Kayıtlar

Sonsuza Kadar Beklerim Seni

Resim
    En iyisi bu olmalı! Bilmem mi sevdiğini Kırılmazdın beni sevdiğinden Konuşmazdın, başkalarına anlatamaz gelip bana anlatıverirdin... Benim seni çok sevdiğimi Bunu bilerek hayaller kuruverirdik Sonra bana mutluluğu öğrettin Bazen bunların hayal olduğunu fark edince İkimiz de üzülüverirdik Kıyametler koparan kalbimize sus sus derdik Ne zamana kadar susmalıyız Ah bir bilseydim Şimdi uzaklara gidiyorsun Günler, haftalara, aylara dönerek beni yokluğuna alıştırmak isteyecekler Olsun Ben şarkıları senin konuşman olarak dinleyeceğim Kitapları sen yazdın diye okuyacağım Havayı da   sana dokunmuştur diyerek  İçime çekeceğim Bugünleri böyle geçireceğim Kimimsesiz olana ne gerekir   Sessiz çığlıklar Sabretmek Çok acı çekeceğim biliyorum,  Evet, çaresizim ama... Sen benimsin  Ve bende seninsem Sonsuza kadar da olsa beklerim seni Her zamanki gibi İsmail Hakkı Altuntaş  

Onca Çok Duası Ve Ben

Resim
    “Topraktan aşağı mısın ki toprak bile sevgiliyi bulunca bir bahar yüzünden yüz binlerce çiçeğe kavuşur” Mevlana aşkı yaşamayı öğreten gün ışığım yalnızlığımı kendimle barıştıranım olmasaydı…gerçeğini asla yaşayamazdım hak edilen değerini…hissedilebilmek arzumu bir boşluktu beklemediğim sadece şarkılarda… şiirlerde ararken aşkı onda bulmuştum ve onda yaşadım dile getirip söyleyemem bunları…bana ne acı idi karşılık görmedikçe üzülen kendini suçlayan herkese daha fazlasını vermek için çırpınan sürekli kırılan ve sinirli hallere bürünen benliğimi sandığım aşıklarıma yazdığım şiirler yazılarla doluydum ama o yoktu… tam bir karşılık veren şimdi gün ışığım canımı alsa içim acımaz o kadar ona bağlıyım ki dualar ediyorum tanrım bağışlasın beni… kötü değildim.. isyan etmekte istemezdim canım yanıyor… boğazım düğümleniyor çok korkuyordum içimdekilerden sevmek, sevilmek, sarılmak istiyordum bu şiddetli arzum beni yiyip bitirecek ve kim

Kendime

Resim
    “Ben sevgilimin kendisiyim, o da bendir; biz bir bedene hulul etmiş iki ruhuz; Beni görünce O’nu görmüş O’nu görünce beni görmüş olursun” [Hallâc-ı Mansûr, Dîvân, 279]   ey sevgili ben bakmıyorum…sensin… yok mu tanrım ağlayan bende kapılar gıcırtısında tutulmadan vuranlı bir esinti kol vermeye gör…sıkışmış…bırak yetmez demişsin… ben…sen birken kendime İsmail Hakkı Altuntaş

Ben İsmail

Resim
  Ben, İsmail ve Rüstem Ben, İsmail ve Rüstem Yılbaşını kutluyoruz bu gece Ve üçümüz üç kadehten İstanbulu yudumluyoruz İstanbul zehir zemberek İstanbul buruk,İstanbul acı Susuz içilmiyor İstanbul Mezesiz gitmiyor Suyumuz halis taşdelen Mezemiz sakız leblebisi Sonra kahır,hüzün ve elem Şerefe İsmail Şerefe Rüstem Rüstemin aklında bir kız Ondokuzunda civelek Hey gidi baba Rüstem Hey gidi kahpe felek Kızın adı müjgan Kolej mezunu Saçları sarı mı sarı Gözleri yeşil mi yeşil Rüstem'miş, şiirmiş, aşkmış Kızın umurunda değil Kızın babası tüccar Yani kızın herşeyi var Rüstem'se fukaramı fukara Beş on kitap bütün varlığı Bir kendi bir anacığı Kasımpaşa'da otururlar İki odalı bir evde babadan kalma Hadi Rüstem hadi kararıp durma Çek bir fırt daha İçkiler benden bu gece mezeler dahil Şerefe Rüstem şerefe İsmail İsmail'i tanır tekmil adem babalar Fukara İsmail, garip İsmail Onun da başka derdi var Geçen ay işinden çıkardılar İsmail'i İçmesinde ne yapsın Olacak şey değil Karısı

İki Kuştuk

Resim
  Kafeste iki kuştuk senle ben Çaresiz Bulutları ve yağmuru gördük Gözümüz yok ve umutsuzduk Sanki bu hayat yeterliydi Yüklerimizle Sevenler ve sevmeyenlerimizle Geçiyordu günlerimiz Bir gün Kafes çatladı Dünyamızın Bir yalan olduğunu gördük Acı hayatımızın Gerçeğini  bilemeden Bedenimizin yorgun ve tükendiğini Anladıkta Uçmayı unutmuş Kanadı  kırılmış kuşlar Şimdi ne yapmalı Çok şey geçmiş bitmiş gibi İsmail Hakkı Altuntaş

Hep Sen Ben Olmalıyız

Resim
  kim anladı deliliğimi neden kaçıyorum herkesten yalnızlığıma kendimi sana bu kadar yakınken hissetmediğin geçmiş günler hakkına aramızdaki benzerliği sana söylemek ne zordu neden göremiyor ki derdim kendime   sonra durmaksızın imkansız olanı istiyorsun … sıradanlığımı çiğnedim şimdi uçmak istiyorum bütün tehlikelerini biliyorum aşkın koşuyorum tehlikelerine doruğuna tek başına düşle yaşamak aşk değildir hep sen ben bir olmalıyız … İsmail Hakkı Altuntaş