Reşahât ayn-ül Hayât 1
Hazırlayan: SÜLEYMAN KUKU TAKDÎM İnsanları küfürden ve günâhdan, dolayısıyla Cehennemden korumak için, onları kitab, peygamber, âlim ve velî kulları vesîleleri ile şereflendiren Allahu teâlâya, kendini senâ ettiği şekilde sayısız hamd ü senâ olsun. Bi’seti ile insanlık değerlerinin çoğunu gizliden aleniye, aleniden gaye ve nihâyeye eriştirme menba‘ı Muhammed Mustafa’ya, âline, eshâbına ve kıyâmete kadar onlara tâbi‘ olanlara salât ü selâm olsun! Herkesin ma‘lûmudur, veyâ herkesin ma‘lûmu olsun ki, Âdem oğlunun mahlûkatın en şereflisi olması, kudsî emaneti taşımaya sâhib çıkmasındandır. Kudsî emânet, kendini ve Allahu teâlânın kullarını, Allahu teâlânın emrine uygun idâre etmek irâdesidir. Bu irâdenin tahakkuku için insana, maddî olarak en güzel bir sûret ve şekil, ma‘nevî olarak ise: “ Biz ona ruhumuzdan üfledik ” âyet-i kerîmesi ile, hususî kabîliyyete sâhib, Rabbi ile münâsebet kurabilecek hılkatte bulunan, mâhiyyettini, taşıdığı insanın dahi bilmediği bir ruh verildi.