotoğraflarının indirilmesi olmuştu. Binbaşı Ata Hayrullah, ters yönde giden iki cipe bağlanmıştı. Ayaklarından sürüdüler yetmedi. Öldürdüler…  Yetmedi. Sonunda bir ağaca astılar. İhtiyar demediler… Suçsuz demediler… Oydular gözlerini… Oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen? ..’ Celal Talabani, kardeşi Nuri Talabani ile birlikte elinde silah, Kerkük cadde ve sokaklarında Türkmen avına çıkmıştı. Molla Mustafa Barzani’nin Bağdat’a varmasıyla, orası da karıştı. Ata Hayrullah’ın cesedini, baltayla kesip köpeklerin önüne atmaya başladılar. Köpekler yemeyince ‘ Türk’ün cesedini, köpekler bile yemiyor.’ dediler.  Yurdum Türkmen eli, can özüm sen … Bütün bu yaşanan acılardan yıllar sonra, Sayın Süleyman Demirel Kerkük’ü ziyaret etmişti. Bunun üzerine Sadun Köprülü ve arkadaşları;  Asılmıştı bayrağı, ömrüm Süleyman Hanı be yıldızı ayı, paşam Süleyman Ağam Süleyman, Paşam Süleyman Men sana hayran Diyer