GÖNÜL SOHBETLERİ
http://www.gonulsohbetleri.net/index.asp BİZLER, YİRMİNCİ YÜZYILIN YALNIZ İNSANLARI Çıkmazda olan, sözüm ona bir uygarlık içinde yaşıyoruz. Zahiri başarılar, ihtişam, sonsuz incelikteki makineler, bilgisayarlar, hemen her gün bilim âlemindeki yeni bir keşif, buluş... Gözler kamaştıran laboratuvarlar, fabrikalar... Bunların hepsi iyi, güzel, fevkalade. Ama unutulan bir husus var. İNSAN... Biz asıl onu unutuyoruz. İşte zahiri başarılarla gözümüz öyle dönmüş ki... Bütün bu büyük, görkemli işlerin ne için, kimin için yapıldığını gözden kaçırıyoruz . "Soruversem ben neyim ve bu hâl neyin nesi" diyemiyoruz. Dört bir yandan dalga dalga üstümüze üstümüze gelen sel karşısında bırakıveriyoruz kendimizi... Kimim? Neyim? Nereden geldim? Niçin yaşıyorum, diyemiyoruz. Varoluşumun amacı nedir? Ne olmalı diye soramıyoruz kendimize. Dört bir yandan üstümüze üstümüze gelen çeşitli tahrip edici, uyuşturucu, edep ve haya duygu