Kayıtlar

Tevessül Duası Ehli Beyt

Muharrem...Aşura...Tevessül Duası...Ehli Beyt دعاي توسل   بسم الله الرحمن الرحیم اَللَّهُمَّ إِنّى أَسْئَلُكَ وَاَتَوَجَّهُ اِلَيْكَ بِنَبِيِّكَ نَبِىِّ الرَّحْمَةِ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ، يا اَبَاالْقاسِمِ، يَا رَسُولَ اللّهِ، يَا اِمامَ الرَّحْمَةِ، يا سَيِّدَنا وَمَوْلينا، إِنّا تَوَجَّهْنا وَاسْتَشْفَعْنا وَتَوَسَّلْنا بِكَ اِلَى اللّهِ، وَقَدَّمْناكَ بَيْنَ يَدَىْ حاجاتِنا، يا وَجيهاً عِنْدَ اللّهِ، إِشْفَعْ لَنا عِنْدَ اللَهِ . يَا اَبَا الْحَسَنِ، يا اَميرَ الْمُؤْمِنينَ، يا عَلِىَّ بْنَ أَبيطالِبٍ، يا حُجَّةَ اللّهِ عَلى خَلْقِهِ، يا سَيِّدَنا وَمَوْلينا، إِنّا تَوَجَّهْنا وَاسْتَشْفَعْنا وَتَوَسَّلْنا بِكَ اِلَى اللَهِ، وَقَدَّمْناكَ بَيْنَ يَدَىْ حاجاتِنا، يا وَجيهاً عِنْدَ اللَهِ، اِشْفَعْ لَنا عِنْدَ اللَهِ . يا فاطِمَةُ الزَّهْراَّءُ، يا بِنْتَ مُحَمَّدٍ، يا قُرَّةَ عَيْنِ الرَّسُولِ، يا سَيِّدَتَنا وَمَوْلاتَنا، اِنّا تَوَجَّهْنا وَاسْتَشْفَعْنا وَتَوَسَّلْنا بِكِ اِلَى اللّهِ، وَقَدَّمْناكِ بَيْنَ يَدَىْ حاجاتِنا، يا وَجيهَةً عِنْدَ اللَهِ،

Biz Ayrılamayız...Sen Ben Çıktı Aradan...Parıltılar...Lemeât

Resim
  "Parıltılar...Lemeât لمعات...فخرالدين عراقى" Kitabından YİRMİ BEŞİNCİ PARILTI Âşıkın maşuku murakabesi ve âşıklık mâşukluk münasebetlerinde birbirinin ruhani haletlerine ihtiyaçları   Âşık, mâşukunun murakıbı' olmak dilerse bunun, çaresi: ister basar ister {basiret') ile her bakışta onun murakıbı olmaktır. Mâşukun her âlemde bir sureti ve ’ her surette bir görünüşü vardır. Âşık her veçhile onun murakıbı olmalıdır. Çünkü o her şeyin bâtını ve içyüzü olduğu gibi her şeyin de zâhiridir. « وهو الظاهر والباطن » Zâhir ve bâtın odur. Hiçbir şey görmezsin ki; her neye bakacak olsan ondan evvel veya ondan sonra veya onun içinde veya onunla beraber mâşuku görmemiş olsun. Âşık bu makamda halktan çekilip halvette kalamaz. Çünkü mâşukunu her şeyde görmektedir. Ancak kendi hiçliği halvethanesine çekilip de Hakkın isimleri ve sıfatlariyle. birlikte uzleti seçebilir. Lâkin âşık ve mâşukun uygunlukları dolayısiyle aralarında bir çeşit ilgi olduğunu bildiği için kendi sıfat

GÖZÜMÜZE IŞIK VERİR MİSİN ALLAH’IM

Resim
Hazreti Ali Kerremallâhü Veche Efendimiz zamanında Basra valiliği de yapan  Ebû Amr Osmân ibn-i Huneyf (v. 661), Ensâr’dan sabırlı, cesur, âdil; bir mübarek sahâbî. Resul-i ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem hazretlerinden sadece bir hadis-i şerif nakletmiş, işte o kutlu sözler: İki gözü görmeyen a’ma bir zat,  huzur-u saadete gelerek Peygamber Efendimiz’den (aleyhi ekmelittehaya sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinden) istirhamda bulundu:  “Ya Resulallah! Sen Allah’a dua ediver de, Allah benim gözümün a’malığını, körlüğünü açsın, gözüm görsün. Benim körlüğüm, a’malığım gitsin. Dua et de gören bir insan olayım ne olur ya Resulallah!” Peygamber Efendimiz saadetle buyurdular ki: “ Yoksa başka bir şeye mi dua etsem sana?… Bu haline dua etmesem de, a’malık konusunun dışında başka bir şeyle mi dua etsem? Nasıl istersin?” Yani, “Allah seni cennetlik etsin, afiyet versin filan mı desem?.. (Aslında, O bize hakikatte neyi istemenin isabetli olacağını da öğretec