Kayıtlar

BİZİM DİPLOMATLAR

Resimleri Hzl: Bilâl N. ŞİMŞİR Yıl 1957. Dışişleri Bakanlığı meslek memuru giriş sınavları yapılıyor. Bir grup arkadaşız; yazılıları kazanmış, sözlüler için sıradayız. Birer birer içeri alıyorlar. Sınav kapısında heyecanla bekleşiyoruz. Bilgiç geçinen bir arkadaşımız, "Bizler ne bahtsız gençleriz," dedi, "Oku, oku; imtihan, imtihan; canımız çıkıyor! Eskiden, Cumhuriyetin ilk yıllarında ise, istasyondan adam topluyorlarmış. Kravatlı birisi trenden inince, hemen yakalayıp ‘gel seni hariciyeci yapalım' diyorlarmış. Ne diploma soruluyor, ne imtihan isteniyormuş. Birkaç zaman sonra da 'Buyurun, sizi filan yere elçi yaptık' diyorlarmış!" Bizler, arkadaşın anlattıklarını hayretle dinliyoruz. "Ya!" diyoruz. Düşünceye dalar gibi oluyoruz. Sonra, birimizin aklına geliyor: "Kimlermiş mesela o devşirme elçiler?" diye soruyoruz. Bilgiç arkadaşımız, hık, mık, apışıp kalıyor. İki elçinin bile adını çıkaramıyor. Bu hikâye zihnime sapl