Kayıtlar

Süryanilere Yapılan Soykırım [Unutturulan Holokost]

Dört Asur Kilisesi'ne (eski Suriye'den gelen, ama bugün Arapça konuşulan Suriye ile bir ilgisi olmayan) mensup olan kiliseler, "Doğu'nun Kadim Kilisesi" (Nasturiler), "Antakya Kilisesi" (Yakubi veya Süryaniler), Keldani ve Süryani Katolik Kiliseleridir. Bu kiliselere bağlı olanların çoğunluğu kendilerini Asur olarak adlandırırken, bir kısmı da dile göre, Aram adıyla adlandırıyor.

ANTAKYA SÜRYANİ KİLİSESİ

  İthaf: Ortodoksluğu yaşatmak için asırlar boyu kanlarını akıt­maktan çekinmeyen Süryani Kilisesi Cemaatinin tarihi hatırasına!

Kutsal Ruh'un Kavali- Mor Efrem'in Şiirleri

Süryanilerin Kilisesi Olması Doğru İşlerdendir

Resim
  Cumhuriyet tarihinin ilk kilisesi açıldı Cumhuriyet tarihinin ilk kilisesi Yeşilköy'deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı.       Yeşilköy'deki kilisenin açılış töreninde konuşan İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin,  tarihi bir gün yaşadıklarını, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında ülkeye, İstanbul'a yakışan bir kilise yapma çalışmalarının sonuna geldiklerini belirtti. İstanbul Tarlabaşı'nda mülkiyetlerindeki tek kilisenin cemaatlerinin ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğunu dile getiren Susin, yedi ayrı kilisede ayinlerini yapmak zorunda kaldıklarını, zaman yetersizliği ve ritüellerin farklı olması nedeniyle ibadetlerini yapmakta ciddi zorluklarla karşılaştıklarını anlattı. Susin, kilise ihtiyaçlarını Başbakanlık döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a arz etmelerinin ardından kilise yapım sürecinin başladığını anımsatarak, Cumhurbaşkanı'nın her zaman olduğu gibi s

Muşe Bar Kifo’nun “İrade, Özgürlük ve Doğal Afetler”

 Bu eser, dört bölümden ve orta boyutta 104 varaktan oluşmaktadır. Apolojetik bir üslûpla kaleme alınan felsefî, etik ve teolojik konulardan bahsetmektedir. Ölüm ve ölüm çeşitlerini ele almış ve Tanrı’nın emri ve izni olmadan (ecel) hiç kimsenin ölemeyeceğini belirtmiştir. Özellikle ölümle ilgili yazdığı ve Kilise babalarının yorumlarını da aktardığı bu eser; kader ve kaza sonucunda ölümün insanın başına gelebileceğini düşünen kadim paganlar, heretik Mani ve Marḳion taraftarlarına cevap niteliğindedir. 10. veya 11. yüzyılda Şemᶜun adlı bir müstensih tarafından istinsah edildiğinden yukarıda söz etmiş ve bu eserin unique bir nüsha olarak Londra’da  bulunmaktadır Kitabın  Altıncı Bölümünde:  Özgürlüğü yok sayan Mᵊhagroye’ye  (Müslümanlara) reddiye sadedindedir.  Bu bölümde Tanrı’nın insana bahşettiği özgürlüğü yok sayarak iyiliklerin ve kötülüklerin Tanrı tarafından bizlere yazılmış olduğunu söyleyen Müslüman kelamcılara karşı vermiş olduğu bir takım örnekler eşliğinde yaptığı tenkitler

SÜRYANİ MOR EFREM HAZRETLERİ (İ.S. 285- Haziran 373)

Kilise Ataları Tarafından “Kutsal Ruh' un Kavalı” Olarak Adlandırılan Süryani Mor Efrem’in Şiirleri Bin yılların şahitliğini yapan maddi kültür katmanlarının yanı sıra, sayısız denetilecek birçok inanç sistemini bağrında taşımış, insanlık medeniyetinin ana merkezi olan Mezopotamya, günümüzde de birçok inanç, gelenek ve kültürün harmanlanıp birlikte yan yana durabilme yeteneği ile ortak kültürel değerler meydana getirmiştir. Süreç içerisinde farklı yorumlamalar ile varlığını sürdürmeye çalışan inanç sistemleri ve bunları temsil eden şahsiyetler, taşıyıcısı oldukları misyonları ile uzak diyarların halklarının hayat rotasına yön vermiş, duygu ve düşüncelerine renk katmışlardır. Bu şahsiyetlerin varlık nedenleri arasında önemli bir yere sahip olan anayurtları, onların yetişmesi ve mevcut potansiyellerinin açığa çıkarılmasında önemli bir role sahip olmuştur. Mezopotamya’nın kadim halklarından olan Süryanilerin büyük şairi Mor Efrem, tüm Doğu Hristiyan kiliseleri tarafından