Kayıtlar
PEYGAMBERİMİZİN İSMİNİ TELAFFUZ EDERKEN DAHİ EDEPLİ OLMAK FARZDIR
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve selemin ism-i mübarekelerine hürmet etmeyen herkes için: Sefîne-i Evliyâ’da Osmânzâde Hüseyin VASSÂF (Kaddesa’llâhu sırrahû) Efendimiz buyurdular ki Karasarıklı İbrâhîm kaddesa'llâhu sırrahû Efendi Kuşadalı hazretlerine yetişmiş bir şeyh-i âlî-kadrdir. İzzet Efendi merhûmla da hem-bezm olarak bi'l-âhare Eyüp’te Bahariye civârında Taşlıburun Dergâhı şeyhi Süleymân Efendi’den Tarîk-ı Sa’diyye’den müstahlef olmuştur. Müddet-i medîde Mâliye Nezâreti’nde kitâbette bulunmuştur. Bi'l-âhare ihtiyâr-ı takâüd eyledi. Beyâz sakallı, beyâz yüzlü, uzunca boylu olup, siyâh cübbe giyer, beyâz arâkıye üzerine siyâh sarık sarardı. Her gören meclûb ve meczûb-ı hüsnü olurdu. Sevdiği meşâyıhın dergâhlarına giderdi. Herhangi bir meclis-i zikirde bulunsa orada derhâl neş'e-i zevk, rûhâniyyet zuhûra gelirdi. Esnâ-i zikirde kendilerine hâl galebe eylediğinden şiddetli sayhalar vurarak kendini yerlere atardı. Bu hâl herkeste haşyet vücûda getirird
PEYGAMBERİMİZİN İSMİNİ TELAFFUZ EDERKEN DAHİ EDEPLİ OLMAK FARZDIR
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve selemin ism-i mübarekelerine hürmet etmeyen herkes için: Sefîne-i Evliyâ’da Osmânzâde Hüseyin VASSÂF (Kaddesa’llâhu sırrahû) Efendimiz buyurdular ki Karasarıklı İbrâhîm kaddesa'llâhu sırrahû Efendi Kuşadalı hazretlerine yetişmiş bir şeyh-i âlî-kadrdir. İzzet Efendi merhûmla da hem-bezm olarak bi'l-âhare Eyüp’te Bahariye civârında Taşlıburun Dergâhı şeyhi Süleymân Efendi’den Tarîk-ı Sa’diyye’den müstahlef olmuştur. Müddet-i medîde Mâliye Nezâreti’nde kitâbette bulunmuştur. Bi'l-âhare ihtiyâr-ı takâüd eyledi. Beyâz sakallı, beyâz yüzlü, uzunca boylu olup, siyâh cübbe giyer, beyâz arâkıye üzerine siyâh sarık sarardı. Her gören meclûb ve meczûb-ı hüsnü olurdu. Sevdiği meşâyıhın dergâhlarına giderdi. Herhangi bir meclis-i zikirde bulunsa orada derhâl neş'e-i zevk, rûhâniyyet zuhûra gelirdi. Esnâ-i zikirde kendilerine hâl galebe eylediğinden şiddetli sayhalar vurarak kendini yerlere atardı. Bu hâl herkeste haşyet vücûda getirirdi