Kayıtlar

HADÎKA...Kulların Vicdanları

  Kulların   Vicdanları Hakkındaki Bilgisi Hakkında O, yaratıklarının her birinin fısıltısını bilir; O vermiştir, onun zıddını da O verebilir. O, senin bilgeliğinin Yaratıcısıdır; Ama O'nun bilgeliği, düşüncenin geçişiyle lekelenmez. O senin kalbinde olanı bilir, çünkü O senin hem kalbinin hem de bedeninin yaratıcısıdır. Senin bildiğin gibi bildiğini mi sanıyorsun? Ve onun her şeyi bildiğini bildiğinizde, o zaman senin tabiatın bedenine mi sıkıştı? Böylece (o zaman) kötü şeriattan yüz çevirdiniz ve İslam sizin fikrinizi besledi. Ve onun hilmine/yumuşaklığına büyüklük tasladığın zaman, kalbinde ateş vardır ve senin için nur (sahip değilsin) yoktur. Ey kişi, yeter ki onun ilmine bakma, onun yumuşaklığına göz dikme. [Haddi aşma] Akla Ona giden bir ışık tut/öğret, tıpkı hilminden günahların mahiyetini öğrettiği gibi. Ve hilmi bizim için her zaman bir sığınak değilse, bir kulun günah işlemeye ne cesareti kalır? Yaratılanların menfaatlerine ihtiyaçlarından önce baka

Böyleyken Böyle

Canım Efendim açıldı dünyam seninle,  erdi murada  buldu dileğini  “böyleyken böyle”    ezelde nasılsa, yine öyleyiz, kucağında ağlıyorum  gitme ne olur  muratsızlık yurduna  “böyleyken böyle”     sensizlik zor şaşırmışım,  anlamasın kimsecikler  âlem bunu duymadan “böyleyken böyle”     doğmadan doğar oluşum canvermek zorunda hissettiğim “böyleyken böyle”    önce hayallerin ölmesi kendinde olmayana yaşamak  derken ve oldu demeden  yolunda ölenler var  “böyleyken böyle” İsmail Hakkı Altuntaş

Taşıma Benim, Benim Taşıma

  “Taşı’ımı put yapanlar tanrıya taparlardı.”   tanrıma.. seviyorum insan mükemmelse her an…secde eder… diyorum emanet verilecek denildiğinde, dayanamam diyen taşını da biliyorum. tanrı’m, anasırı değil taşı kutsal kıldı  İsmail  anasıyla kurban  Kâbe eyledin Hacer’im yaratılmışların efendisi  taşıma bir öpüş verdi   seninle olmak ve hayat bulmak seni sevmektir benim dinim imanım tanrı olanlar için mi? taş kalpli diyorlar  bende dönüp duruyorum. geceyi açan, gündüzümü karartan seyrinle ey sevgili  yerlere uzanmışken, senin üzerinde akarken bedenim, beni nasıl incitiyor. ruh olabilsem, hava olabilsem ya da rüzgar, incinmeden nasıl gidebilirim, diyorum. sen incinmezsin. tanrı  incinmez ki. fakat ben korkuyorum. üzülmemden, üzüleceğin için eğer sen kalbini yere indiriyorsan  bana da toprak olmak düşer. toprak olur, sarmalarım seni  fakat kokuşmum halimi biraz hoş gör  tanrıma derim biçareni seller ile dağıtıp perişan et

Bizi Buldu

Resim
  gerçek aşk sonunda bizi buldu öğrendik gerçek sevgilinin kim olduğunu üzülüyordum… bildim ve buldum zordu ama pes etmedik gerçek aşk sonunda bizi buldu   ancak aramak gerekti, bizi bulabilmesi için gerçek aşk da bizi arıyordu ama nasıl tanısın demedik… ışığa adımı biz attık öyle gerekti şimdi beraberiz… İsmail Hakkı Altuntaş

Öyle mi…Dersin

Resim
  ay… saklandın mı üzgünlüğüm bakarken karanlıklar duymuş sanki beni nerdesin kayıp zamanlarım derman sızım öyle mi dersin dönüp gelmeyen yıllar ordan oraya savurdu bulam da…yok ki hepimiz ve biz   de… şimdi ki sen olmazdın ve veremezdi daha değerlisini yorgunum tutukluyum bağlarım…harap binam yıkılır mı biri tökezlememizi istiyor bildikse… hep iyiliktir yine de bir hatam   olmasın korku yorum… çaresizce küçülürüm ve bitiyor böylece her şey hangi yaşanmışlık benzemez ki sıkılmış uzüm suyuna… kimin tatlı kimin koruk ay… çok güzelsin…inanıyorum ezeli şarkımız saflığımız ve sevmek ne ki rüyalarım ve huzur… iki kelime yanyana bile durmazken… kaderim de tanrının kaç yüzünü sevdim sana layık olabilmek adına şimdiyse eziliyorum… bu mu işte yapma böyle sen.. her şeysin ve her şeyim ol… kıymetsizim İsmail Hakkı Altuntaş

