Kayıtlar

HADÎKA...Kur'ân-ı Kerim Tilâveti

  Madem onu ​​anlamadan okuyorsun, Kur'ân-ı Kerim'in ziyafet ve lezzetini nasıl tadacaksın? Bedenin kapısından ruhun balkonuna gel,   ve Kur'ân-ı Kerim'in bahçesinde bir gezintiye çıkmayı kabul et. Ruhunuz mevcut olanı ve gelmekte olanı tezahür ettirene kadar. Dünyanın kuru ve nemli, içte ve dışta, yarattığı her şey. "Ol ve oldu'' O'nun koyduğu hükümler, onunla her şey sana açıklanacak. Allah'ın sıfatları sana itaat edecek ve onların rivâyetlerini sana doğru dürüst anlatacaktır. İşiten Allah Teâlâ'nın sözünü işittiğinde, onun söylenmesi cesedin titremesine neden olur. Ta ki İhlas Suresi'ni okuduğunuzda ihlas anlayışını görene kadar. İhlâs suresini nasıl okuyabilirsin ki, Görüntüsü Gatfar servisine benzer, ritmi Taberistan menekşelerine benzer.   Eğer akıl hocana sorarsan Kur'ân-ı Kerim'in yüceliği ve yüceliği, Allah'ın arşı ve tahtı gibidir; Ezel onun çekmesi ve tutması, levh-i mahfuzda, silinmez yağla yazılıd

HADİKA...Kuranı Kerimin Sırları

  Dil, Kur'an-ı Kerim'in sırrını söyleyemez, çünkü O'nun mahremleri onu gizler; Kur'ân-ı Kerim kendi sırrını bilir, onu kendisinden işitin, çünkü onu kendisi bilir. Nefsin gözü dışında hiç kimse gerçek Kur'ân-ı Kerim okuyucusunun sözlerinin ölçüsünü bilemez; Hz. Osman olsan bile, Kur'ân-ı Kerim'i gerçekten bildiğimi söylemeyi kendime görev edinmeyeceğim. Dünya yaz sıcağına benzer ve insanları da ayyaşlar gibi; Hepsi gafiller çölünde kaybolup kaçmışlar, ama ölüm çoban, insanlar sürü gibidir. Şehvet ve sefalet savurganlığında sıcak kum akan su olarak görünür. Kur'ân-ı Kerim Fırat'ın serin suyu gibidir, oysa sen Arasat'ta/hesap ovasında susamış bir günahkâr gibisin. Harfleri, Kur'ân-ı Kerim'in şartları ve su olarak düşünün, suyu için ama dışına bakmayın. Yaz mevsiminde güneş seratan burcunda, evin sana düşman gibi görünüyor. Çünkü su soğuktur, firuze/turkuaz kap, sana kalan rızıksız bir beden. Saf Kur'ân-ı Kerim'

HADÎKA...Kur'ân-ı Kerimin Celâli

  Kur'ân-ı Kerim celâlini/görkemini gizlese de şanlıdır; ve hoş perdesi altında da olsa bir rehberdir. Söylemi parlak ve güçlü; delilleri açık ve uygundur. Sözleri ruh incisi için bir merdiven, hidâyeti ise din feleği için bir kuledir. O, arifler için sevginin bahçesidir, insanlar için cennetü'l Ulya/ en yüksek cennettir. Ey gaflet ve isyan yolunda yürüyen Kur'ân-ı Kerim okuyucusu; Dilinde harflerin tadı yok, göklerde senin [sesini]   duymaya hasret yok. Kur'ân-ı Kerim, heybetin ve otoritenin kemali, hüccet ve burhandır. Harfler dilinizin ucunda ve zevkiniz yok.   Ne şekilde olursa olsun   anlamlarından da habersizsiniz. Kur'ân-ı Kerim, içten İslam'ın yaklaşımının mumudur ve dıştan sıradan insanların inancının koruyucusudur. Akıllıların ruhunda tatlılığı, gafillerin dilinde ise kıraati vardır. Kur'ân-ı Kerim'in ruhunu gören bir göz var olduğu gibi, harflerini gören de ayrı bir göz vardır; / Ruhun gözü ruhunu idrakine, beden gözü ise

Fâtiha’nın Manevi Yararlarına (Havas) Müstakil Bir Başlık Altında Yer Vermesi

  Gazzîzâde, bu konu ile ilgili âlimlerin Fâtiha sûresine ait yüzden fazla faydasından bahsettiklerin, biz sadece on tanesinden bahsedelim [1] demekte ve faydaları şu şekilde sıralamaktadır: Birinci fayda: Fâtiha-i şerife bütün dertlere deva ve bütün hastalıklara şifadır.   İkinci fayda: Fâtiha-i şerife zehire karşı panzehirdir.   Üçüncü Fayda: Bir kimse yolculuğa çıkacağı zaman hanesinden çıkarken Fâtiha-i şerifeyi okuyup arkasından şu duayı, “Allah’ım, beni ve beraberimdekileri muhafaza eyle, Allah’ım, beni ve beraberimdekileri selamette kıl, Allah’ım, beni ve beraberimdeki maksadına ulaştır” okursa Allah onu bütün belalardan emin kılar.   Dördüncü fayda: Sıtma hastalığına yakalananlara bir kâse su üzerine kırk kere Fâtiha okuyup sonra o suyu sıtmaya yakalanan kimsenin üzerine saçsalar bi iznillah sıtmadan kurtulur.   Beşinci fayda: Hafıza için Fâtiha sûresini billur bir kâse üzerine misk ve zaferanla yazıp halis gül suyu ile kâsenin üzerine yazdığı yazıyı ezip, yedi gün