Kayıtlar

İsyan...Yalçın Küçük

Kitaplarımda, Türkiye'nin, lsrael'in devlet olmasına oy verdigini yazmıştım; yanlıştır ve kimse işaret etmeden, ben düzeltiyorum. Ankara, lsrael'in devlet olma kararına oy vermedi; ancak, devlet olunca, hızla tamdı; fiiliyatta, belki, bu ikisi arasında bir fark olmayabilir. Ancak fark, Türkiye Devletini anlamada önemlidir; yüksek analitik değeri var. Adı üzerinde, gizli bir din mensuptan alanında çalışıyoruz; gizli, gizlidir ve çıkarımlarımın hepsinin doğru olduğunu iddia etmek kadar bilimdışı ne olabilir, burada, aksine açıklamaları, en açık kalplilikle kabul etmek, aynı zamanda, bir terbiye tarifi olmalıdır. Ayrıca, bu gizli din mensuplarının listesinin bir yerde ve hatta cemaatin kendisinde olduğunu düşünmek de ahmakçadır. Çok çeşitli kriterlere dayanıyorum; eğer Genelkurmay öğreniyorsa, benden öğreniyor ve cemaat de eksiklerini tamamlıyorsa, benden tamamlıyor, bunda hiçbir sakınca görmüyorum. Öte yandan, temel bilim'e, basic science, patent koyamıyoruz; sebil sayıyo

Gizli Tarih...Yalçın Küçük

  .... "Resmi Tarih, işte budur . Tarih'e hiç benzememektedir. Bütün kahramanlardan bir kahraman heykeli yapma işi'dir . Hiç birine çalmamaktadır. Tarih olan, gizli tarih'tir . Gizli Tarih'i yazıyorum. Zor olduğunu biliyorum . Artık resmi tarih, sadece hutbe'dir . Bundan böyle ne camilerde ve ne de üniversitelerde yeri var. Yeri, sadece ana okulları'dır ."

SABETAYCI ÇILGINLIĞI VE 'ONOMASTİK'

Türkiye'de isimlere dair en görünür organize merak komplocu ve ulusalcı bir hevesle ortaya çıktı ve ilgi gördü. 1990'larla beraber İs- lami kesime özgü Sabetay avcılığı bir takım entelektüel girişimci ­ ler aracılığıyla seküler cenaha taşındı. Özellikle 28 Şubat, yükselen PKK ve Kürt siyasi mobilizasyonu yeni ve Batı'ya güvensiz katı bir milliyetçiliği yaygınlaştırmıştı. Bu zenofobik ortam gözle görülmez iç hainler veya en hafifinde n güvenilmezler kategorisi olarak Sabetaycılığı keşfederek bir Sabetaycı çılgınlığını tetikledi. Sabetaycılar sözde - m üslüman ve söz d e - T ü r k olarak belki kendilerini kamufle edebilirler ama her katil gibi en azından bir tane açık verirler. O da isimleri, daha doğnısu isimlerinde gömülü, saklanmış Yahudi sembolizmidir. Sabetayc ı - avc ıl a rı na göre bir Sabetaycıyı isminden kıskıvrak yakalarsınız. Yalçın Küçük bu süreçte Sabetaycı dedektörlüğü için bilimsel bir ölçüt getirdi. Onomastik biliminin imkanlarından faydalanan Küçük'e

YALÇIN KÜÇÜK YAZILARINDAN

  “AFORİZMALAR”DAN Tanrılar ortak olamadıkları için sevemezler ve uzak oldukları için de sevilmezler. İnsanların hiçbir zaman tanrılaşmamasını ve tanrıya benzememesini diliyorum. Tanrı olmak, insanlıktan çıkmaktır. Felsefe, kuşku; politika, ret ile başlar. Serüvenci yürüyüşün ilk sözü “la ilahe" olmak durumundadır. Tanrı yoktur, anlamına geliyor. Politikada ilk adım reddir. İkinci adım “illallah” olmak zorundadır. Allah Teâlâ’dan başka, anlamına geliyor. Politikada, ilk ve ikinci söz, “la ilahe illallah” oluyor. Allah'tan başka tanrı yoktur, anlamını veriyor. Bu, benim bulduğum, benim yarattığım tanrıdan başka tanrı olamayacaktır, anlamına geliyor; politika var olan bütün tanrıları ret ile kendi tanrını yaratıp bulma serüveni olarak ortala çıkıyor. Bugün kadın, bir eğilim olarak, kurtuluşuna değil “küçük insan” olmaya koşuyor, kurtuluşunu erkeği taklide bağlayan bir illüzyona sarılıyor. Kadının kurtuluşu küçük insanı hedef al