Kör Olmaya Razıyım

     Nedir saran beni Sürükleyen bu aşk hülyası Dolup taşmaktayım Neler gördüm Kalp aynama vuran tanrısal duruşunu Cennette doğru uzanmış duran vücudunu Yeryüzünde bulunur mu böylesi Demez miyim Eşsiz güzelliğini Hakkın kadar sevebilseydim… Ruhunun okyanusunda dalgalara kapılıp Dolaşsam semaları duygularından tat alarak Sevişip düşler kursam Sana bir türlü söyleyemediklerimi İnciler gibi dizsem Sıcağında yansam da Bu yanık ciğerimin Kokusu sana ulaşsa Bu kim Senin miydin diye baksan Ah zavallım aşkım Bana gel tamam desen Bağrımın köpüren sızısı Dağılacak inanıyorum   Sevdam Dünyana kattın Açtın ya bana kanatlarını Görmedim inan bundan öte bir güzellik Daha sorar mıyım Bakar mıyım Kör olmaya razıyım Yeterde artar gördüklerim duyduklarım Bana… İsmail Hakkı Altuntaş

Fark var mı?

  Aklıma hâkim değilim Düşlerimi de düşünecek olursam Sonsuzluk kaplıyor her şeyi Bütün hayaller bağlanıyor tek bir yere Kavuşmak olsun bitsin der gibi   Aşk, Tanrının alevlendirilmiş ateşi O ateşin doğuşunu ben seninle gördüm Fakat batışını göremem   Sende kaybolmuş biriyken İmkânsız   Her şeyim senin için olmuş Perdeni kaldırdığından günden beri Allı pullu sözler de yetmez oldu Belki kendimi sende saklamak için Susmalıyım Sevgili huzurunda konuşmak Seviyorum demek bile nahoş Konuşunca seni kendimden ayırmak gibi geliyor Kim kimi seviyor ki Önceden olmayıpta sonradan olan Bir şey değil ki   Sen hep vardın ve sen kalacaksın Tanrıma da sevgimi sana da olanı Ayırmadım Bir farkı yok ki İsmail Hakkı Altuntaş

Kendime Büyü Yaptım

  Daima… varlığını alsam  ben İçimdeki olanlarına dahi doyamam Büyüler gibi Sevginle şaşkınım Bunları kendim yapmasam hani Belki biraz sakinlesin içim Sevdim seni  demek İlk sana diyebildiğim Seni kendimizde saklasak diyenler Saklayamaz sevdasını benim gibi Yine senin özlemin varken Aklım hala duruyor ona şaşırmalı Seni deliler gibi sevmeyip de ne yapayım ... İsmail Hakkı Altuntaş

Anlayamıyorum

Resim
  Beni benden eden Senden uzak endişeler ile Yalnız bırakman Günlerce habersiz Bir   hüsran ile Ne çok acı ve aptallıklarım sebebi Ruhum karanlıkta Yolum belirsiz Alev alev yanan iç dünyam Damarlarımı sızlatan kara   sevda Akıl yelkenlerimi yaktı Vicdanım paramparça Gözyaşlarım göğsüme tuz dökerken Sessizlik içinde acı çekiyorum Bu yalnızlığıma Ölen duygularıma Neden olan şeylere Mana veremiyorum Neden işkence gibi oldular ki Tüm yaralarımla ıstırabımla Sana sesleniyorum Sensizlik gerçekten çok acı Evet çok acı Ama sensiz hala yaşıyorum Bunun nedenini anlayamıyorum İsmail Hakkı Altuntaş

Men-dili

Resim
  Yürekle Yaptığımız sohbetleri Kurduğumuz hayalleri İçimizde sakladığımız ümitleri Birbirimize eğrilen yüzümüzü Hissedince nabzımızı ... Döktüğümüz gözyaşlarını Silmeye verdiğin mendilini Özlüyorum Kader kalemi kurumuş Bekler miyim daha fazla bir şeyi Kanayan kalbimizin kaleminden Susmak bile tatlı Daha neler söylemeyi Son damla gözyaşım kuruyana kadar Özlüyorum Başka kimsenin olmadığı Göğsümün ağrıdığı Dayanılmaz gecelerin sessizliğinde Şifalar dilediğimiz  tesellileri Özlüyorum Sen beni rüyalar dünyasına Aşkına götür Baktığım da duyduğum İstemem bir şeyi Geldin mi söyleşini Özlüyorum İsmail Hakkı Altuntaş

Bilsin ki hala onu düşünüyorum

Resim
  Gözyaşlarım kaybolmayın Rüyalarımın uzak dalgalarında Umudumsunuz Sessizce ağlıyorum onun için Ah rüyalarımın sevdası Bunlar terk edilme gözyaşları değil   Özlemin yalımlı alevleri Çıplak aşkımın sızıları Belki kırılma putlarımı dağıtır Ağrılı yaralarım şifa bulur Sessizliğini biraz bozabilseydi Ben ölümlüyüm Dileklerim ölmesin diye Yazıyorum Hala yazıyorum Bilsin ki hala onu düşünüyorum İsmail Hakkı Altuntaş