UYKU İMPARATORLUĞU
Uyumak ayağının birini öbür dünyaya atmak, sonsuzlukta piknik yapmak, cennette beyaz papatya toplamaktır. Sabahtan akşama kadar örgü örüyoruz ve geceleri kediler gibi yün yumağıyla oynuyoruz . Geceleyin makaramızı çözüyoruz, evreni çözüyoruz. Tüy dağlarında doğru yoldan sapıyoruz. Uyku haklıdır! Bize en küçük bir şey vermez ama, bizden aldıkları için uykuya şükürler olsun! Bizi kendimize yeniden kavuşturur. Bizim yapma ben’imizi geçersiz kılıp, içimizdeki gerçek biz’i bize geri verir. Çünkü bizim gerçek ben ’imiz bir biz’dir. Uykuyu anlamaya çabalamayalım, onu dinleyelim!. Uyku, ey her şeyin Büyük İçi! Başka yerlerdeki iç! Yaşamın balı! Gecenin güneşi! Ruhun dansı! Herkese komuta eden, her şeyi ortaya çıkaran ve her şeyi silen kral, büyük önder uyku! Bize aynı zamanda işin özünü ve olanaksızı veren maskeli büyücü! Bizi olağanüstü balık avına götüren dede! Kolları armağanlarla dolu dönen Amerikalı Amca! Fizikötesi soytarı!