Kayıtlar

Sensiz hayat, yaşanmıyor

Resim
  Yaşanmıyor Yaşanmıyor Sensiz hayat, yaşanmıyor Doğan güneş bana doğsa Her mutluluk beni bulsa Doğan güneş bana doğsa Her mutluluk beni bulsa Bütün dünya benim olsa Sensiz hayat yaşanmıyor Bütün dünya benim olsa Sensiz hayat yaşanmıyor Yaşanmıyor, yaşanmıyor Sensiz hayat yaşanmıyor Ben bedenim, ruhum sensin Sensiz hayat yaşanmıyor Ben toprağım, suyum sensin Ben yaprağım, dalım sensin Ben toprağım, suyum sensin Ben yaprağım, dalım sensin İlkbaharım, yazım sensin Sensiz hayat yaşanmıyor İlkbaharım, yazım sensin Sensiz hayat yaşanmıyor Yaşanmıyor, yaşanmıyor Sensiz hayat yaşanmıyor Ben bedenim, ruhum sensin Sensiz hayat yaşanmıyor Yaşanmıyor, yaşanmıyor Sensiz hayat yaşanmıyor Ben bedenim, ruhum sensin Sensiz hayat yaşanmıyor Yaşanmıyor, yaşanmıyor Sensiz hayat yaşanmıyor Ben bedenim, ruhum sensin Sensiz hayat yaşanmıyor Yaşanmıyor, yaşanmıyor Sensiz hayat yaşanmıyor Ben bedenim, ruhum sensin Sensiz hayat yaşanmıyor Gitmek istediğini gözlerime bak da söyle Öyle kolay değil silmek bir kal

Benimsin… Ben de senin…

Resim

Bilsem de...

Resim
Provası yok hayatın. Ne yeniden yasamak mümkün ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan,  İlk defa değil son defa sevebilmek...

Sonrası...

Resim
Sonra birisi çıkıyor karşına, seni aşkın varlığına inandırıyor, kendi dünyasının merkezine seni koyuyor, gözünün içine bakıyor, mutlu ol diye, senin için tüm fedakarlıkları yapıyor sonra sana diyor ki ben sevgiye inanırdım, aşka inanmazdım ama sana aşık oldum hem de çok. O an anlıyorsun aşk hala var ve eninde sonunda diğer yarın çıkıyor ortaya. Seni de kendini de aşka inandırıyor. Diğer yarını bulmak dünyanın en güzel hissi ve bunu iyi   anlıyorsun...

Az Gül

Resim

Platon ve Âşık Genç

  Platon ile bir cariyenin aşkından perişan olmuş öğrencisi arasında geçen konuşma   “Platon gence, “Ey falan, bir gün bu sevgilinden ayrılmak zorunda kalacağından şüphe duyuyor musun?” dedi. Genç adam, "Ben bu konuda şüphe duymuyorum.” dedi. Bunun üzerine Platon, “O gün geldiğinde mutlaka tadacağın acıyı bu gün tat ve böylece gelmesi kaçınılmaz olan bir hali beklemekten dolayı meydana gelecek olan acı ile şehvanî aşkın yerleşmesinden ve ünsiyet ile kuvvetlenmesinden sonra ortaya çıkacak olan tedavi etme zorluğunu ortadan kaldır.” der. Öğrencinin Platon'a şöyle cevap verdiği söyleniyor: “Ey hikmetli kişi, söylediğin doğrudur. Fakat gün geçtikçe ben onu beklemenin daha eğlenceli ve rahat olacağını, buna dayanmanın, tahammül etmenin de benim için daha kolay olacağını düşünüyorum.” Bunun üzerine Platon ona şöyle dedi: “Sen zamanın teselli vesilesi olacağından nasıl emin olabilirsin ve ünsiyetin ona karışmasından korkmazsın! Sevgin tam olarak yerleştikten sonra v

Çürümüş

  ebedî canım seninle vücuda gelen bedenim kabrinde çürüdü. gel, benim, benim için. eridim, bittim. çürümüş derilerim, dökülmüş kemiklerim, tozkoparan atlılar kesildiler;   nağmeni ne zaman düzeceksen tez gel çürümüş hângahıma -diriltmek tanrı sesinin işidir.- sen üfür, dirilirim sesin, ses mi ki, candır. yokluğunla çürüyene bedenim çürüse, toprak deniz olsa, değilse yurdunda, ko çürüsün dökülsün tenim, korku yok, gökleri düşünmüyorum -sevgili can bağışlar, çürümüş olsam bile..             -kesecekler, yakacaklar.. ne yapayım? dirilen, fidan kesilir, mahşerimsin benim sevdiğim, bir kerecik kabrime uğrarsan çürümüş kemiklerimle, titreyerek, secde ederim sana önceki gibi İsmail Hakkı Altuntaş

AŞK AHLÂKI... HİLMİ ZİYA ÜLKEN

    İÇİNDEKİLER Üçüncü Baskıya Önsöz İkinci Baskıya Önsöz Birinci Baskıya Önsöz Baş İnsan (Ruh ve Beden) Meselesi Ahlâk (Eylem) Meselesi Siyaset Meselesi Son Açıklamalar Giriş Bilgi Etik Politik AŞK AHLÂKI HİLMİ ZİYA ÜLKEN   FELSEFE HİLMİ ZİYA ÜLKEN AŞK AHLÂKI türkiye iş bankası kültür yayınları, 2010 İçindekiler Üçüncü Baskıya Önsöz İkinci Baskıya Önsöz Birinci Baskıya Önsöz Baş İnsan (Ruh ve Beden) Meselesi Ahlâk (Eylem) Meselesi Siyaset Meselesi Son Açıklamalar Giriş Bilgi Etik Politik Üçüncü Baskıya Önsöz Bu kitabın amacı insanı “demokrasi” ahlâkına yükselten “eğitim” yollarını aramaktır. Demokrasi, araç-değerlerde eşitlik, ideal-değerlerde hürlük isteyen o çağdaş sistemdir ki, sosyal adâlet ancak böyle bir sistemde gerçekleşir. Bu kitap, siyaset ahlâkına hazırlayan bir “eğitim” yolu sayılmalıdır. [*1] İlk baskısı kırk yıl (1931), ikinci baskısı on iki yıl (1958) önce çıkmış olan bu kitabın üçü