Kayıtlar

Bende Onun Köpeğiyim

Resim
  یَا رَسُولَ الله چه بَاشَدْ چُونْ سَگِ أَصْحَابِ کَهْف دَاخِل جَنَّتْ شَوَمْ دَرْ زُمْرَۀِ أَصْحَابِ تُو، أَوْ رَوَدْ دَرْ جَنَّتْ وَمَنْ دَرْ جَهَنَّمْ... کَيْ رَوَاسْت أَوْ سَگِ أَصْحَابِ کَهْف... مَنْ سَگِ أَصْحَابِ تُو   “Yâ Rasûlallah! Çi bâşed çün seg-i Ashâb-ı Kehf? Dâhil-i cennet şevem der zümre-i ashâb-ı tû  O reved der cennet, men der cehennem, key revast? O seg-i Ashâb-ı Kehf, men seg-i ashâb-ı tû!..” ************  “Ya Rasûlallah! Ashab-ı Kehf'in arkasından giden Kıtmîr’in cennete gireceğini buyuruyorsun. Ben ise, Senin ashâbının köpeğiyim. O cennete girerken benim cehenneme girmem revâmıdır. O, Ashâb-ı Kehfin Kıtmır’i ise bende Senin Ashabının köpeğiyim   Mevlâna Câmî  kaddese’llâhü sırrahu’l aziz

Kusur Benimde... Senin Meziyetin Neydi...

  Tasavvuf Kültüründe Köpek - Necdet Tosun..Sayı : 386 - Nisan 2018   - Sayfa : 56   Kur’ân-ı Kerîm’de eski ümmetlerden bazı gençlerin baskıcı hükümdardan uzak kalmak ve imanlarını koruyabilmek için bir mağaraya sığındıkları ve uzun yıllar orada uyudukları, onlara arkadaşlık eden (Kıtmîr adında) bir de köpeğin bulunduğu anlatılır1. Ashâb-ı Kehf adı verilen bu gençlerle beraber bulunmasının mükâfatı olarak bu köpeğin de Cennet’e gireceği kabul edilmektedir. Hadis kitaplarında da köpeklere şefkat göstermekle ilgili bazı rivâyetler bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz (a.s) şöyle buyurmuştur: “Fâhişe bir kadın, sıcak bir günde, bir kuyunun etrafında dönen bir köpek gördü, susuzluktan dilini çıkarmış soluyordu. Kadıncağız ayakkabısını çıkararak onunla su çekip köpeği suladı. Bu sebeple o kadın mağfiret olundu, bağışlandı.” 2 Peygamberimiz ve ashâbı, fethetmek üzere Mekke’ye doğru on bin kişilik orduyla Arc mevkiinden hareket edip Talûb’a doğru giderken, yolda yavrularının üzerine geril

Bugünlerde insanlar domuz gibi oldu

  Bağdatlı sûfî Şeyh Ebû Bekir Şiblî’nin şöyle dediği nakledilir: “Ben tasavvufu, bir evin kapısında uyuyan köpekten öğrendim. Ev sahibi dışarı çıkıp onu kovaladığı hâlde o tekrar geri geldi. Kendi kendime: Ne zavallı köpek, kovalandığı halde tekrar geliyor, dedim” (köpek kendisine yapılan kötü hareketten gücenmemişti, tasavvuf ve dervişlik de incinmemektir)”. [Javad Nurbakhsh, Dogs from a Sufi Point of View, London 1989, s. 8; Alexandre Papas, “Dog of God: Animality and Wildness among Dervishes”, Islamic Alternatives: Non-Mainstream Religion in Persianate Societies (ed. Shahrokh Raei), Wiesbaden 2017, s. 134.] Rivâyete göre, Şeyhülislâm Berde’î Sultan hazretleri Isparta Eğirdir’de câmiye giderken pek çok kimseyle karşılaştığı halde, sadece iki üç kişiye selâm verir, başkalarına selâm vermezdi. Talebelerinden biri acaba neden birkaç kişiden başka kimseye selâm vermiyor diye merak edip kendisine sordu. Berdeî hazretleri eliyle bu talebenin gözlerini sıvazladı. Sonra da dergâhdan dışarıy

KÖPEK SEVGİSİNDE ORTA YOLU BULMAK

Bir mail-bir cevap İnsanın her sorduğu konuda öncelikle kabul ettiği fıtratına uygun bir cevabı bulunur. Ancak bir konu hakkında birçok malumatı bir araya getirmeye çalışmak ile sonuca varmak, insanda zannı galibî ile bir yönelime neden olabilir. Ancak bu da ulaşılan bilginin seviyesi ve kemali ile alakalıdır. Bir Meselelerde orta yolu bulmak kolayda değildir.   Cevabın gelişi sorunun soruluşunun içinde olduğu gibi, soran ve sorulanın kalbî dehlizindeki meylin istikameti ile yakından alakalıdır. Herhangi bir meselede orta yolu/sonucu bulmak ve açık kapıları olan görüşler barındırmakta “ân”ın diğer bir “ân”ına kendini de rehin bırakabilsede gelecek için kurtulmaya vesile olur. Sorular ve cevaplar zahir- batın, teşdit - tahfif, azimet - ruhsat vb.. ile kayıtlı olduğu için insanın “ân”ıyla hangisi uyumlu bulunuyorsa onu kabul ve ret eder. Bu meyanda bir kardeşimizin kendince veya başkaları tarafından olduğunu farz edelim, aşırıya kaçtığı zannedilen bir köpek sevgisi olduğ