İsmail Hakkı Altuntaş

  " ALINTI" HAMLET NEDEN DELİYE DÖNDÜ??? Hamlet, Danimarka prensi, suikasta kurban giden Kral Hamlet ile Kraliçe Gertrude'un oğlu ve Claudius'un yeğeniydi. Hamlet (oyun sırasında) çılgınca davrandığı bazı çok rahatsız edici durumlardan geçiyor. Ama ben onun "...deli değil, zanaat delisi" olduğuna inanıyorum. Ayrıca onun yüksek ahlaki standartlara sahip, hatta o dönemde Danimarka'daki çoğu insandan daha yüksek bir adam olduğuna inanıyorum. Hamlet, oyunun başlangıcında ruhunun uğraşmak zorunda kaldığı pek çok durumun bombardımanına uğradı. Babasının öldürülmesi ve aynı zamanda annesinin alelacele yeniden evlenmesi nedeniyle o da (herkes gibi) çok üzgündü. HAMLET: "Daha en haksız gözyaşlarının tuzu, öfkeli gözlerindeki kızarmayı bırakmadan önce evlendi. Ah, çok kötü bir hız, ensest çarşaflara ustalıkla emmek için!" Daha sonra yakın arkadaşı Horatio'dan gece nöbeti sırasında bir hayalet gördüklerini duydu. Hamlet hayaletin tanımı kar

Hamlet:... Yemin edin. Hayalet [Aşağılardan]: Yemin edin! [Yemin ederler] Hamlet: Rahat et, rahat et, rahatsız ruh! Şimdi, dostlarım, bütün yüreğimle Sizlere emanet ediyorum kendimi. Buna karşılık ben, zavallı bir insan, Hamlet, Bütün sevgimi, bütün dostluğumu Eksik etmeyeceğim sizden. Haydi, dönelim içeri hep beraber. Parmağınız hep dudaklarınızda olacak, unutmayın. Çığrından çıkmış bir zaman bu: Ey kör talihim benim! Bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek. Haydi, gelin artık, gidelim hep beraber. [Çıkarlar] (Perde I, sahne V) ** İçimizden biri, siz ya da ben, bir adım öne çıkıp: Yaşamayı öğrenmek istiyorum artık, der. Peki, ama neden, artık (enfın; sonunda)? Yaşamayı öğrenmek. Tuhaf bir slogan. Kim öğrenecek ki?   Kimden öğrenecek?   Yaşamayı öğretmek, tamam da, kime?   Bunu bilen olacak mı hiç?   Yaşamayı acaba bilecek miyiz?   Her şeyden önce de, “yaşamayı öğrenme”nin ne demek olduğunu acaba bilecek miyiz?   Peki de, neden “art